Hapı yutmamak için

Yüksek teknolojiyi elinde tutan uluslararası dev firmalar menfaatleri doğrultusunda dünyamıza şekil vermeye çalışıyorlar; açlık, hastalık, dünyanın ısınması… Hiçbir şey umurunda değil.

Dünyayı sömüren firmaların başında enerji firmaları geliyor, ikinci sırada silah sanayi, üçüncü sırada bugünkü konumuz olan ilaç firmaları var. Reklamlarla bizi aldatıyor, hiç yararı olmayan ilaçları hayat kurtarıcı gibi satıyor, görsel ve yazılı medya aracılığı ile bizi korkutup “Hapı yutmazsanız hapı yutarsınız” diyorlar. Öyle bir bilgi bombardımanı altındayız ki ne kadar inanmasak da bir süre sonra “Acaba yanılıyor muyum, falancanın yuttuğu bu vitamin/hap sahiden işe yarıyor da ben boş yere mi yorgunluktan şikayet ediyorum?” diye şüpheye düşüyor, bir iki gün kendinizi tutup sonunda en yakın eczanenin yolunu tutuyoruz

Dünyadaki yeni ilaçlarla ilgili tüm bilimsel çalışmaları ve araştırmaları ilaç firmaları yaptırıyor. Esasında üniversiteler ve bağımsız araştırma kuruluşları yapıyor görülüyor ama arkada parayı bastıran ilaç firmaları. Size araştırmayı yaptırırken de “sonuçlar ancak onlar isterse yayınlanabilecek” diye baştan bir mukavele imzalatıyorlar. Haberleri olmadan araştırma sonuçları hakkında bir şeyler yazdınız ya da birine fısıldadınız mı yandınız, anında kendinizi mahkeme kapısında buluyorsunuz. Her şey son derece sıkı bir denetim altında olduğundan bir ilacın yan tesirleri ile ilgili bir araştırma yapmak isterseniz ulaşacağınız bilgiler de sınırlı oluyor. İnanmazsanız her hangi bir ilaçla ilgili internette araştırma yapmaya kalkın. Yararları ile ilgili istemediğiniz kadar yazı bulursunuz. Meğer kan sulandırıcı diye yuttuğunuz ilaç kansere, kalbe, bağırsaklara, gaza, hatta mayasıla bile iyi geliyormuş da haberiniz yok! Nereden alabileceğiniz, kaça alacağınız, nasıl ısmarlayacağınız hepsi internette yazılı. Yan tesirlerini ulaşmak ise o kadar kolay değil, elinizde büyüteç Sherlock Holmes gibi sıkı bir araştırma yapmanız gerekecek. Üstelik bulabileceklerinizin, ancak firmanın sizin “bulmanıza izin verdiği yan tesirler” olacak.

Sizlere yapılan propagandadan biz doktorlar da etkileniyoruz. Doğrusu biraz işimize de geliyor. Muayene ücretini verip karşılığında, daha sağlıklı olmak için doktordan “mümkünse yutacak bir şeyler” bekleyen hastanın sırtını sıvazlayıp “Daha çok sebze meyve ye, uykuna dikkat et bir şey olmaz” diyen doktordan kimse hoşlanmıyor. Buna karşılık reçeteyi ilaçla doldurduğunuzda, hele birkaç uyduruk vitamin yazdığınızda sizden iyisi olmuyor. Karaciğer için enginar hapı, biraz kan sulandırıcı, üzüm çekirdeği çok faydalı mutlaka alın, B12 beyine çok iyi geliyor, hazır yazmışken bir tane de damar açıcı olsun... Ooooh suyundan da koy.

Başta Kanada ve Amerika olmak üzere, ilaçların yan tesirleri yüzünden her yıl yüz binlerce kişi hastanelik oluyor. ABD’de her yıl ilaç yan tesirlerine bağlı olarak yılda ortalama 100.000 kişinin hayatını kaybettiği biliniyor. Batı ülkelerinde devlet, halkı bu konuda aydınlatan özel birimler ve internet siteleri kurmaya başladı. Darısı bizim Sağlık Bakanlığı’nın başına diyeceğim ama becermeye çalışıp beceremedikleri o kadar iş var ki bu işe ne zaman sıra gelir bilmem. Benden size tavsiye eğer sağlıklı olmak istiyorsanız ilaç firmalarının “Hapı yutmazsanız, hapı yutarsınız” sözlerine kanmayın, mutlaka gerekmedikçe ilaç almayın. “Hapı yutarsanız, hapı yutarsınız.”