29 Eylül 2024 Pazar
İstanbul 27°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hüseyin Çelik’in eşsiz tavsiyeleri-(TAMAMI)

Özdemir İnce

Özdemir İnce

Eski Yazar

A+ A-

Van’da kendi adını taşıyan “Hüseyin Çelik Anadolu İmam Hatip Lisesi”nin mezuniyet törenine katılan Çelik, tek parti döneminde dindar insanların ötekileştirildiğini, mütedeyyin insanların adeta yabancı ve parya muamelesi gördüğünü vurgulamış.

Çocuklarının mezuniyet törenlerine katılan ailelere de seslenen Çelik, “Çocuklarımızın bedenlerini doyururken, ruhlarını ve akıllarını aç bırakırsak onlar gerçek manada evlatlarımız olamaz” demiş ve konuşmasına şöyle devam etmiş:

“Asrın sahibi büyük Üstad Bediüzzaman Hazretleri bu tehlikeyi görüyor ve asrın başında ‘vicdanın ziyası, ulum-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin birleşmesiyle hakikat tecelli eder. Birinin ayrılmasıyla taassup, diğerinin ayrılmasıyla hile ve şüphe doğar’ diyor. Bu sebeple hem din hem de fen ilimlerini bir arada okutacak Van’da bir Medresetüzzehra kurulması için dönemin sultanları Abdülhamit ve Sultan Reşat nezdinde girişimlerde bulunmuştu.” (Star; Tarih:03.06.2012)

Hüseyin Çelik doğru söylemiyor

Asrın meczubu, cumhuriyet ve devrim düşmanı Said Nursî’nin talebesi ve müridi Hüseyin Çelik doğruyu söylemiyor. Tek parti dönenimde iktidar olan CHP’nin dindarı ötekileştirdiği, mütedeyyin insanlara yabancı ve parya muamelesi yaptığı iddiası kuyruklu bir yalandır. Din tacirleri, din bezirganları halkı yeterince sömüremedikleri, dinsel terör yoluyla insanlara zulüm yapamadıkları için CHP iktidarından şikayetçi olmuşlardır. Devrim yasaları dindar insanlara karşı değil, dindar insanları baskı altında tutan, onları ezen mütegallibeye, din derebeyliklerine karşı çıkartılmıştır.

Peki, Hüseyin Çelik’in adım başı göklere çıkartıp örnek gösterdiği ve “Asrın sahibi büyük Üstad Bediüzzaman Hazretleri” olarak tanımladığı Said Nusrî (Kürdî) kimdir?

Kim olduğunu Mustafa Yıldırım’ın Bir Meczup Yaratmak (Ulus Dağı Yayınları) adlı kitabından öğrenebilirsiniz ama ben birkaç özelliğini not edeceğim:

31 Mart irtica hareketinin ileri gelenlerindendir. 31 Mart’ın tetikçisi İttihad-ı Muhammedî Cemiyeti’nin kurucu üyesidir. Dernek İngilizler tarafından kurulmuştur. Adından belli. Bir Müslüman kendine “Muhammedî” der mi? Ayrılıkçı ve Kürt milliyetçisi Kürdistan Teali Cemiyeti’nin (Kürdistan Yükseltme Derneği) kurucu üyesidir.Şeyh Sait ayaklanmasını desteklemiştir.Atatürk’ü “Süfyan ve bir İslam Deccalı Mustafa Kemal” (age.S.94; Şualar, Redoks, s.417) diye aşağılamış, Kuvay-i Millî’ye ve Cumhuriyet’e hep karşı çıkmıştır.

Bir imalat olarak Said Nursî

Said Nursî, müritleri ve başta Şerif Mardin ve Necmettin Şahiner gibi yazarlar olmak üzere imal edilmiş, yaratılmış bir İslamcı mitostur. Örneğin Hüseyin Çelik, çok mümkünmüş gibi, Said Nursî’nin hayal ettiği din ve fen bilimlerinin bir arada okutulacağı bir medreseden söz etmektedir. Böyle bir şeyin olamayacağını, din ve fen bilimlerinin birlikte öğretilmeyeceğini düşünmüyor bile. Belki de 4+4+4 ve imam-hatip fesatları ile Medresetüzzehra’yı gerçekleştirmeyi hayal etmektedirler.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Mardin Artuklu Üniversitesi’nin düzenlediği sempozyumda (06.06.2012) da şöyle konuşuyor:

“Eğer asrın başında Bediüzzaman dinlenseydi, bugün boğuştuğumuz birçok dertle muzdarip olmayacaktık. O reçeteleri ortaya koymuştu. [...] Bugün hala bütün tahriklere rağmen biz yine Türk-Kürt kardeşliğini muhafaza ediyorsak, aynı camide saf tutup, namaz kılıp, aynı üniversitede beraber çalışıp ve sosyal hayatta, ticarette birlikteliğimizi sürdürüyorsak, bütün gayretlere rağmen kardeşliğimiz devam ediyorsa işte bu manevi bağın devam etmesinden dolayıdır. Bediüzzaman Said Nursi hazretleri bütün ömrü boyunca buna hizmet etmeye çalışmıştır.”

Hüseyin Çelik Cumhuriyet’in yerine bir İslamî devlet kurulsaydı, demek istiyor.

‘Temizlik Doğudan Gelir’

Hüseyin Çelik, “Doç.Dr.” akademisyen ünvanıyla ilk basımı (1995) Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, ikinci baskısı (2011) Nesil Yayınları tarafından yapılan Temizlik Doğudan Gelir adlı bir tuhaf kitapçık yayınlamış.Tahminime göre doçentlik dosyasında yer alan bir kitap olmalı. 108 sayfalık kitabın 10 sayfası bibliyografya ve dizinden oluşuyor.Kitabın 10 sayfası künye ve önsöz. Geriye kaldı 88 sayfa. 88 sayfanın 27 sayfası İngiliz gezgin David Urquhart’ın kitabından alıntı ve yazarın yaşam öyküsü. Geri kalan 60 sayfasında da İngiliz ve Avrupalıların geçmişte nasıl pis insanlar olduklarını anlatıyor. Müslümanlar cimadan (cinsel ilişkiden), hayz (aybaşı olma) ve nifasdan (lohusalık hali) sonra yıkandıkları için pek temiz imişler. Kıçlarını da su ile yıkıyorlarmış. Bir fırsatını bulup Necip Fazıl (s.86) ve Said Nursî’nin (s.95) adını anıyor.

Kitabın en anlamlı cümlesi: “Nasıl ki Batı dinini terk ettikçe kalkındı ve biz terk ettikçe geriledik ise bu orantı temizlik konusunda da aynı sonucu verir.” (s.94)

Ben bu cümleden şunu anlıyorum: “Cumhuriyet’ten önce Batı’dan daha kalkınmış idik!”

Sıkı ve yaman bir bilim adamıdır AKP’nin Hüseyin Çelik’i...