22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hem Alevi selamı veriyor hem Alevileri yok sayıyor

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Mart sonunda yapılacak belediye seçimleri AKP’yi zorlayacak gözüküyor. Özellikle ekonomideki geriye gidiş, yükselen pahalılık, artan işsizlik hükümetin geleceğini bile tehdit eder hale geliyor.
Bu yüzden, AKP Lideri Erdoğan, bu seçimi belediye seçimi olmaktan çıkartıp iktidarın seçimine ve hatta ülkenin var olup olmama (beka) sorununa çevirmeye çalışıyor. Bunun göstergesi de meydanlara kendi belediye başkanlarını çıkarmaması, onların yerine kendisinin kürsülere çıkması.
İstanbul’a geliyor... Bakıyorsun, aday Binali Yıldırım değil o konuşuyor... Maraş’a gidiyor; AKP’nin belediye başkan adayı değil Erdoğan konuşuyor... Yani, AKP’nin adayları, halkın gönül vereceği adaylar olmaktan çıkmışlar gibi.

RABİA GİTTİ ALEVİ SELAMI GELDİ
Erdoğan, AKP tabanının eridiğini görünce taktik değiştirdi. Daha düne kadar meydanlarda baş parmağı kapalı sağ elinin dört parmağını göstermek suretiyle Rabia işareti veriyor, halkı böyle selamlıyordu. Şimdi birden bire Müslüman Kardeşler’i gösteren o selamı bıraktı, geleneksel Alevi-Bektaşi selamına başladı. Afişlerine bakın. Sağ elini, kalbinin üstüne koyarak selam veriyor.
Sünni şeriatta ve hayatta böyle bir selamlama yoktur. Bu yüzyıllar boyunca Alevi-Bektaşi Türklerin birbirlerini selamlama biçimidir. Bunu kimi Sünni din adamları küfür bile saymışlardır.

AİHM KARARLARINI YOK SAYIYOR
Ne oldu? Erdoğan, Alevi mi oldu?
-Allah korusun!
Bunu duysa tüyleri diken diken olur.
Ama o ehl-i tasavvufun insan gönlüne hitap eden bu selamlama biçimini de siyasete malzeme yaptı.
“Allah’ın evi, insanın kalbidir!” inancı bu... Büyük ozanımız Yunus Emre bunu “Gönül, Çalab’ın (Tanrı’nın) tahtı/Çalab, gönüle baktı” diye anlatmıştır.
Erdoğan’ın artık bu topluma vereceği başka şey kalmayınca... Belediyeciliği 25 yıldır şehirleri yağmalamak gibi uygulayınca millet bıktı. Şimdi kendileri gönülleri kazanmak üstünden propaganda yapıyor.
İyi de milyonlarca Alevi’nin gönlü ne olacak?
Sayın Erdoğan, ülkenin tek karar vericisi olarak, bu toplumun inançsal ve kültürel haklarını yok saymaya devam ediyor. Cem Vakfı’nın başvurusu sonucunda, yıllar sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) “cem evlerinin ibadet hane sayılması, zorunlu din derslerinin zorunlu olmaktan çıkartılması, din eğitiminde Alevi inancının da öğretilmesi” gibi kararlar verdi.
Alevi toplumu adına bu konuları takip eden Cem Vakfı Başkanı Prof. İzzettin Doğan, yıllardır AKP hükümetlerini bu konuda uyarıyor. Gel gör ki Türkiye için tam bağlayıcı olan bu kararlara AKP iktidarı, daha doğrusu onun başındaki Tayyip Erdoğan uymuyor.
Bir taraftan Sünni mezhebe hizmet eden Diyanet İşleri’ne milyarlarca lira kaynak aktarıyor. Öbür yandan bağlayıcı hukuk kararına karşın Alevilerin cem evlerine 1 kuruş ödenek bile vermiyor.
Sonra da o kesimin selamı ile halkın karşısına çıkıp “gönüller kazanmaya geliyor.”
Ne diyor Yunus Emre dedemiz 700 sene ötelerden:
“Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet bile
Elin yüzün yumaz değil.”
AKP Lideri Erdoğan’ın bir kez olsun samimi olmasını, Alevilerin barışçı isteklerini yok saymayı bırakmasını bekliyoruz.
Arkadaş, ya Alevi toplumunun isteklerine olumlu cevap ver ya da Aleviler gibi selam vermeyi bırak...
Yani, “Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol!”

PAKİSTAN’DA TÜRKİYE’Yİ VURMAK
14 Şubat’ta Keşmir bölgesindeki Pulwama kentinde, Hint güvenlik kuvvetlerini taşıyan otobüse bomba yüklü bir araç ile düzenlenen saldırıda 41 kişi öldü.
Geçen gün de Pakistan ve Hindistan uçakları Keşmir bölgesinde çatıştı. İş, iki ülkenin savaşma aşamasına kadar geldi.
Bu çatışma sürecinde Amerikan ajanı Suudi Arabistan’ın katil prensi Selmanoğlu Muhammet, Pakistan’a giderek milyarlarca dolarlık vaatlerde bulundu.
Olay, özünde, ABD’ye karşı oluşturulan BRİCS’i (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika birliği) çökertecek bir komplo. Düşünün ki dünya maden rezervinin yüzde 60’ı bu 5 ülkede.
Hindistan, Çin ile sıkı ilişkide. Çin, Rusya ile ittifak oluşturup ABD’yi Asya’dan kovmayı başlatmış. Bu süreçte Türkiye, Çin ve Rusya ile işbirliğine başlamış.
Gel gör ki Türkiye ile Pakistan, tarihsel olarak sıkı bağları bulunan ülkeler.
İşte Pakistan, Hindistan’a karşı füze kullanarak Türkiye’nin Rusya ve Çin’le olan işbirliğini vurmaya kalkıştı. Türk kamuoyunun duyguları kullanılarak ülkemiz Pakistan’ın yanına itilecek. Bu da bizi ABD çemberine sokmuş olacak...
Bakalım Erdoğan bu oyuna gelecek mi gelmeyecek mi?