25 Kasım 2024 Pazartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hz. Muhammed'in dostları ve düşmanları

Utku Reyhan

Utku Reyhan

Gazete Yazarı

A+ A-

Bu bir kuraldır. 53 yıldır Vatan Partisi ve lideri Sayın Doğu Perinçek ne zaman öne çıksa, psikolojik savaş aygıtı devreye girer. Yalan, çarpıtma, dedikodu, desise ortalığa salınır. Psikolojik savaşın yetmediği noktada, zindanlar devreye sokulur. Başka türlüsü olmaz zaten. Düşman size karşı saldırıya geçmemişse, kapatın dükkânı gidin zaten. Üstün başın çamur olmadan kazanılacak galibiyet yok, değil mi?

53 yıldır savaşıyoruz. Aydınlıkçılara karşı psikolojik savaş, aslında Türkiye'ye dönük psikolojik savaş. Biz kendimizi savunurken, Türkiye'yi de savunduk. Ya da şöyle söyleyelim, biz Türkiye'yi savunduğumuz için hedef alındık, alınıyoruz. Amerikancılığa, Avrupa Birlikçiliğe, ikinci cumhuriyetçiliğe, yetmez ama evetçiliğe, devlet ve millet düşmanlığına, Atatürk düşmanlığına, FETÖ'nün ve PKK'nın cicileştirilmesine neredeyse tek başımıza direndik. Bu nedenle elimiz, ayağımız nasırlı. Bizi artık yakmıyor, acıtmıyor. Psikolojik savaş mı? Yalan mı? Hoş geldi, sefa geldi.

ŞAŞIRMADIK

Sayın Perinçek'in Hz. Muhammed'le ilgili sözleri, önü arkası kırpılıp "Peygamber efendimize hakaret" diye servis edilince şaşırmadık. Aslına bakarsanız çok da önemsemedik. Çünkü 53 yıllık tecrübemiz bize diyor ki, doğru eninde sonunda galebe çalar.

Zaten öyle olmadı mı? Bugün "Hocaefendi"ye FETÖ deniyorsa kimin sayesinde? Amerikancı olmak en büyük utanca dönüştüyse bu nasıl oldu? "Açılım" garabeti nasıl son buldu? Kimse göğsünü gere gere AB'cilik yapamıyorsa, bu kimin başarısı? Neden bugün ülkede devletçi rüzgârlar esiyor? Buralardan yönelen psikolojik savaşa, bedel ödemeyi göze alarak kim karşı durdu? Kim hakikâti, tarihin ve toplumun önüne getirdi?

Neydi olay? Sayın Perinçek, Bodrum'da kendisini dinlemeye gelen vatandaşlara karamsarlığa kapılmamalarını öğütledi. Sayılara, oranlara takılmamaları gerektiğini söyledi. Bunu da tarihten örnekler vererek yaptı. Hz. Muhammed'den, Atatürk'ten ve dünya tarihini değiştirmiş diğer büyük devrimci liderlerden...

Onların da başta yanlarında az kişi olduğundan bahsetti. Fakat tarihin, nesnelliğin, yaşadıkları toplumun ihtiyaçlarının onları başarıya götürdüğünü anlattı. Bugün Vatan Partisi'nin o dönemlere göre daha güçlü olduğunu, başarabileceğini söyledi. Yani aslında, onları kendi mücadelesi için örnek aldığını aktardı.

OLAY NEYDİ?

Peki bu tarihsel anlatım kırpılarak nasıl sunuldu? Perinçek, kendini Peygamberle kıyasladı! Perinçek, Peygamber'den daha ileride olduğunu söyledi!

Hz. Muhammed'in zorluklara rağmen başarmasına yapılan övgü, yüceltme, onu örnek alma çağrısı nerelere çekildi. Başta dediğimiz gibi, bu saldırı şaşırtıcı değil. CHP basınının üzerine atlaması, kaşıdıkça kaşıması zaten beklenen. AK Parti içinden bu koroya katılan isimler de şaşırtıcı değil. Geçmişin FETÖ artıkları, ağlak babanın kontenjanından vekil yapılan vasıfsızlar, olmayan Ergenekon hakkında FETÖ ağzıyla kitap yazan kriptolar vb.

Kimileri gaza gelip, "haddini bilmeye" çağırdı. Haddini Amerika'nın, FETÖ'nün bildiremediği Perinçek'e... Davutoğlu'nun gazetesi Karar gibi bazıları da açık ya da örtük "tutuklama" çağrısı yaptı. Hâlâ Türk yargısında Zekeriya Öz'ler var zannediyor garibanlar. Bir de önüne arkasına bakmadan tuzağa düşen insanlarımız var ki, onlar zamanla anlayacaktır.

PEYGAMBER BİR ANI MI?

Bu saldırı aslında başka bir konunun tartışılması gereğini gösteriyor: Hz. Muhammed'i nereye koyuyoruz? Hz. Muhammed, Müslümanlar için kutsal, ama aynı zamanda tarihsel bir kişilik. Hz. Muhammed yaşamıyla, mücadelesiyle, değerleriyle, insanlığa katkılarıyla yani "dünyevi" yönüyle örnek alınacak mı, bugün için dersler çıkaracak mıyız? Yoksa, "kutsallık" örtüsü altında kitap raflarında yer alan bir dogmaya mı dönüşecek?

Hz. Muhammed'in, Peygamber olmakla birlikte bir insan olduğu, hatta hata yapabileceği, hatta Allah'ın, yaptığı hatalardan ötürü onu ayetle uyardığı, yol gösterdiği İslam içtihadının önemli bir parçası. Peygamber, Allah'ın elçisi. Aynı zamanda hükümdâr. Fakat bir yandan da "Allah'ın kulu". Yaşadığı dönemin kanun koyucusu. Peygamber bizzat cephede, elde kılıç savaşıyor. Peygamber, başlarda yalnız. Taşlanıyor, tekmeleniyor, başına deve işkembesi atılarak işkence ediliyor, mağarada saklanıyor... Buna rağmen mücadele ediyor, başarıyor. Yani Peygamber, dünyevi bir pratiğin içinde. Müslümanlar, onun ötesinde bütün insanlık, düzeni değiştirmek isteyen bütün devrimciler, işte o pratiği inceleyecek. Bugün için dersler çıkaracak, azmini, mücadele iradesini örnek alacak. Kendi tecrübesine katacak.

Aksi, CHP'nin "6 oku babaannemizin resmi gibi duvara astık" demesine benzer. Bir efsane, bir şiir, bir romantik geçmiş işte... Atatürk'ü reddeden, liberalleşen, sosyal demokratlaşan, HDP'leşen CHP, Atatürk'ü de bir mite dönüştürdü. Bugünle bağlarını kopardı. Heykelleştirdi, dondurdu, kutsallaştırdı. Kimi muhafazakârlar için Hz. Muhammed'in konumu da benzer. Zaten bize saldıranlar Hz. Muhammed'i örnek alsalardı, bu kadar rüşvete, yolsuzluğa, torpile, kayırmaya, lükse, şatafata, yalana, hileye düşkün olurlar mıydı? Lüks takım elbiselerinin, abiyelerinin paçalarından okyanusları dolduracak kibir akar mıydı? FETÖ'nün kuyruğuna takılırlar mıydı? Amerikan donanmasına secde ederler miydi?

ÖNERİ

Sayın Perinçek'in Hz. Muhammed'den örnekler vermesi yeni de değil. Sayın Perinçek, O'nun mücadelesini kitap haline de getirdi. Kaynak Yayınları'ndan çıkan "Hz. Muhammed: Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi" başlıklı kitabı herkese hararetle öneriyoruz. Bilim ve Ütopya dergisinde de konu hakkında makaleleri yayınlandı.

Hz. Muhammed'in dostları ve düşmanları - Resim : 1