01 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Gezi zaten partiydi dostum!

Tuna Kiremitçi

Tuna Kiremitçi

Eski Yazar

A+ A-

Gezi Partisi kurulmuş, başına da gitarist Cem Köksal geçmiş. Vatana millete hayırlı olsun!

Demokrasi bu, dileyen kurar parti. Rusya'da Biracılar Partisi, Avustralya'da Yaşlılar Partisi, Amerika'da Vejetaryen Parti yok mu?

Bizde de Hayvan Partisi vardı. Başta ümit vaat etse de, nedense belli bir siyasi çevreyle sınırlı kaldı. Siyaset hayvancağızların umurundaymış gibi.

Cem Köksal'ı müzisyen olarak severiz, sayarız. Alanında önemli işlere imza atmıştır. Üstadın memleketin haline dertlenmek yerine kolları sıvaması da takdire şayan.

Ama "Gezi Partisi" ismi tartışma yarattı. "Siz kim oluyorsunuz da Gezi'yi sahipleniyorsunuz!" diyen bile var.

İnsan, derdini aziz milletimize henüz tam anlatamadığını düşünüyor, yeni partinin.

Yine de hem siyaset hem de müzik tarihimizde ilginç bir sayfa olacak, orası kesin!

Ayrıca, her geçen gün daha da iç bayıcı olan siyasi atmosfere ucundan renk getirsin razıyız.

Yoksa Gezi'nin siyasi partisi olması zaten zor. Oradaki tepki bizzat siyasetin kendisineydi.

Bakmayın şimdi ihtiyarların dediklerine, derdi özgürlük olan gençlerin düzenlediği bir partiydi Gezi.

Bir sokak partisiydi: Rengârenk, cıvıl cıvıl, muhabbet ve sevgi dolu, günlerce süren...

Davetsiz ajan ve provokatörlerin yoğun mesaisine rağmen barış içinde başlayıp bitmeye niyetli.

Bu yüzden tüm dünyada bu kadar sevildi. Gençler partileri sever. Ezelden beri böyledir.

Partinin en güzeli 68'de Prag'da verildi... 76'da Taksim'de... 89'da Pekin'de... 91'de Sofya 'da... 99'da Seattle'da... Daha dün Kahire'de...

Hepsinde de başrolde, evden partiye gider gibi çıkıp meydanları dolduran gençler, emekçiler.

Onca baskıya ve tehdide rağmen evlerine dönmek istemediler. Çünkü parti sürsün istiyorlardı.

Çünkü genç için şu dünyadaki en buruk manzaralardan biri, bitmiş bir partidir. Az önceki danslar tarih olmuştur çoktan. Garip bir yalnızlık hissidir.

Hatta "Parti bitti" diye bir şarkısı vardır Doris Day'in. Kendisinin en güzel, en hüzünlü şarkılarından...

Hayatında parti vermemiş, kimsenin partisine takılmamış siyasetçi bu duyguyu nereden bilsin?

"Parti" deyince çoğunun aklına ancak gri takım elbise gelir. Konfetiler ve rengârenk tişörtler değil. Zaten bu yüzden anlayamadılar Gezi'deki ruhu...

Bu sebeple "Gezi Partisi" aslında süper bir kinaye... Tabii bir kinaye olduğunu unutmadığı takdirde!

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları