Gençlere ceza faydasız
Almanya’nın birçok eyaletinde okul tatili sona eriyor ve yakında okullar açılıyor. Veliler yeni ders yılında çocuklarının notlarının daha iyi olmasını arzu ediyor. Ancak uzmanlar, ergenlik çağındaki gençlere verilecek ceza ve baskılarla hedefe ulaşılamayacağı görüşünü savunuyorlar.
Birçok ebeveynin çocuklarının okuldaki performansı düşüşe geçtiğinde, onlara verdikleri nasihatlar bir işe yaramıyor; ardından çatışmalar, azarlamalar gündeme geliyor. Okul ve ergenlik çağındaki çocuklar üzerinde araştırmalar yapan eğitimciler bu yoldan hiçbir hedefe ulaşılamayacağını belirtiyorlar, cezaların hiçbir işlevi olmadığı konusunda da hemfikirler.
Ergenlik çağında çoğu çocuk ve gencin okulda notları düşüşe geçtiğinden çok sayıda veli çocuklarına baskı uygulamaya başlıyor. Velilere, çocuklara ve gençlere danışma hizmeti veren bir Alman yardım kuruluşu çalışanı Albrecht Schniewind, çocuklarına dışarı çıkma yasağı, ya da cep telefonu yasağı getirenler olduğuna dikkat çekerek, bunun bir sonuç getirmediğini belirtiyor.
Köln Yerel Yönetimi’ne bağlı okul psikolojisi hizmetlerinde çalışan Theresia Wieck, verilen cezaların ergenlik çağındaki gençlerde direnmeye yol açtığını söylüyor. Ergenlik çağında gençlerin anne babalarından bağımsız olma ve kendi kimliklerini bulma çabasında olduklarına dikkat çeken Wieck, bu ruh hali içindeki gençlerin kendilerine uygulanan cezaları anne-babalarının güç gösterisi olarak algıladıklarını belirterek, ciddiye alınmadıkları hissine kapılan bu gençler o andan itibaren artık hiç bir şekilde işbirliğine yanaşmadıklarını da söylüyor.
Sorumluluğa teşvik daha faydalı"
Çok sayıda anne-baba, çocukları hiçbirşeyi kabul etmezken okulda nasıl başarılı olacaklarını soruyorlar. Psikolog Theresia Wieck, „Cezadan daha iyisi, gençleri sorumluluk üstlenmeye yöneltmek, onunla ortak hedefler belirlemek ve o yönde hangi adımların atılacağının tarifini yapmaktır. Böylece okulda yeniden başarı sağlayabilir“ diyor ve ekliyor: „Önemli olan anne-babanın küçük birtakım ilerlemeleri de kabul etmesi ve çocuğa olumlu mesaj göndermesidir.“
Başka bir eğitimci Heidemarie Brosche de, öğrencinin okuldaki durumu iyi olmasa da yine de zevk alınacak, eğlenceli şeyleri birlikte yapmanın önemine dikkat çekiyor. Başka önemli bir noktanın ise kötü notlar nedeniyle ortaya çıkan öfke ile çocuklara duyulan sevginin biribirinden ayrılması olduğunu belirten eğitimci, „çocuğun okuldaki kötü notlarına rağmen sevildiğini ve iyi performans da gösterebileceğini ona hissettirmek gerekir“ diyor.