05 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Gıda ve Tarım Örgütü adına açıklama

Cengiz Çakır

Cengiz Çakır

Gazete Yazarı

A+ A-

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) gıda ve tarım konusunda en yetkili kurumdur. FAO Genel Direktörü Sayın Qu Dongyu tarafından 11/03/2022 tarihinde kaleme alınan “Rusya-Ukrayna Çatışmasına Dayalı Yeni Küresel Gıda Güvenliği Senaryoları” başlıklı makalenin özeti aşağıda sunulmuştur.

Rusya ve Ukrayna, küresel gıda üretimi ve tedariki açısından önemli ülkelerdir. Rusya, dünyanın en büyük buğday ihracatçısıdır. Ukrayna ise beşinci sıradadır. İkisi birlikte, dünya piyasasına arpanın yüzde 19'unu, buğdayın yüzde 14'ünü ve mısırın yüzde 4'ünü sunarak küresel tahıl dışsatımının üçte birinden fazlasını gerçekleştiriyor. Bu ülkeler, dünya ayçiçek yağı dışsatımının yüzde 52'sini gerçekleştiriyor ve kolza tohumu dışsatımında önemli yere sahipler.

Yaşanmakta olan silahlı çatışma ortamı ve Rusya'ya uygulanan yaptırımların tahıl ve yağlı tohum üretimi ve arzına önemli etkileri olacaktır. Buğday ihtiyacının yüzde 30'undan fazlasını Rusya ve Ukrayna'dan karşılayan elli kadar ülke vardır. Bunların çoğu Kuzey Afrika, Asya ve Yakındoğu'daki az gelişmiş, düşük gelirli, gıda kıtlığı çeken ülkelerdir.

GÜBRE FİYATLARINDAKİ ARTIŞ

Kimyasal gübre üretiminde Rusya lider konumundadır. Kimyasal gübrelere olan talep artmaktadır. Azotlu gübrelerin hammaddesi olan doğalgazın fiyatı da artmaktadır. Üretim maliyetinde ve talepte meydana gelen artış, gübre fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Örneğin, önemli bir azotlu gübre olan ürenin fiyatı son 12 ayda üç kattan fazla artmıştır. Birçok Avrupa ve Orta Asya ülkesi, kimyasal gübre ihtiyacının yarıdan fazlasını Rusya'dan sağlamaktadır. Gübre tedarikinde azalma olursa bunun sonuçları gelecek yıla da yansıyabilir.

Gıda fiyatları 2020'nin ikinci yarısından bu yana artış göstermektedir. Çatışma ve yaptırımlar nedeniyle limanlar kapatılmış, girdi fiyatları ve taşıma maliyetleri artmıştır. Bu durum Şubat 2022'de gıda fiyatlarının tüm zamanların en yüksek düzeyine çıkmasına yol açmıştır. Örneğin, buğday ve arpa fiyatları 2021 boyunca yüzde 31, kolza yağı ve ayçiçek yağı fiyatları yüzde 60'tan fazla artmıştır.

Çatışmanın yoğunluğu ve süresi belirsizliğini koruyor. Uluslararası gıda ve girdi fiyatları zaten yüksek ve değişkendir. Temel mal dışsatımı yapan bu iki ülkenin tarımsal faaliyetlerindeki olası kesintiler, küresel olarak gıda güvenliği sorunu yaratabilir. Çatışma, Ukrayna'da tarımsal üretimi ve satın alma gücünü de kısıtlayıp yerel olarak gıda güvensizliği yaratabilir.

TEMEL RİSK FAKTÖRLERİ

Tahılların hasadına haziran ayında başlanacaktır. Ukraynalı çiftçilerin ürünlerin hasadını yaparak piyasaya arz edip edemeyecekleri belli değil. Nüfusun kitlesel göçü, tarımda çalışanların ve işçilerin sayısını azalttı. Üstelik tarım alanlarına erişim de zor olacaktır. Hayvan yetiştiriciliği ve tavukçuluk yanında meyve ve sebze üretimi de kısıtlanacaktır.

Karadeniz'deki Ukrayna limanları kapatıldı. İç ulaşım altyapısı bozulmadan kalsa bile, demiryolu sisteminin işler durumda olmaması nedeniyle tahılın demiryolu ile nakliyesi imkânsız olacaktır. Gemiler, büyük miktarda buğday ve mısır sevkiyatı yapılan kritik bir ticaret kavşağı olan Türk boğazlarından hâlâ geçebilmektedir. Karadeniz Bölgesi için yükselen sigorta primleri, zaten yüksek olan nakliye maliyetlerini daha da abartacak ve gıda dışalım maliyetlerini artıracaktır. Ayrıca, depolama ve işleme tesislerinin hasar durumu ve yeterli personel bulunup bulunmayacağı da belirsizdir.

YAPTIRIMLAR MALİYETLERİ ARTIRACAK

Karadeniz'deki Rus limanları şimdilik açık olup, kısa vadede Rusya'daki tarımsal üretimde büyük bir aksama beklenmemektedir.  Ancak Rusya'ya yönelik mali yaptırımlar önemli bir yıpranmaya yol açmıştır. Yaptırımların devam etmesi, üretkenliği ve büyümeyi baltalayacak ve tarımsal üretim maliyetlerini artıracaktır.

Rusya, küresel enerji piyasasında önemli yeri olan bir ülkedir.  Dünya ölçeğinde kömürün yüzde 18'ini, petrolün yüzde 11'ini ve doğalgazın yüzde 10'unu Rusya ihraç etmektedir.  Tarım kesimi; akaryakıt, doğalgaz ve elektrik kullanımı yanında, kimyasal gübreler, tarım ilaçları ve mineral yağların üretimi için enerjiye gereksinim duyar.  Yem katkı maddeleri ve yem üretimi de enerji ister. Şimdiki çatışma, enerji fiyatlarının yükselmesine neden olmuştur ve bu durum tarım sektörü üzerinde olumsuz sonuçlar doğuracaktır.

Buğday, dünya nüfusunun yüzde 35'inden fazlası için temel bir gıda maddesidir. Halenki çatışma hem Rusya hem de Ukrayna'dan yapılan buğday ihracatında ani ve keskin bir düşüşe neden olabilir. Diğer ihracatçı ülkelerin bu boşluğu doldurup dolduramayacakları henüz belli değildir. Kanada'da buğday stokları zaten azalmaktadır. Hükümetler yerel arzı sağlamaya almaya çalışacağından; ABD, Arjantin ve diğer ülkelerin yapılacak ihracatın sınırlı kalması olasıdır.

Buğday ithalatına bağımlı olan ülkelerin küresel arz üzerinde daha fazla baskı yaratacak şekilde ithalata hız verme olasılığı var. Mısır, Türkiye, Bangladeş ve İran, buğdayın yüzde 60'dan fazlasını Rusya ve Ukrayna'dan satın almakta olan dünyanın en büyük buğday ithalatçılarıdır. Bunların hepsinin olağanüstü miktarda dışalımı var. Lübnan, Tunus, Yemen, Libya ve Pakistan da buğday arzı için büyük ölçüde bu iki ülkeye bel bağlıyor. Diğer ihracatçı ülkeler fiyatların yüksekliği nedeniyle, Ukrayna'nın mısır ihracatında olan kaybı karşılamayacak ve küresel mısır ticaretinde daralma olacaktır.

Ayçiçek yağı ve diğer alternatif yağların ihracatı da belirsizliğini koruyor. Hindistan, Avrupa Birliği, Çin, İran ve Türkiye dahil olmak üzere büyük ayçiçek yağı ithalatçıları başka tedarikçiler bulmak veya palmiye, soya ve kolza yağı gibi diğer bitkisel yağlara yönelmek zorundadır.

DEĞERLENDİRME

Dünya gıda güvenliğinin ne kadar kırılgan olduğu en yetkili ağızdan dile getirilmiştir. Kuzey yarımküredeki yerel bir çatışma, dünyanın öbür ucundaki pek çok yoksul ülkede kıtlığa ve açlığa neden olabilecektir. Ülkeler kendi halklarını doyurma düşüncesiyle gıda maddeleri dış satımını sınırladığı ve yığınak yaptığı zaman kriz katlanarak büyüyecektir. Serbest ticaretten söz edenlerin dayattığı ambargolar ve yaptırımlar, elde yeterli gıda maddesi olduğu halde milyonlarca insanın açlıktan ölmesine yol açabilecektir. Bu krizi yaratanlar; çapsız politikacıları kışkırtarak boyundan büyük işlere soyunduran ABD ve ona yardakçılık eden Avrupa ülkelerinin yöneticileridir. Hep birlikte insanlığa ve kendi ekonomik sistemleri olan liberalizme bile ihanet ediyorlar.

Kaynak: https://www.fao.org/director-general/news/news-article/en/c/1476480/