Gördüğüm en ahlaksız kampanya

Yeniden Refah Partisi’nin Fatih adayının afişinde “ahlak yoksa düzensiz göç vardır” yazıyor. Görselde de Akdeniz’de binlerce insana mezar olmuş göçmen botlarından biri ve içinde sakallı amcalar, baş örtülü teyzeler, çocuklar var. Üşenmemiş animasyonu da çekmişler. Bu insanları tek tek koliye koyup kargoya veriyorlar….

Açık söyleyeyim, hayatımda gördüğüm en ahlaksız, en mide bulandırıcı seçim kampanyası bu. Göçmenlere karşı olmaktan öte, onları insan olmayan aşağı varlıklar olarak niteliyor. Yetmiyor, bir de onları ahlaksızlığın kaynağı olarak gösteriyor!

Faşist Hitler, Siyonist Netanyahu bile bu kadar ileri gitmemişti. Yeniden Refah, dünyanın en azılı insanlık düşmanlarına rahmet okutuyor. Hem de bunu “Müslümanlık ve ahlak” kılıfı altında yapıyor.

Yeniden Refah’ın CHP destekli kampanyasına bakılırsa şu anda temel sorun “ahlaksız” yöneticiler. Aylan bebeğin fotoğrafı ile BM kürsüsüne çıkıp insanlık onurunu savunan Erdoğan ahlaksız, siz ahlaklısınız öyle mi? Allah sizi bildiği gibi yapsın. Ahlak dediğiniz şey buysa eğer alın onu başınıza çalın.

RUSYA MÜSLÜMANLARI

Rusya seçimlerini beklendiği gibi Putin kazandı. Hem de %87 oyla, kendi rekorunu kırarak. Bu Putin’in kazandığı altıncı seçim oluyor ve kendisi dünya liderleri arasında Erdoğan’dan sonra ikinci sıraya yerleştiriyor. Erdoğan, bugüne dek yedi seçim kazandı ancak iş başında kalma süresi olarak Putin önde.

Federal bir devlet olan Rusya’da cumhuriyetler ve bölgeler arasında “Putin’e en yüksek oy nereden çıkacak” yarışı var. 2018 seçimlerinde. %93.7 ile bir Türk boyu olan Tuvaların yaşadığı Tuva Cumhuriyeti birinci olmuştu. Bu seçimde Putin en yüksek oy oranına %97 ile Çeçenistan’da ulaştı. Kabardino Balkarya, Osetya, Dağıstan gibi Müslümanların ağırlıkta olduğu diğer cumhuriyetler de %90’ın üzerinde oy ile ilk on’a girdiler.

Rusya Müslümanlarının Putin’e bu kadar yüksek bir destek vermesi iki sebebe bağlanıyor: Putin yönetiminin İslam’a dair özel politikası ve Ukrayna savaşı.

Son yıllarda Batı’da sıkça görülen Kuran yakma eylemleri, Hz. Muhammed’e ve İslam’a yönelik hakaretler her defasında Putin tarafından kınandı. Sonunda, kısa süre önce Kuran’a ve İslam’a yönelik hakaretler suç olarak ceza yasalarına girdi.

Diğer yandan devlet, yerel Müslüman toplulukları maddi ve siyasi olarak destekliyor, büyük camilerin yapılmasını sağlıyor. Rusya’nın yerli Müslüman akımları desteklemesinin belki de en önemli sebebi, halkı FETÖ gibi dini kullanan yabancı istihbarat örgütlerinin etkisinden korumak. Diğer bir konu ise yeni Rus ideolojisi. Putin, zaman zaman Avrasyacılık olarak da nitelenen yeni Rus ideolojisinin kurulmasına ön ayak oluyor. Bu fikir akımında din, milli ruhun en önemli bileşenlerinden biri olarak görülüyor. Rusya ise kendini merkezinde Ortodoksluk olan çok dinli, çok milletli bir toplum olarak tanımlıyor. Sonuçta, Rusya Müslümanları inançlarının devlet katında ciddiye alınmasından memnunlar. Müslümanların Putin’e yüksek destek vermesinin diğer sebebi Ukrayna savaşı olarak görülüyor. Ukrayna’da yaşananlar Rusya halklarını Batı’ya karşı çok daha şüpheci yaptı. Batı’dan gelen özgürlük masalları eskisi kadar alıcı bulmuyor. Vatanın birliği ve dirliğine yönelik ihtiyaç başka konuları gölgede bırakıyor.

Müslümanların savaşta cephede aktif olarak yer alması da bunun bir diğer göstergesi.

Grozni’den sonra Müslümanlar ile Rus Devletinin barışmasının imkansız olduğu söyleniyordu. Kalplerde bir barış inşa edildi mi bunu bilemeyiz. Ama Müslümanların seçim sandığında objektif koşulları değerlendirdiği ve rasyonel seçimler bir yaptığı kesin.