'Hikayemizi kim yazacak' tartışmasına sayfalarımızı açıyoruz

'Hikayemizi kim yazacak' tartışmasına sayfalarımızı açıyoruz

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın "Bize yüz elli yıldır modernleşme adı altında başkalarının hikâyeleri anlatıldı. Artık kendi hikâyemizi yazma zamanıdır" der demez milli mücadele düşmanı ilan edildi, Tanzimatçı olarak etiketlendi.

Ezberci karşı koyuşlara, hareket noktası 'pratik' olanlar itiraz etti.

Kalın, açıklamasından birkaç gün sonra CNNTürk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu televizyon programında "Hikayemizin özünde milli mücadele direnişi var. Türk milleti büyük bir hikaye yazdı. Bugün de bu ruhu tekrar kuşanmak zorundayız" dedi.

Zihnindeki ön kabullerle fikir inşa edenler yanıldı.

Kalın'ın Avrupamerkezciliğe ve oryantalizme karşı çıkışı, antiemperyalist tutum alması ve sırtını milli mücadele direnişine dayayarak bağımsızlık vurgusu yapması emperyalizme karşı mücadelede başarıya odaklananlar için tarihi önemde vurgulardır.

Aydınlık, tarihimizdeki zıtlaşmaları kaşımak, oradaki kavgalardan hareketle bugünkü farklılıkları derinleştirmek yerine, sorunlarımızın çözümünde, siyasal öncüleri birbirine yaklaştıran, milletimizin birliğini pekiştiren ve vatan savunmasını güçlendiren tutumu benimsiyor. Program tartışması için geçmişe gidip kavga etmeye gerek yok. Güncel sorunların ağırlığı altındakiler denenmiş ve başarılı olmuş çözümlerden kuvvet alır. Başarısızlık hikayeleri anlatılmaz, hızla unutulur. Şimdi başarılı hikayelerden ilham alma zamanı.

Aydınlık sayfalarını “Hikayemizi kim yazacak?” sorusu için açıyor. Cevaplarınızı bekliyoruz. Konuyu gündemde tutmak istiyoruz. Çünkü içerisinde bulunduğu sürecin özgünlüğünü kavrayanlar, hikayenin öznesi oluyor…