Hülya Avşar’dan jüri başkanı olur mu?-(TAMAMI)
Başlıktaki soruya vereceğimiz tek bir yanıt var; niye olmasın? Ya da bu soruyu bir başka şekilde soralım: Siz (yani sinemayla ilgili olanlar) Hülya Avşar’ın başkanı olduğu bir jüride yer almak ister misiniz? Ya da yine Hülya Avşar’ın başkanı olduğu bir yarışmaya filminizi gönder misiniz? Bu sorulara verilecek yanıtlar, aslında Hülya Hanım’ın jüri başkanlığını onaylayıp, onaylamamak anlamına da gelebilir. Tabii, onun bulunduğu jüride yer almıyor, ya da karar verme konumunda olduğu bir yarışmada, filminiz yarışmıyorsa, vereceğiniz yanıtlar pek bir anlam taşımaz. Ya da amiyane bir deyimle dışardan gazel okumak gibi bir şey olur.
Önemli olan Hülya hanımın jüride başkan olup olmaması değil. Önemli olan Hülya hanımın bu jüriye başkan seçilmesi. Sözüm ona sosyal demokratların yönetimindeki bir festivalde, hem de ülkemizin en köklü ve de en uzun ömürlü ve süreklilik gösteren bir festivalinde, kimilerin Hülya hanımı bu konuma getirerek elde edecekleri küçük çıkarlar ve öteden beri yaptıkları küçük hesaplar. Antalya bunu hep yapıyor. Bu yıl da bizi hiç yanıltmadı. Bir festivali, gazete kupürlerinin sayısıyla değerli kılma hevesi, sosyal demokrat kılıflı kimi belediyelerin (özellikle de Antalya’nın) değer verdiği bir yöntem. Türk sinemasına duyulan saygı, festivalin ciddiyeti gibi ögeler günümüz Antalya Festivalini düzenleyenler için hiç önemli değil, umurlarında bile değil, varsa yoksa, kendilerinden şu veya bu şekilde söz edilmesi, gazetelerde haberlerin çıkması. Antalya7’nin bu yılki kurbanı da Hülya Avşar olmuş.
Yukardaki değerlendirmemin Hülya Avşar’ın jüri başkanı olmasıyla uzak yakın bir ilişkisi yok. Baştan söyleyeyim, Hülya hanım, bugüne dek yaptıklarıyla kendini kanıtlamış, her zaman gündemde kalmanın üstesinden gelmiş, değerli bir kişi. Üstelik sinema oyunculuğundaki başarısını da hit kimse yadsıyamaz. Benim de sevdiğim oyunculardan biri olduğunu söylemeliyim. Üstelik bu jüri başkanlığı ona bir şey katmaz, aksine o, kişiliğiyle festivale bir onur katar. Jüri başkanlığına seçilmesi de, festival yöneticilerinin bu eksikliklerini, yani festivale star getirememenin açığını gidermek için yaptıkları bir oyundan, gösterişten başka bir şey değil.
Hülya Avşar’ın jüri başkanlığı ile ilgili sanırım esas sorun festival sonrasında oluşacak. Hülya hanım ve onunla birlikte olan jüri şimdiden topun ağzında. Kazanamayanların, umduklarını bulamayanların ve de düş kırıklığına uğrayanların boy hedefinin şimdiden Hülya Avşar olduğunu söylemek sanırım falcılık gerektirmez.
Hülya Avşar’ın jüri başkanlığının bizlere sunacağı önemli bir şey var. O da kimilerin iki yüzlüğünü açığa çıkarma fırsatı. Şimdiden söyleyelim, gerek jüride yer alanlar, gerek festivalin yarışmalı bölümünde yarışan tüm filmlerin sanatçıları; ya şimdi konuşun, ya da tavrınız varsa Levent Kırca gibi şimdi ortaya koyun, ya da ömür boyu susun. Sakın ha, araba devrildikten sonra yol göstermeye -daha önce yaptığınız gibi- kalkışmayın.
Bekleyeceğiz, göreceğiz ve yine bu satırlarda yazacağız...