Iğdır'da maya tutmuş gibi
Doğu Perinçek.
Vatan Partisi'nin lideri.
Iğdır'a geldi dün.
4 Haziran seçimi için mitingi var.
* * *
Güvenlik önlemleri sıkı.
Bariyerler.... Tam teçhizatlı polis timleri...
Dün gece ilk kez sahura kalkıldı ya.
Sokaklarda Ramazan tenhalığı.
Öğle namazından sonra...
Ve ilçelerden gelişle meydana girişler artıyor.
* * *
Katılım? Binlerle beklemiyorum zaten.
Yerel politikacılar anlattı.
Cumhurbaşkanı bile geldiğinde 2-3 bin kişiye konuşuyormuş.
Gelenlere bakıyorum.
Vatan Partisi için "yenilikler" var.
Hareketlenen katmanlar: Yeni.
Hassasiyetleri ifade ediş tarzı: Yeni.
Buluşulan siyaset geleneği: Yeni.
* * *
Topluca ve örgütlü bir yöneliş farkediliyor.
Bir geçişkenlik başlamış.
MHP 'den Vatan Partisi'ne doğru.
Israr edilirse....
Siyasette yeni denklemleri zorlar bu.
* * *
Hareketlenme niçin Iğdır'da başladı?
Özellikli bir kentimiz.
Iğdır: Stratejiktir.
Doğusu ve batısıyla...
Türk dünyasının kavşak noktası.
Koparmak isteyenlerin abandığı bir bölge.
* * *
Iğdır: İpekyolu'dur.
Uzak Asya'dan Anadolu'ya uzanan.
Asya'yı Akdeniz dünyasıyla buluşturan.
* * *
Iğdır: Diplomasidir.
Silahla çizilen, kalemle yazılan.
* * *
Iğdır: Sınırdır.
Türkiye, İran, Azerbaycan ve Ermenistan.
Dört devletin kesiştiği coğrafya.
Hem gerilim... Hem işbirliği alanı.
* * *
Iğdır: Berekettir.
Sert iklimin sıcak ovası.
Bıraksak bütün doğuyu besleyecek.
* * *
Iğdır: Fedakârdır.
Almaz, verir.
* * *
Iğdır: Kardeşliktir.
Birlik ve dirliğin...Yaşatıldığı tecrübedir.
* * *
Iğdır: Şuurdur.
Daha ilk hecesinde teşhis eder... "Emperyalist yalan"ı.
Sadece tarihte değil... Günümüzde de "sahne"dir... "Soykırım" oyunlarına.
* * *
Iğdır: Uyanıştır.
İlk ses verenlerden... Milli seferberlik çağrılarına.
* * *
Perinçek, "yenileri" farketmiş.
Bölgenin hassasiyetlerine ses oluyor.
Artı: Türkiye'nin ihtiyaçlarıyla cem ediyor.
* * *
O da soruyor "niçin Iğdır" diye.
Cevap ona göre de açık: "Haritaya bakın."
Sayıyor.
"ABD, Iğdır'ı ikinci İsrail'e katmak istiyor."
"Bizim'le can Azerbaycan arasına kama gibi girme niyetinde."
Ekliyor: "Iğdır, ABD projesini yerle bir etmenin merkezidir."
* * *
Sonra bulundukları mevziyi tarif ediyor.
"ABD'nin bölgemizde ikinci İsrail kurmasına izin vermeyeceğiz."
"Kardeşimizle, komşumuzla bizi birbirimize düşürmenize izin vermeyeceğiz."
* * *
Ardından bölge ülkeleriyle işbirliği.
"Aramızda sınırları kaldıralım."
"Dikenli teller olmasın."
"Ticaret yapalım."
"Çarşılarımız şenlensin."
Sonuç: "Gönüller hoş olsun."
Alkış aldı: Esnaf ve çiftçiden.
* * *
Tam bu sırada elektrikler "kesildi".
Birileri rahatsız olmuştu.
Perinçek taşı gediğine yerleştirdi.
"Elektrik kesen değil, ışık veren bir halk yönetimi kuracağız."
"Bütün partiler serbestçe konuşacak."
* * *
Perinçek'in en etkili vurgularından biri.
"Mezheplere, milliyetlere bölmelerine izin vermeyeceğiz."
Daha da açıyor sözlerini.
"Türkiye'nin Suriye olmasına... Irak olmasına izin vermeyeceğiz."
Üç gündür Iğdır'dayım.
Kürt asıllı vatandaşlarımızda en çok yankılanan söz olduğunu gördüm.
Anlaşılan o ki: Halk için, program değerinde bir duruş bu.
* * *
Perinçek, bir konuda rahat.
Duruşu: Sadece konuşmuyoruz. Yapıyoruz da.
Örnek veriyor: "Ermeni soykırım iddiaları."
Diyor ki: "2005'te söz verdik."
"Avrupa'da soykırım yalanını bitireceğiz dedik."
Sonuçta: "Yaptık".
* * *
Bir çağrı yaptı Iğdır'a.
"Güneş nereden doğuyor? Iğdır'dan.
"Türkiye'nin önünü açmak için..."
"Asıl büyük güneşi 4 Haziran'da yollayacaksınız."
* * *
Ve halktan bir talep:
"Vatan Partisi'ne görev verin."
* * *
Söylediklerinin özeti:
Yaptık.
Yapıyoruz.
Bize güç verin.
Türkiye için daha çok yapalım...
* * *
Bir not da ülkücü camiadan gelenlere.
Heyecanlı. Gayretli. Umutlular.
Buluştukları gelenekle ilişkileri önemli.
Gaspıralı'dan mülhem kaydedelim.
İşte birlik, fikirde birlik, tecrübede birlik: Hepsi birbirini besler.
Hem almalı, hem vermeli.