‘Hayır’lı sonuç ekonomiye hayır getirecek

Referandumdan “hayır” çıkarsa ekonomi bundan ne yönde etkilenir? Bu sorunun yanıtını düşünmek lazım.

Şu anda Türkiye ekonomisi ciddi biçimde krizde. Tüm makrœkonomik göstergeler bunu gösterirken reel sektörde yaşanan olaylar da bunu teyit etmektedir.

Ekonomimiz bu halde iken zamansız ve gereksiz bir anayasa değişikliğine gidiliyor. Genel seçimlere daha 2 yıl var. Ülkeyi AKP tek başına yönetiyor ve istediğini yapabiliyor. Keza Cumhurbaşkanı ne derse o oluyor. Buna rağmen ülkenin bu atmosfere sokulması ekonomiye daha fazla hasar veriyor. Birkaç aydır her vatandaş hele şu referandum bir geçsin, diyerek gergin ve stresli bir bekleyiş içinde. İşte bu nedenlerle ülkenin “la” telinin kopmaması için bu referandumdan “hayır” çıkması şart.

ORTALIK YUMUŞAYACAK

Yeni bir sistem, model, biçim tartışması ortadan kalkacağı için herkes 17 Nisan sabahı gevşemiş ve stresini atmış olacak. Ertelenmiş kararlar yeninden değerlemeye alınacak. Seyahat planları yapılacak. İnsanlarımız yaza daha neşeli girecek. Konut satın almak isteyenler daha emin karar verip kredi almaya cesaret edecekler. Harcamalarda daha bir gevşek davranılacak.

TİCARET CANLANACAK

Reel sektör üzerindeki kara bulutlar dağılacağı için yatırım kararları yeniden gündeme gelecek. Bankacılar rahatlayacak. Müşterilerine daha öngörülebilir davranarak kredi verebilecekler. İnsanların tüketim-harcama eğilimi artacak. Ticarete bir neşe gelecek.

Yabancı yatırımcı ertelediği görüşmeleri yapmak üzere Türkiye’ye gelmeye başlayacak. Yurt dışında mağaza açmak isteyenler, yabancı çözüm ortağı arayanlar ileriye dönük plan yapabilecekler.

Hele bir dur, diyen tüccar sayısında ciddi bir azalma olacak.

ÇIKARTMALAR AZALACAK

İşletmeler 17 Nisan’ı bir kâbus gördüğünden küçülmeye gitti. Mümkün mertebe düşük maliyetlerle bu krizi atlatmak istiyor. Eğer 17 Nisan kâbus olmaktan çıkarsa reel sektör keskin küçülme kararını gözden geçirerek istihdam konusunda daha esnek davranabilecektir.

İş arayanlar daha cesaretle işletmelere başvurabilecektir. İş bulamam, kaygısı bir nebze azalacak.

Yurt dışına çekip gideyim, diyenlerin sayısında azalma olacak.

Yeni yatırım, ek yatırım kararları daha rahat verilebileceği için bu gelişmeler işsizliği azaltıcı bir katkı sağlayacaktır.

BANKACILAR RAHATLAYACAK

Kaygılı ve ürkek bankacılar reel sektörde oluşacak bu ılımlı hava nedeniyle daha da cesaretlenecekler ve yeni kredi verme işini veya kredi uzatmalarını daha korkusuzca yapabilecekler.

Reel sektörde tüketime dayalı bir canlanma bankacıları da heyecanlandıracaktır.

İnşaat sektörü canlanacak ve kredi sistemi yeniden inşaat sektörüne destek vermeye başlayacak.

KAYGILAR SONA ERECEK

Bürokratlar ne olacakları konusunda kaygılarını üstlerinden atarak işlerine güçlerine odaklanacaklar.

Bakanlar emekli psikolojisinden çıkarak daha emin ve gerçekçi davranabilecekler. Bu rahatlama ekonomiye de olumlu yansıyacak.

Gözleri ve kulakları Cumhurbaşkanı’nda olan, Cumhurbaşkanı telefon ettiğinde bulunduğu yerden kalkıp ceketini ilikleyen iş adamı, tüccar, STK temsilcileri ve benzerleri işlerine daha fazla odaklanabilecekler.

EKONOMİ ATEŞİ DÜŞECEK

17 Nisan’da “hayır” çıkarsa ekonominin ateşi kesin düşecektir. Buna bağlı olarak da tüm makrœkonomik göstergelerde bir gevşeme olacak.

Gündemden dev bir sorun kalkacak oh be, diyen insanlar daha moralli olarak ticari faaliyetlerini yürütecekler ve bu da ekonomide hissedilir bir ferahlamaya neden olacak.

Bütün bu anlattıklarımızın gerçekleşmesi için 17 Nisan’da hayır çıkarsa, intikam hisleri ile daha büyük yanlış adımların atılmaması şarttır. Siz görürsünüz, denirse bu sefer anayasa tartışması biter babayasa tartışması başlar.

Allah’tan hayırlısını dileyelim ve hepimiz, gelmekte olan depremden farkında olmayan herkes için dua edelim!...