21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hile hurda İspanya'da

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

A+ A-

“UKRAYNALI hakemlere selam olsun!" Konyaaltı Belediyespor'un başantrenörü Birol Ünsal'ın, Türk hentbol tarihinde Türk takımlarının ilk Avrupa kupasını kazandığı karşılaşmadan sonra ilk sözü bu oldu. Karşılaşmadan önceki basın toplantısında, ilk maçı yöneten Ukraynalı hakemlerden zaten bahsetmişti: "Ukraynalı hakem Rus oyuncumuzu hiçbir şey yokken oyundan attı. Devre arasında Ukraynalı hakeme 'Karıştırmayın, Ukrayna-Rusya savaşı değil. Bir Türk takımının maçını yönetiyorsunuz.' dedim."

HAKEM DEĞİL TETİKÇİ

Konyaaltı Belediyesi Kadın Hentbol Takımı, EHF Kupası Finali'nde İspanyol Atletico Guardes ile oynadığı ilk karşılaşmayı 23-17 kaybetmişti. 750 kişilik salonda, Ukraynalı hakemlerin taraflı yönetimi ile ilk maçtan 6 gollük dezavantaj ile Antalya'ya dönmüştük. İlk karşılaşmanın daha ilk dakikasında Ukraynalı hakemler oyuncumuz Rus Ikhneva'yı dokunmadığı bir faulde 2 dakika ile cezalandırmıştı. Hentbol Oyun Kuralları'nın 16.1 maddesine göre bir takıma 3 uyarı ve bir oyuncuya 1 uyarı cezası verildikten sonra 2 dakika cezası verilir. Ikhneva, dokunmadığı pozisyondan sonra maçın başında ne takımı ne kendisi uyarılmadan 2 dakika cezası almıştı.

Karşılaşmanın 41. dakikasında da yine dokunmadığı pozisyonda bir diğer Rus oyuncumuz Sannikova, 2 dakika cezası aldı. Sannikova, o kadar masumdu ki, EHF bile maç raporunda 2 dakika cezasını yazmış ama cezanın kime verildiğini yazmamış. İlk maçta Ukraynalı hakemlerin yaptığı bunlarla sınırlı da değildi; 2 Rus sporcumuza devamlı hücum faul çaldılar. Avrupa Hentbol Federasyonu'nun İspanya'ya tetikçi olarak gönderdiği Marina Dublii ve Olena Pobedrina isimli iki Ukraynalının adaletsiz maç yönetimi Antalya'da kanıtlandı. Konyaaltı Belediye, 33-20 gibi farklı bir skorla rövanşı aldı ve şampiyon oldu. Temsilcimiz, Ukrayna temsilcisini de iki karşılaşmada yenerek elemişti.

TÜRK OYUNCULARIN KATKISI

İspanyolların 750 kişilik salonda oynattığı karşılaşmanın rövanşı Antalya'da 10 bin kişilik salonda oynandı. Finalin nerede oynanması gerektiğini EHF'ye gösterdik. Tecrübeli Makedon hakemler başarı ile karşılaşmayı yönetti.

Takımımızdaki Türk oyuncuların performansı çok değerli idi. Özellikle 6 gol atan Döne Gül Bozdoğan ve yılların kalecisi Sevilay İmamoğlu'nun başarılı oyunu ile kupa geldi. Final karşılaşmalarında sakatlığı nedeniyle oynayamasa da yıllardır gerek Milli Takım'da gerek Avrupa kupalarında ülkemizi özveri ve hırsıyla temsil eden Yasemin Şahin, kupayı kaptan olarak kaldırmayı hak etti. Basketbolda ve voleybolda, kadınlarda, kulüp düzeyindeki en büyük Avrupa kupalarında Türk takımlarının final oynadığı yılda; hentbolda da Türk kadını Avrupa'nın 3. büyük kupasını kazandı. Yasemin, kupayı Türk kadınına armağan etti. Erkek takımları ile aynı olanaklara sahip olunca, kadın takımlarımız her zaman erkek takımlarımızdan daha başarılı oluyorlar. Demek; kadın futbolcularımız da erkek takımlarımızın oynadığı statlarda oynasa ve mücadeleleri televizyondan canlı yayınlansa, başarı kendiliğinden gelecek.

KANARYA ADALARI'NDAKİ SKANDAL

Konyaaltı, Türk Telekom'dan çalınan kupanın da rövanşını aldı. EuroCup Basketbol Finali, Kanarya Adaları'nda skandal ile başladı. Bir otobüs sürücüsü, önce 10 dakikalık yolu bilerek 40 dakikaya kadar uzattı. Uzayan yolda, sporcularımızı yüksek sesle müzik dinleterek taciz etti. Müziği kısmaya gelen Türk Telekom'un başantrenörü Erdem Can'ın elini itti ve sakatlamak amacıyla yaptığı sert fren ile Can'ın kafasıyla ön camı kıracak kadar sert bir darbe almasına ve sakatlanmasına neden oldu. Bu sürücü ile Türkiye uğraşmayacak mı? Dışişlerimiz, bu tetikçinin bilerek yaralamaya teşebbüsten ceza alması için gerekli baskıyı İspanya'ya yapmayacak mı? İspanyol sürücü Türk antrenörün boynunu sakatlar, Ermeni modacı açılışta Azerbaycan bayrağını yakar, Yunan vekil Avrupa Parlamentosu'nda Türk bayrağını yırtar. Bu şımarık davranışların bireysel olarak cezalandırılması için Türkiye en güçlü avukatlarla mücadelesini yapmalı.

EuroLeague organizasyonlarında İspanyol şımarıklığına da son verilmeli. EuroLeague çeyrek final karşılaşmasında Real Madrid oyuncusu Yabusele, Partizanlı Dante Exum'u alıp yere attı ve sakatladı. Bunu sokakta yapsa, aylarca hapis yatar. Evinde 2-0 geriye düşen Real Madrid'i bu şiddet kurtardı. Gran Canaria-Türk Telekom finalinde; maçın sonlarında, Diop sakat numarası yapıp faulleri en skorer şutörleri Benite'nin atmasını sağladıktan 24 saniye sonra oyuna girdi. Sloven, Estonyalı ve İsrailli hakemler de bu rezalete göz yumdu.

EuroLeague Basketball yönetimi İspanyol kulüpleri için var. Parayı verense Türk şirketleri. Türk Hava Yolları, Denizbank, Frutti Extra, Tadım, nesine gibi Türk markalarının sponsorluğunu yaptığı organizasyonlarda düdükler hep temsilcilerimizin aleyhine çalınıyor. Türkiye Basketbol Federasyonu; EuroLeague Basketball organizasyonları için sert bir açıklama yaptı. Birçok kulübümüz de bu açıklamayı destekledi. Türk sponsorluklarını ve kulüplerini kaybetmemek için Türk Telekom'u EuroLeague'e almalılar. Adı Turkish Airlines olan bir kupada İspanyol takımı kadar Türk takımı olmalı.

MOTOSİKLETTE YENİ BİR ŞAMPİYON DAHA

Kanarya Adaları'nda kupamız çalınsa da bu hafta sonu İspanya'da Milli Marşımızı dinledik. Supersport'un Barselona yarışlarında Bahattin Sofuoğlu; Cumartesi muhteşem bir üçüncülük, Pazar günü de daha muhteşem bir birincilik kazandı. Can Öncü'nün sakatlığında İspanya'da Sofuoğlu ile gururlandık. Motosiklet yarışlarında yeni bir şampiyonumuz oldu.

Bu gece Eurovision Şarkı Yarışması ilk yarı finali var. Cumartesi gecesi de finali izleyeceğiz. İspanya'nın şarkısının sözünde "Çocuğum, ben öldüğümde beni aya göm ki, her gece seni göreyim." diyor. İspanya'daki son karşılaşmalarda yaşanan spor ahlaksızlıklarından sonra; görüp göreceğin hile hurda… Hiç uğraştırma çocuğu!