Hasar sanılandan büyük olabilir!
Yaşadığımız krizin 2001’de yerel 2008’de küresel krizden farklı olduğunu biliyoruz. Zira burada krizin öznesi ne banka, ne firma, ne de kamu maliyesi, üreten ve tüketen insanın kendisi…
Ekonomiye ilişkin veriler geldikçe beklenen hasarın tahminlerin üzerine çıkma ihtimalinin belirdiğini görüyoruz. Neden derseniz, 25 Mart Çarşamba günü Merkez Bankamız iki önemli veriyi açıkladı. ‘İktisadi Yönelim Anketi’ sonuçları gelecekle ilgili önemli ipuçlarını bize sundu.
Birinci verimiz, “2020 yılı Mart ayında Reel kesim Güven Endeksi, bir önceki aya göre 7,2 puan azalarak 99,7 seviyesinde gerçekleşmiştir. Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, mevcut mamul mal stokuna ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, genel gidişat, gelecek üç aydaki üretim hacmi, sabit sermaye yatırım harcaması, gelecek üç aydaki toplam istihdam miktarı, mevcut toplam sipariş miktarı ve son üç aydaki toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkilemiştir.” (1)
Burada söylenenleri grafik ve tabloya dökecek olursak,
Grafiğin, tablonun söylediği şu: Önümüzdeki 3 ayda üretim, siparişler ve istihdamda daralma göreceğiz. Bu dönüp işsizliği artıracak, gelirler hem firma, hem bireyde düşecek, toplam talep düşecek ve ekonomi durgunluğa girecek…
İkinci verimiz, “İmalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı (KKO), bir önceki aya göre 0,7 puan azalarak yüzde 75,3 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO-MA), bir önceki aya göre 0,4 puan azalarak yüzde 76,2 seviyesinde gerçekleşmiştir.” (2)
Kapasite kullanımının da düşmeye başlaması yukarıdaki çıkarımımızı doğrulayan ikinci veri olmuştur.
Öncü verilerdeki karamsar tablo hasarın büyük olacağını düşündürüyor. Bu noktada ekonomi yönetiminin kısa vadeli çözümlerin ötesine geçecek, özellikle hane halkı odaklı desteklere girmesi konusunda vakit kaybettiğini düşünüyoruz. Toplam arzı desteklerken, toplam talebin düşmemesi için gerekli desteklerin yapılmaması yıllar sonra bu dönemi inceleyen iktisat tarihçileri tarafından Türkiye hanesine eksi olarak yazılabilir.
(1) (2) TCMB/Veriler