İçinizdeki gazeteleri de açıklayın Kılıçdaroğlu -(TAMAMI)
CHP başının marifetleri yurtseverlerin sabrını taşırmış olmalı ki bu hafta tam 107 tane Kılıçdaroğlu’nu kınayan mektup aldık. Kılıçdaroğlu bir zamanlar Ulusal Kanal ve Aydınlık çalışanları için, “Çocuklar bin bir sıkıntı içinde yurttaşlık görevlerini yapıyorlar. Hepimizin onlara yardımcı olması gerekir” diyordu.
Yanlış mı Bay Kemal!
Şimdi de başladınız Aydınlık Gazetesi’ni kötülemeye ve “Onlara inanmayınız. Onlar eski Maocular! Partimizi onlara dizayn ettirmeyiz” demeye.
Peki siz nesiniz bayım!
Siz SOROS’un finanse ettiği TESEV’in kurucu üyesi değil misiniz? Bu takıntınızın nedenleri artık bir, bir açığa çıkıyor. Atatürk’e düşmanlık! Çünkü Dersim harekatının emrini Bayar’a veren o.
İsmet Paşa’yı içinize sindiremezsiniz. İsteseniz de sizin küçük dünyanıza ve düşüncelerinize sığmaz. Aydınlık’tan önce sizin hakkınızdaki hükmü veren benim. Siz modern Brütüs olabilirsiniz. Sizi partiye alan isimlerden birine komplo yaptınız, ötekine de kafa tuttunuz. Siyasette en ayıp olan marifet; arkadan hançerlemektir. Doğruları yazan Aydınlık’tan neden bu denli korkuyorsunuz? Yüreğiniz elveriyorsa karşıma çıkın sizinle şu CHP’nin tarihini de 27 Mayıs’ı da Aydınlık’ın neyi savunduğunu da bir güzel konuşalım dedim ama hep kaçtınız. Artık bu partide işin sonundasınız. Uyanan CHP’liler sizi o koltuktan alacak ve siz o konfordan da, özel makam arabasından da olacaksınız. Bakın yurttaşların, bazı CHP’liler sizin hakkınızda neler düşünüyorlar.
***
Öneriniz var mı Kılıçdaroğlu
“Sayın Kılıçdaroğlu,
Siz beğenseniz de beğenmeseniz de biz yine Aydınlık’tan öğrendik: Partinizin dünkü kapalı toplantısında Hüseyin Aygün eli ile verilen, “Seyit Rıza’ya itibarı iade edilsin” teklifi, çok şükür parti grubunda bazı sağduyulu grup üyelerince reddedilmiş. Siz buna çok kızmış, hızınızı alamayıp, Aydınlık’a yüklenmişsiniz. Toplantı sonunda, ‘’Dışımızdaki gazeteleri ciddiye almayın. Bunlar eskiden Mao’cuydu şimdi yurtsever oldular’’ diyorsunuz. Şimdi size soruyorum: Size el veren ‘“İçinizdeki’’ gazeteler hangileridir? Vekilleriniz ve seçmenlerinize hangi basını takip etmeyi öneriyorsunuz?
Toplantıda, nihayet varlık gösterip, itiraz eden sayın Millet Vekilleri sizlere de Günaydınlar olsun!
Saygılar, Mine Uysal “Yurtsever’’
***
Kalkın Atatürk’ün koltuğundan
İşte size yazılmış bir mektup daha. Siz okumayacağınıza göre yandaşlarınız okusun diye naklediyorum.
Bu mektubun altında o kadar imza var ki! Adını yazamadıklarımız sakın bize kızmasın. Buyrun okuyun Bay Başkan:
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Her sabah çok erken saatlerde elimize aldığımız gazetemiz, Aydınlık’tır. Gün içinde bir kaç Aydınlık daha satın alır, çeşitli yerlerde bırakırız, okunsun diye.
Bu sabah baktık ki, gazetemize dil uzatmışsınız, “Dışımızdaki gazeteleri ciddiye almayın” diye akıl dışı seslenmişsiniz. Aydınlık sizin dışınızdaki bir gazete ise, sizin içinizde bir gazete mi vardır, hangisidir o?!
“CHP’yi Aydınlık’ın yönetmesine izin vermeyeceğim” de demişsiniz.
Sayın Kılıçdaroğlu,
Siz bu ülkenin ana muhalefet partisinin başkanısınız. Hâlâ nasıl görememektesiniz? Siz CHP’yi idare edememektesiniz ki... Bundan sonra daha da edemezsiniz, cin şişeden çıktı artık.
“Seyit” Rıza öneriniz kabul edilmemiş diye küplere binmişsiniz. O kadar kızmış köpürmüşsünüz ki, “Eskiden Öcalan’la resim çektirirlerdi..” bile diyebilmişsiniz. Hadi diyelim ki o yıllarda siz olan bitenle ilgilenmez, yalnız işinizde gücünüzde idiniz; peki, sonra siyasete girince de mi öğrenemediniz, bebek katilini Bekaa’da ziyaret eden diğerleri (bir çırpıda aklıma geliveren: Birand, Hasan Cemal, Yalçın Küçük, Altaylı) de vardı ama, nedense(!), bir tek Sayın Perinçek’in adı ucuz bir şekilde dillerde dolandı durdu. Öyle ki, o kızgınlığınızda sizin bile ağzınıza yapışmış! Size demezler, ben diyeyim bari: “İyi ki oraya gitmiş değerli Perinçek. Çünkü orayla ilgili en önemli bilgi, Apo’ya sorduğu şu sorudur: “Burada eğitim dili Türkçe. Nasıl oluyor?” Cani’nin yanıtı, “Sen ne diyorsun? Ben rüyalarımı bile Türkçe görüyorum, çünkü...”.
Sayın Kılıçdaroğlu, siz hiç olmazsa bu soru-yanıtı bilseydiniz, sorun hâline getirilen “ana dilde eğitim, Türkçe dışında mahkemelerde başka dilde savunma” gibi konuların saçmalığını daha iyi anlayabilirdiniz.
Neyse, buraya kadarmış ikbaliniz. Artık macun tüpten çıktı; yüzde 90, yavaş, yavaş da olsa kendine gelmeye başladı. Size ve içinizdeki o yüzde 10’a artık CHP’de yer yok!
Kalkın o Atatürk’ün koltuğundan!.
Ulusalcı Gönüllüler: Sili Özerdim, Dilek-Vacide Karman, Saliha- Mete Karman, Ümit- Şükriye Komanlı, Defne Komanlı, Çetin- Elvan Bora,Şeyma-Cengiz Burcu, Arslan Adsı, Ramazan Saraç Emre Özgen ve daha 40 arkadaşı.