İdlib’de Türkiye’nin çıkarı
İdlib’deki terörist temizliğinin Türkiye, Rusya ve İran’ın gelişen siyasi ve askeri güçbirliğini ilerletebilmesi için dikkatle planlanması gerekiyor. Çünkü ABD, umudunu bölge ülkelerinin aralarında gerilim yaşamasına bağladı. Bu yüzden de kimyasal kışkırtma ve Tomahawk füzeleri yeniden gündeme girdi. ABD’nin önceki füze saldırılarını AKP Hükümeti alkışlarla karşılamıştı. Türkiye bu sefer İdlib’de çözüme odaklanıp ABD kışkırtmalarını göz önüne getirmelidir.
Türkiye, gözlem noktalarındaki askeri varlığıyla, İdlib’de bazı gruplar üzerinde kurduğu otoriteyle, Fırat Kalkanı ve Afrin tecrübesiyle İdlib’de çözümü sağlayacak belirleyici kuvvettir. Türkiye’nin bu süreci, aracı olmaksızın doğrudan Suriye’yle planlaması gerekiyor.
İdlib’de El Nusra bağlantılı Uygur ve Çeçen teröristler başta olmak üzere terörist grupların etkisiz hale getirilmesinden Türkiye’nin zararı olmaz aksine hem ülke güvenliğimize yapacağı katkı hem de Rusya ve Çin’le ilişkilerin geliştirilebilmesi bakımından yararı olur. Suriye’nin İdlib’e hakim olması Türkiye’nin lehinedir.
Bölge devletleri İdlib’deki sorunu hızla aşıp dikkatini Fırat’ın doğusundaki ABD destekli terörist varlığına çevirmelidir.
Halep çözüldükten sonra Türkiye, Fırat’ın batısında PKK’yı temizleme hamlesi yapmıştı. İdlib teröristlerden temizlendikten sonra yeni ataklar planlayabiliriz.