Hollanda'da Neocon-Trump çatışması! Türk ve Rus etkisi ne oldu?
150 sandalyeden oluşan Hollanda meclisinde hükümet için 76 sandalye gerekiyor.
10 yıldır yöneten başbakan Rutte`nin sağcı VVD`si ile sahte işçi partisi PvDA toplam 79 sandalyeye sahiptiler. Her ikisi de Neoconların Hollanda uzantısıdır! Toplam sandalyeleri dün yarılandı.
2008 krizinden bu yana kemer sıkma politikaları ve yoksullaşma özellikle PvDA`yı çökertti!
Ama kemer sıkma, Trump`ın Hollanda uzantısı ırkçı Wilders`ın PVV`sinin hızla yükselmesine de neden oldu. Yıllardır ırkçılık pompalandı. Türklere ve Faslılara `Defolun gidin` denmeye başlandı.
Anketler Wilders`ın en az 38 sandalye çıkaracağını göstermekteydi!
Geçen hafta Türk bakan krizi yangına benzin katmış, güçlü sağ medya Türkler ve islam aleyhine saldırgan ve korkutucu bir savaş açmıştı. Önceleri iniş yasağına karşı ayağa kalkan Türkleri, sonradan bir endişe sardı. Durum kötüydü! Sorulduğunda kimileri `İtalyanım` demeye bile başlamıştı!
Herkesin beklentisi, ırkçı Wilders + sağcı VVD`sinin koalisyonuydu. Sağcı Hıristiyan Demokrat CDA da islam karşıtı söyleme başlamış ve çifte pasaportların iptalini istemişti.
TÜRKLER SEVİNÇLİ!
Beklenmedik bir şey gerçekleşti: Irkçı Wilders, oylarını artırsa da sadece 20 milletvekili çıkartabildi! Irkçı - sağ koalisyonun önü kapandı! Seçimin en güzel haber budur!
Hitler işgalini yaşamış, Almanya gibi 400 yıldır Avrupa`nın asker deposu tarihi ve askeri disiplin geleneği olmayan Hollanda halkı yine sağ duyulu davrandı. İki partiye yoğunlaşmadı, güvenilir tek seçenek de bulamadığından oylarını sağ, merkez ve sol partiler arasında paylaştırdı! Türkler şimdi sevinçlerini açıkça dile getiriyor ve Hollandalılara teşekkür ediyorlar.
Bir merkez koalisyon veya merkez sol bir koalisyon yolu açıldı. Ancak en az 4 parti olmadan olanaksız, pazarlıklar zor olacak ve ayları alacaktır.
Tablo tatmin edici olmasa da `Ehven-i Şer`!
Asscher`in sahte solcu PvDA`sı hakkettiği cezayı aldı. Özellikle göçmenler oylarını geriye aldılar. Yeşil sol oylarını 4 misli arttırdı!
Türkler bakan krizi nedeniyle evet-Hayır kavgasına düşmüş ve seçimleri unutmuşlardı. Son üç gün içinde olayın farkına varıp, kitlesel, sandığa koştular!
Genel katılım da zaten tarihsel bir rekorla yüzde 82`yi buldu: Değişim isteği büyüktü!
AKP`nin partisi DENK, 1 artışla 3 sandalye aldı. Hiçbir koalisyona alınmayacağı için DENK`e verilen oylar ne yazık ki BOŞA gitmiştir! Bu parti gelecekte yabancı düşmanı güçlerin eline `Türkler ayrılıkçı` silahını da vermiş oluyor. Ayrıca denk olmasa, merkez sol en az 6 ekstra sandalye alacaktı!
TÜRK BAKAN KRİZİNİN ROLÜ
Kimi yorumcular bu krizi sadece AKP`nin evet kampanya taktiği olarak görürken, kimisi sadece Hollanda`nın seçim manevrasına bağlıyor. Gerçek şöyleydi: Hem AKP, hem Hollanda başbakanı Rutte, birbirlerinin `evet`lerini desteklediler, iki taraf da Türkleri oy almak için araç olarak kullandı.
İniş yasağından bir gün önce anketlerde Rutte`nin sandalye sayısı 22 idi! Ertesi günü VVD medyası "Bravo Hollanda" diye bağırdı ve sayı 28`e fırlayıverdi. Tırmanış seçimde 33`e ulaştı!
Yani Türkiye krizi Rutte`ye ekstra 11 sandalye sağladı! Kriz yaratılmasa bu oylar diğer partilere dağılacak, merkez sola kayacaktı.
Seçim sonrası Rutte TV`de Türkiye krizinin rolünü soran sunucuya, dalga geçercesine: "Farkında değilim, son günlerde kampanyayla çok meşguldüm"!
AKP de oyu uğruna gerilim yaratarak ve oyları DENK`e yönlendirerek, Rutte`yi güçlendirdi.
(Bu arada bazı FETÖ`cularla Rotterdam Belediye başkanı Aboutalep arasındaki örtülü toplantılar da belirtilmelidir.)
Rutte`yi ilk kutlayan eski Avrupa Parlamentosu başkanı Alman Schultz oldu : "Wilders`ın kaybettiğini duyunca rahatladım".
Ayni şekilde Rutte`nin vurguyla söylediği şu şözü de çok önemlidir: "Bu seçimde Hollanda, Trump`çı populizme DUR dedi"!
Neocon `The New York Times` Wilders`ın kaybından memnuniyetini dile getirirken, Hollanda seçimlerinin Fransa, Almanya ve İtalya seçimleri için yönlendirici olduğunu ve tüm batı da dikkatle izlendiğini kaydediyor.
Hollanda`nın SHELL, PHILIPS, UNILEVER gibi uluslararası dev tekellerin sahibi olduğu Türkiye`de pek bilinmez. Rutte`nin VVD`si bu tekellerin partisidir ve neocondur.
Görülüyor ki seçimlerde Hollandalı neoconlar Hollandalı Trump`çıları, Türkiye krizini kullanarak altettiler! Ama her iki taraf da üçüncü faktörün gelişmesini önleyemedi: Avrupacılık eğilimi ve merkez sol! Bu bir geçiş sürecidir.
RUSYA ?
Ancak tüm bu gelişmelerin perde arkasında uluslararası çok önemli bir faktör vardır. Gelişmeler batıdaki işte o öfkenin üzerine oturmuştur: Türkiye`nin Rusya ile birlikte hareket etmesi, Astana zirvesinde Suriye`ye NATO dışı çözüm aranması!
NATO`cuları öfkeden deliye çeviren asıl gelişme budur!
Yoksa Türk bakanlar oy için yıllardır Hollanda`ya geliyor ve özgürce toplantılar düzenliyorlar, Hollandalı bakanlar da onlarla kolkola resimler çektiriyorlardı! Rutte o zamanlar "Ülkemde seçim propagandası yapamazsın" da demiyordu!
Ama Rusya faktörü NATO`nun ve Rutte`nin sinirlerini bozmuştur!