Hoşnutsuzluğun yönetimi-(TAMAMI)
Siyaset belirlemek yetmez. Siyaseti uygulamak için, bir “yol haritası” gerekir. Harita, hangi aşamalardan geçilmesi gerektiğini ve her aşamada ne tür toplumsal-siyasi araçlara gereksinim duyulacağını öngörmek içindir.
Bir siyasi partiyi dışarıdan yönetilen bir operasyonla dönüştürmek, önce yönetimin yeniden şekillendirilmesini gerektirir. Dönüşümün özünü, partiye yüklenecek yeni program, ideoloji ve temel siyasetler oluşturur. Ama bu yeterli değildir. Çünkü program ve ideolojide amaçlanan değişim ne kadar köklüyse, doğurduğu hoşnutsuzluk ve tepki de o kadar büyük olur. Hatta operasyonun başarısı, bu hoşnutsuzluğun uygun biçimde yönetilebilmesine bağlı hale gelebilir. İşte o zaman, “yol haritası”, hoşnutsuzluk yönetiminin önemli bir aracı olarak gündeme gelir.
“Yeni CHP”nin yol haritası
“Yeni CHP” yönetimi, Kemalist Devrim’i reddetmede AKP ile yarış halindedir. Bu nedenle, yol haritasında milleti mücadeleye seferber etmek diye bir yöntem mevcut değildir. Çünkü millete başvurulacak ilk durak, bir sonraki seçimlerdir. O zaman, göz dikilmesi gereken kesim de, Cumhuriyet Mitingleri’nde ayağa kalkanlar ya da Anayasa Referandumu’nda hayır mücadelesi verenler değil, AKP’yi destekleyenlerdir. AKP’yi destekleyenler AKP’nin çizgisini olumladıklarına göre, onların desteği ancak CHP’nin AKP’lileşmesiyle kazanılabilir. AKP’ye karşı tek mücadele alanı seçimler, seçimleri kazanmanın tek yolu AKP’ye benzemek ise, AKP’den kurtulmak isteyenlerin de artık bu kadarına katlanmaları gerekir.
Bu yolun AKP’ye destek vermiş olanlar üstünde etki yapacağına kuşku yoktur. AKP’ye tedirgin biçimde destek olanlar da, CHP’nin AKP konusunda verdiği bu güvenceden sonra, desteklerini daha büyük bir gönül rahatlığıyla sürdüreceklerdir. AKP’nin kendisinin en çok korktuğu şey, izlediği çizginin gayrimeşruluğunun milletin gözünde açığa çıkmasıdır. “Yeni CHP” yönetiminin, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na katılmak da dahil, izlediği tutumun en çok rahatlattığı siyasi gücün AKP olduğu açıktır.
Katlanmayı reddedenlerin yol haritası
CHP içindeki hoşnutsuzluk büyüktür ve önemli bir kesim bu duruma katlanmayı reddetmektedir. “Yeni CHP” çizgisinin reddine, Cumhuriyet Mitingleri’nin kitlesine dayanarak mücadeleyi yükseltme istemi eşlik etmektedir. Ancak burada izlenen yol haritasının en önemli unsuru, yine “Türkiye’nin çıkışının ancak CHP’nin seçim kazanmasına bağlı olduğu” varsayımıdır. O zaman milletin bütün güçlerini seferber ederek milli bir iktidara yönelme hedefinin üstüne, “CHP içinde iktidar değişikliği” önceliğinin gölgesi düşmektedir. “CHPlileri CHP içinde tutma gayreti,” milletin direnişini örgütleme hedefini çelmelemektedir.
Yeniden Atatürk Devrimi’nin yol haritası
Bugün “Türkiye’yi yeniden Atatürk Devrimi rotasına sokma”nın yol haritasını, ABD ve AKP bize öğretiyor. 2007-2011 dönemi, onlar açısından gerici bölünme anayasasına karşı milletin direnişini kırma ve etkisizleştirme dönemidir. Bugüne kadar hep küçük ve kısmi adımlarla yetinip büyük adımlardan kaçınmış olmalarının nedeni, milletin direnişinden korkmalarıdır. O zaman, milletin yeniden ve doğrudan mücadele sahnesine çıkmasını sağlayacak ortak bir mücadelenin önündeki bütün engel ve takıntıları ortadan kaldırmak, yol haritamızın ilk adımı olmalıdır. Bu, AKP’nin etkisi altındaki kitlelerin desteğini kazanmanın da, bütün parti ve kuruluşlarımızı Atatürk’te birleştirmenin de, milli bir hükümete yönelmenin de tek yoludur. Üstelik milletin kendisinin mücadele sahnesine çıkmasından daha demokratik olan hiçbir şey yoktur.