Gölge Oyunu

KARAGÖZ’ÜN BEYAZ SARAYMUHAFIZ ALAYINI TEFTİŞİ
(Giriş, hıyaneti vataniye semaisi.)
Duydum ki söndürmüşler Kandil’ini yazarı azamın, Kesmişler ışığını kan dillinin, zerre olmayan zenne yazarın. Faka basıyor fakat vatan savaşına basmıyor kafası, Desenize kapanacak sol kanat kapısı Avropa pazarının.
Tutulmuş dili peltemiş pe pe pe ke ke Kerriye sazanının, Sıkı sarılmış kepçenin sapına, emperyal yal kazanının, Vurdukça yurt aslanı dağıtmakta çil yavrusu gibi pinhanı, Üzülmüş, büzülmüş, süzülmüş canı zanaat Tarzan’ının.
(Şarkı biter, Karagöz sert adımlarla gelir.)
Merhaba asker! Merhaba leşker lo! “Hello! Mello! Kello! Tello ho!” Burada ne yapıyorsunuz lan cavcavlar? “Afyon yutuyoruz, nöbet tutuyoruz.” Göbek mi atıyorsunuz, cümbüş mü var? “Yok, savaş var, nöbetteyiz de.” Kızamık nöbeti mi olo, sıtma nöbeti mi, Neyin nöbetini tutuyorsunuz ha? “Beyaz Sarayın! Denize açılan karayın! “Vayt Haus! Vayt Haus! Bildin!”
Siz kimsiniz lanlar, Amerikancı mısınız? “Değiliz, fakat biraz öyle sayılırız da.” Fetöcü müsünüz, natocu musunuz yoksa? “Değiliz, fakat biraz öyle sayılırız da.” Ulan siz bozacı mısınız, bombacı mısınız? “Hayır, ama biraz böyle sayılırız ya.” Nasıl yani azcık öyle, birazcık böyle? Sizi gidi arlanmaz vatan kaçkınları sizi.
Sen söyle bakalım tüfeği eline kim verdi? “Serok verdi, Barac Obama gönderdi!” Hay babanın kemiğine, (vurur) al sana! De bakalım kimi öldüreceksin tüfeğinle? “Devlet ile savaştayız, Mehmetçik’le he!” Yallah yallah, hak tuuu (yüzüne tükürür).
Peki, sen gel, ver tekmili, kısadan. “Benim adım eğit donat, sipere yat!” Allah Allah! Bu nasıl isim yahu! Eğilt domalt sepete at! Vay canına! Bu topraklar ne toprağı kerata, Memleket toprağı değil mi ha? “Tamam, ama biraz Amerikanya sayılır!” Nasıl yani eşkıya toprağı mı bura? “Amerika bize baba, canımız ona feda!” Tuuu musibetin kallavisi, alsana! (Okkayı şamar ile vurup yere serer!)
Sen gel bakalım sen kimsin, de? “Ben mi, ben İslamcıyım, Allahuekber!” Tövbe tövbe, isli lambacı mısın? “Cihatçıyım, şeriatçıyım, lebbeyk!” Müslüman başı kesen sensin lan sanki! “Allahu ekber! En ekber Yanki!” Tuuu musibetin kallavisi! Al sana! (Şamarı Hamza ile vurup yere serer!)
Gel bakalım sağ yandaki, sen söyle? “Ben solcuyum, alayda golcüyüm.” Kerata, niye ayakta uyuyorsun, he? Uyan uyan sabah oldu, karga kıçını oydu! “Kahrolsun nasyonal, yaşasın enternasyonal!” Kim kimi nasıl yolar, gösteririm sana? “Biji Obama! Serok Obama! Bildinse bil!” Sen de bunu bil (vurur) alemi rezil!
Sen söyle arkadaş memleket nere? “Ben evrensel yurttaşım, dünya kardeşim, “Sınır tanımayan gazeteciyim hani.” Yapma ya, sinirsizsin yani, yav! Vay vay vay! Adama bak Hacı cavcav! “Ben burada nöbetçiyim, bekçiyim!” Cepçisin yani, sol yandan göbekçisin. Seni mendebur seni, tutmayın beni! (Maddeyi şamar ile vurup yere serer!)
Peki, senin adın ne adem bozması? “Benim adım Rehavet, yetmez ama evet!” Niye yetmez, tartarak almadın mı? Söyle bakalım Yello, bu savaş ne savaşı? “Az TR savaşı, biraz RT savaşıdır he!” Nasıl ula, pilav üstü döner mi bu? “Savaş sarayın savaşı, az biraz da TC.” Bırak tıraşı, al sana saray şırası. (Kemali şamar ile vurup yere serer!) (Bitiş. Karagöz Mehmetçik giysileriyle gelir.)
Medet ey millet, halkı birleştir, iktidara yerleştir, Vur ey Mehmetçik, iki bin yıllık onurunla vur. Dağıt düşmanın kara gücünü, karanlık piçini, Ayağının altına al zalimin topunu, tahtını tacını. Kurtar ey ordu, halkın namusunu, ha gayret. Karagöz’ünü de hücum alayına piyade kaydet.