27 Kasım 2024 Çarşamba
İstanbul 10°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

HAZİRAN ŞEHİTLERİ ANITI

Hüseyin Haydar

Hüseyin Haydar

Gazete Yazarı

A+ A-

Bağışla beni, gittim diye böyle erken.
Yapacak işler vardı biliyorum, anacığım:
Askerlik, evlenmek, iş kurmak filan...
Üzülme sakın, en sağlam işi buldum,
Başvurduğum yerden geldi bugün haber.

Kestiler aşımızı, işimizi, gücümüzü,
Bozdular umudumuzu, özümüzü...
Böyle yaşanmaz, diyenler ayaklanıyor;
Odalarımıza ölüm otobanı döşediler,
Bilmiyor kimse nereye götürüldüğümüzü.

Gün gelir yerinden çıkar yürek.
Gül nasıl titrerse, dalına bülbül konsa,
Bizim dallarımız garip kuş dolu, anacığım.
Esaret yolunu onun için kapattık,
O yolda canavar her gün bir insan yiyordu.

Yol eri yolda ölür, yürürken on bin olur;
Tam on bin teskere aldım, anacığım.
Varlığı aşağılanan, gözden çıkarır canı;
İnsanoğlu korkmasa da ölümden,
Yaşamdan korkmamak daha önemli.

Eylemle sözleştik, aşkla evlendik...
Her gün bir türkü içtik, şanla beslendik,
Varsın onulmaz işlere düşsün gönül.
Zaman siler acıları, türküsü kalır,
İnsanın en yüce becerisi sözü değil mi?

Elde olanı verdik, neyimiz varsa,
Yerler giysin diye, soyunduk göyneğimizi.
Her şey hareket halindedir, derler ya,
Memed’in öyle bir yürüdü ki, anacığım,
Göğsünü gererek dolaş büyük meydanda.