Ha İdlib’deki cihatçılar, ha PKK!
PKK nasıl terör örgütü ise, İdlib’deki cihatçılar da öyledir.
İkisi arasında ayrım yapmak benim teröristim iyi demek olur.
PKK ile haklı bir mücadele veren Türkiye, mezhepçilik adına bu cihatçı çeteleri sahiplenmemelidir.
Sahiplenirse hem gizli hedefi ya da ajandası olmakla suçlanır, hem de emsal oluşturarak PKK’nın yarın başkaları tarafından sahiplenilmesine zemin yaratır.
CUMHURİYET KURTARILDI, SIRA CHP’DE!
Atatürk’ün adını verdiği Cumhuriyet gazetesi nihayet FETÖ ile HDP’lilerin işgalinden kurtarıldı.
Bunun için büyük mücadeleler veren başta Sayın Alev Çoşkun, Mustafa Balbay, Ali Sirmen ve Işık Kansu olmak üzere emeği geçen herkese alkışlar.
Bölücü -yıkıcı emperyal eskitilmişe dönüştürülmesiyle bir ara 10 bin satışın bile altına düşen Cumhuriyet bundan böyle hak ettiği yere yükselecek ve Nadir Nadi, İlhan Selçuk ve Uğur Mumcu çizgisine oturacaktır.
Dileğim ve temennim Cumhuriyet gazetesinin kurtarılması misali CHP’nin kurtarılması ve Atatürkçüler tarafından teslim alınmasıdır.
O ADAM NASIL BÜYÜKELÇİ?
Tayyip Erdoğan o atamasını Türkiye’deki 81 milyonun asla umursamadığının resmidir.
Lahey’e büyükelçi olarak atanan Şaban Dişli isimli arkadaş malum bütün medya tarafından daha önce iş takibinden 1 milyon dolar almakla itham edilmiş ve istifa etmek zorunda kalmıştı.
Ondan önemlisi kardeşi Mehmet Dişli FETÖ darbesini yöneten generallerden biridir.
Hariciyeci olmayan eski bankacı Şaban Bey büyükelçi olarak atandı ise Erdoğan’ın Dişli ile geçmişe dayanan dostluğu var demektir...
ATATÜRK YERİNE ABDÜLHAMİT Mİ?
Dilerim Sevilay Yılman’ın haberi doğru değildir.
Hayır bu dileğim meslekdaşım mahçup olsun diye değil, haberin vehameti.
Ne demektir üçüncü havalimanına Abdülhamit Han ismi verilmesi?
Kapatılan havalimanının yerine yapılan yeni alana eşyanın tabiatı gereği aynı isim verilir ki ayrıca o isim Atatürk gibi bu devletin kurucu önderidir.
İlaveten Abdülhamit baskı rejimini çağrıştıran ve tartışılan biridir.
IŞIKÇILAR VE ERCAN İLE DİCLE!
Tevazu yapmayacağım, bu ülkede islamcı cemaatlere karşı en önde savaşan isimlerden biriyim.
FETÖ ve Işık cemaatleri ile alakalı olarak tam dört adet kitap yazdım.
Fetullah Gülen şahsıma 17 dava açarken, Mücahit Ören’de 1 milyon liralık dava açtı ama kaybetti.
Bunları yazmamın nedeni Kanal D Ankara Temsilciliğine getirilen Ercan Gürses ile CNN TÜRK Ankara Temsilciliğine getirilen Dicle Canova’nın ışıkçı cemaatinin müridi olarak ima edilmeleridir.
Bu iki ismi, öğrenci oldukları üniversite sıralarından TGRT’ye taşıyıp işe alan ve yetiştiren benim.
Asla ve kat-a değil Işıkçı, hiçbir cemamat ile uzak-yakın alakaları yoktur.
Dahası, ikisi de yüzde yüz Cumhuriyetçidir.
Göreve getirilmeleri ise, ikisinin gerçekten çok çok iyi gazeteci ve televizyoncu olmalarındandır.
Ayrıca Dicle Canova ile boşandığı eşi yine muhabirim olan Gökhan kardeşimin TGRT’den istifa etmeleri olayı çok büyük bir rezillik sebebiyledir ki özel yaşam olduğu için o olayı hiçbir zaman yazmadım. Dicle veya Gökhan açıklarsa ben de onları teyid ederim.
Beni Işıkçılardan ve islamcı cemaatlerden tiksindiren o rezil hadise ile ben de bir süre sonra noter aracılığıyla dilekçemi gönderip oradan istifa etmiştim.