Hiçbir şey olmasa, sabah olacak...
2024’ü nasıl tarif etmek gerekir? Zor bir yıldı, evet. Üst üste gelen emperyal ataklar, ülkemize doğrultulan silahlar, darbe alan bölge ülkeleri, İsrail’in işgalleri, yeşertilen “Kürdistan” hevesleri, beklemedeki Mavi Vatan, yitirilen canlar, kaybedilen haklar, zorluklar, zorluklar ve zorluklar...
İyi ama, kör karanlıklardan çıkmayacak mı aydınlıklar? Yeni yılın eskisinden tek farkı, bizim şu an vereceğimiz büyük karar: Ya teslim olacağız ya mücadele edeceğiz. Ya sızlanacağız ya örgütleneceğiz. Büyük Türk milletine, kadim Türk tarihine, kültürüne, örfüne adetine yakışan neyse, öyle yapacağız. Kesinlikle biz kazanacağız! Ve büyük zaferin manşetini atacağız.
Gazetemizi de yeni yıla hazırladık... Dedik ki; tam 32 sayfa, 1. hamur kağıda basıp, külçe gibi kuşe kapak kondurdunuz diye okumazlar bir gazeteyi. Marifet kağıdın kalitesinde olsaydı, itibar etmezlerdi Yollıg Tigin’e*. Vahiylerin yazıldığı ağaç kabukları gibi, elden ele dolaşacaksa bir gazete, önce içinden aydınlık geçecek. Geleceğin nefesini üfleyecek zihninize, bolca bugünü, bir tutam da yarını gösterecek. Gazete dediğiniz hakikati nakşedecek bilincinize, ve Aydınlık’ın sayfaları, hazine tüm milletimize...
Biz de hazırlığımızı yaptık. Yakında sürprizlerimiz olacak. O hazineye gözümüz gibi bakacak, yepyeni mücevherler katacağız.
Büyük Türk Milleti’nin iyi yılları olsun!
* Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarının yazarı.