21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hoşçakal Aydınlık

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

BİR yolculuk daha bitti...Aydınlık Gazetesi ile birlikteliğimiz cuma günü çıkan yazımla sona erdi. 2015 Mart’ında değerli arkadaşım, o sıradaki Aydınlık’ın Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Sabuncu’nun davetiyle yazı ailesine katılmıştım.Fetullahçıların işinden attığı bir gazeteci iken bana yeni bir kapı açan Aydınlık’ın bu jestini unutamam. Çünkü “Kemalî ve Celalî” bir ruh ve düşünceyle yazdığım yazılarımı buradan ulaştırdım okurlarıma...
Son dönemde gazetenin genel çizgisine uymayan yazılarım yüzünden yönetim, benimle yolları ayırma kararı aldı. Saygı duyuyorum. Alışığım bu işe biraz. Zaten daha önce de çalıştığım gazetelerden iki kez atılmıştım. Ne demişler, “Can çıkar huy çıkmaz!” İflah olmaz bir Atatürkçü... Ve gericiliğin amansız düşmanı... Üstüne üstlük de iktidarda kim olursa olsun mutlaka eleştiren bir zihniyet... Sevimsiz mi sevimsiz bir yazar yani...
Neyse, sonuçta Aydınlık yönetimi benden kurtuluyor. Değerli yazar arkadaşım Doğu Perinçek de rahat edecek... Böyle asi birisine cevap verme zahmetinden de kurtulmuş olacak... Ben de onu üzmeme sıkıntısından kurtulmuş olacağım... Velhasıl, çok olumlu bir gelişme oldu bu ayrılık... İçimi burkan tek şey, Aydınlık’ta çalışan gazeteci arkadaşlardan uzak kalacak olmamdır. Çünkü, başta M. İlker Yücel olmak üzere hepsini çok seviyorum... Dört yıldır bu huysuz adamın kahrını çektiler, hatta beni sevdiler, hak etmediğim kadar saygı gösterdiler.
Son sözüm ise Aydınlık okurlarına...
Değerli arkadaşlar; sizleri asla aldatmadım. Yazılarım hep bilgiye ve belgeye dayalı oldu; kimseye de iftira atmadım. Türkiye Cumhuriyeti’ni ayakta tutan çağdaş değerleri ve Kemalist ilkeleri kılavuz edindim. Kim ulu Atatürk’e bir laf dediyse iki lafla karşılık verdim. O yüzden de mahkemelere verildim, hapis cezası, para cezaları aldım ama uslanmadım gitti... Çünkü, benim deniz fenerim hep Gazi Mustafa Kemal Atatürk oldu. Sizin de aynı yolda yürüdüğünüzü bildiğimden buradan içim rahat ayrılıyorum... İşte geldim gidiyorum, şen olasın Haleb Şehri...