24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hekimler elini yıkamazsa

Kadim Ülker

Kadim Ülker

Site Yazarı

A+ A-

Hekimler elini yıkamazsa - Resim : 1

Salgın dönemi süresince el yıkamanın önemini bir defa daha gördük. Özellikle salgının başlangıcında tekrar tekrar ellerinizi 20 ila 30 saniye sabunla yıkayın çağrısında bulunmuşlar, ellerin nasıl yıkanması gerektiğini de anlatmışlardı. Peki ya hekimler ellerini yıkamazlarsa neler olur, hiç düşündünüz mü? Düşünmediniz tabi. Zira el yıkama, diş fırçalama yapılması gereken günlük zorunlulukların başında gelmektedir. Sahiden hekimler ellerini yıkamasalar, hastanelerde neler olur dersiniz?

Gelin Avrupa'nın 1840’lı yıllarına gidelim. O yıllarda hastanelerin çocuk doğum bölümlerinde doğum yapan kadınların yoğun bir şekilde doğum sırasında ve sonrasında kadın ölümleriyle karşılaşılır.  Bu ölümlere de “Çocuk ateşi” tanısı konulur. Bu ölümlerin sebebi araştırmak için Alman Macar hekim Ignaz Semmelweis kolları sıvar ve bu ölümlerin sebebini araştırmaya koyulur. Semmelweis o zamanlar Viyana’da Allgemeine Krankenhaus (AKH) adlı hastanede çalışmaktadır. Bu hastanede birbirlerinden ayrı iki doğum bölümü bulunmaktadır. Bölümün birinde erkek hekimler ve erkek tıp öğrencileri çalışmaktadır, diğerinde ise kadın ebeler görev yapmaktadır. Semmelweis bu iki bölüm arasında ölüm oranlarında ciddi farklılıklar tespit eder. Erkek hekimlerin ve erkek tıp öğrencilerin çalışmış oldukları bölümdeki ölüm oranı, kadın ebelerin doğum yaptırdığı bölümdeki kadın ölümünün iki katıdır.
Semmelweis için bu durum da ciddi araştırma konusudur. Neden ebelerin çalıştığı bölümde kadın ölüm oranı, erkek hekimlerin çalışmış olduğu bölümün yarısı kadardır? Doğum sırasında erkekler tarafından doğum yaptırmalarından veya erkekler tarafından muayene edildiklerinden dolayı kadınların duyabilecekleri utanç çocuk ateşini tetikliyor mu acaba diye düşünür. Doğum sonrası hastanelerde yeni doğum yapmış genç anneleri papazların  ziyaret etmesi de buna olumsuz katkıda mı bulunuyor diye sorulur.  Ancak Semmelweis zamanla bunların herhangi bir etkilerinin olmadığını belirler.

Semmelweis bir gün tıp öğrencilerinin davranışlarını gözlemler. Eğitimsel amaçlı bir otopsiden çıkan hekim adayı tıp öğrencileri doğrudan kadın doğum bölümüne muayenelere gitmektedirler. Ellerinde kadavra parçacıkları hala durmaktadır. Ebeler buna karşılık otopsi yapmamaktadırlar. Semmelweis doğum sırasında ve sonrasında kadın ölümlerinin sebebinin kadavralar olduğunu düşünür.  Ellerini yıkamamış ve dezenfekte etmemiş erkek doktorlar, muayene sırasında hamile kadınlara mikrop bulaştırmaktadır. Gözleminde otopsi yapan doktorlar, oradan aldıkları mikropları kadın doğum bölümüne taşımaktadırlar. Böylece Semmelweis ölümlerin sebebinin gerçekte onları muayene eden doktorlar olduğunu belirler.

Hekimler elini yıkamazsa - Resim : 2

1847 yılında Semmelweis çalışmış olduğu AKH hastanesinde el temizliği ile ilgili kurallar koymak ister. Eller ve muayene malzemeleri artık sadece su ve sabunla temizlenmemeli, klor ve kireç ile dezenfekte edilmelidir. Bu kararın alınması sonrasında erkek hekimlerin çalışmış olduğu kadın doğum bölümünde ölüm olayları azalmıştır.  

Semmelweis’in uyarıları çok basit ve hayati önem taşımaktadır. Ona göre  yemekten önce, tuvaletten sonra, dışarıdan gelince, burnun temizlenmesi ve bir hayvanın okşanması sonrasında eller sabunla yıkanmalıdır. Ellerde bakteriler ve mikroplar yoğun  bir şekilde bulunduğundan eller yıkanmadan yüze dokunulmamalıdır. Eller günde bir kaç defa yıkanarak mikroplardan arındırılmalıdır.

Semmelweis 1850 yılında seçkin hekimlerin katıldığı bir toplantıda konuşma yapar ve bu konuşmasında dezenfekte olayının önemine vurgu yapar. Yalnız hekimler aynı düşüncede değillerdir. Semmelweis’in dezenfekte ve el yıkama önerisini cepheden reddederler. Doktorlarda bu ret tavrı doğum bölümünde ölüm olaylarından hekimlerin sorumlu tutulmasına tepki olduğunun teorisinin yapılmış olmasıdır. Semmelweis tarafından önerilen ve alınan önlemlerin kadın ölümlerini ciddi oranda aşağı çekilmesine rağmen, bir müddet sonra alınan önlemler  AKH’da iptal edilir. Ignaz Semmelweis’in kararları günümüzde önemini korurken, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de Semmelweis adı bir üniversiteye verilmiştir. Ignaz Semmelweis adı Viyana’da ise bir kadın hastanesinde yaşamaktadır.