22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hüzün otelindeki anne-kız

Tunca Arslan

Tunca Arslan

Gazete Yazarı

A+ A-

Sinema tarihinde çok özel bir alan oluşturan otel filmleri ile anne-kız öykülerinin buluşma noktasını oluşturuyor “Sonsuz Sır” (The Eternal Daughter). İngiliz yönetmen Joanna Hogg, 2019 ve 2021’de çektiği, ne yazık ki seyretmediğim ama ilk fırsatta seyretmeye çalışacağım “Hatıra-1” (The Souvenir) ile “Hatıra-2”nin bir tür devamı niteliğinde olan ama bağımsız bir kimlik de taşıyan “Sonsuz Sır”la bir şey daha yapıyor, büyük oyuncu Tilda Swinton’a hem anneyi (Rosalind Hart) hem kızını (Julie Hart) canlandırtarak bir oyunculuk resitali sunuyor. “Hatıra 1-2”de olduğu gibi yapımcının bu kez de Martin Scorsese olduğunu belirteyim.

Karanlık çökmüşken sisle kaplı orman yolunda ilerleyen taksi, yaşlı kadın ile yaşlıca kızını Liverpool yakınlarındaki ıssızlığın ortasında yer alan bir otele bırakır. Çok önceden rezervasyon yapılmıştır ama resepsiyon görevlisi genç kız nedenini anlamadığımız biçimde çeşitli zorluklar çıkarmaya çalışır. Boş oda yoktur, istedikleri odada kalamayacaklardır vs. Oysa odaların boş olduğu bellidir ve ortada da resepsiyonistten başka kimse görünmemektedir, o da gece yarısı kendisini almaya gelen bir otomobile binip otelden uzaklaşacaktır zaten.

KORKU-GERİLİM MALZEMESİ

Annenin, otel değil henüz bir malikâneyken çocukluğunun geçtiği bu mekân, gerilim uyandırıcı bir atmosfere sahiptir ama Joanna Hogg’un niyetinin bir korku-gerilim örneği çekmek olmadığını da baştan beri hissederiz. Tilda Swinton şu an 63 yaşında olduğuna göre aynı yaşta olduğunu kabul edeceğimiz Julia Hart bir yönetmendir, annesiyle ilgili bir film yapma niyetindedir ve burası annesinin hatıralarının canlanacağı yerdir. Derken köpekleri kaybolur, ortaya sempatik bir otel görevlisi daha çıkar, yemek servislerini de yapan resepsiyon görevlisinin tuhaflıkları devam eder, alçakgönüllü bir doğum günü kutlaması birden bire işlerin allak bullak olmasına yol açar ve finalde “Sonsuz Sır”ın “Altıncı His”vari sürprizi ortaya çıkar.

“Penceredeki siluet” dahil, bir hayalet öyküsü için tüm malzemeyi hazırlayan ama dediğim gibi niyeti çok başka şeyler anlatmak olan Joanna Hogg, yarı otobiyografik nitelikli “Sonsuz Sır”da çok az karakter kullanarak hatıraların labirentine dalmış, ölümün bir son anlamına gelmeyebileceğine dikkat çekmiş. Julie Hart, sürekli olarak bir şeylerin ters gittiği duygusu içinde ve çekeceği filme dair çalışmaları da buna dahil ama en önemlisi annesiyle ilişkisindeki hissedilir gerilim bu durumu çok etkiliyor. Hem annenin hem de anne-kız ilişkisinin geçmişine dair herhangi bir bilgi verilmese de bazı boşlukların ve kopuşların olduğunu anlıyoruz. Her şey Tilda Swinton’ın yüzüne, bakışlarına mükemmelen yansıyor çünkü.

BİLİNÇALTININ KAPILARI

Anneyi ve kızını canlandıran Tilda Swinton’ı yakın ve orta çekimlerle doya doya kullanan Hogg, karşılıklı sahnelerde biraz sendelemiş ama durumu kurtarmayı bilmiş. Otel, odalar, merdivenler, bahçe, hatıraların barındığı yerler olarak canlandırılıyor ve tüm gotik öykülerde olduğu gibi seyirciye belirgin bir “rahatsız edicilik” şırınga ediyor. Otelin çevresinden eksik olmayan sis, bir anlamda sinema salonlarına, seyircinin zihnine de yansımış durumda. Filmin tamamına yakınında geçmiş kurcalanırken, final ise şimdiki zamana çekiyor bizi.

Sinemalarımızda geçen hafta gösterime giren “Sonsuz Sır”, otel filmlerini sevenler için ideal bir seçenek. Aynı biçimde kaç yaşında olurlarsa olsunlar, anne-kız öykülerinin meraklıları, bu ilişkide bilinçaltının kapılarını açmaya çalışanlar ve hatta hiç hesapta yokken bir hesaplaşmaya atılacaklar için de hüzünlü bir ayna niteliğinde.

Sinema Film