İhracatçılardan aidat sitemi
Ramazan ayı ihracatçılar için hareketli geçiyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) bünyesindeki ihracatçı birlikleri mali genel kurul toplantılarını yapmaya başladı. Bazı birliklerin genel kurullarında ise ihracatçılardan kesilen nispi aidatlar gündeme geliyor ve gelecek.
Daha önce bu konuya bir ihracatçı birliği özelinde değinmiştik. Kaleme aldığımız yazı sonrası katıldığımız sohbet toplantılarında birçok ihracatçının bu nispi aidatların yüksekliğinden şikayetçi olduğunu öğrendik. Özellikle birlikler arasında nispi aidat oranlarındaki eşitsizlik, yapılan ihracat başına kendilerinden para kesilen ihracatçılarda rahatsızlık yaratıyor. Son yıllarda döviz fiyatları hızla arttığı için döviz bazında kesilen aidatlar sayesinde birlik bütçeleri artar hale geldi. Buna Ticaret Bakanlığı'nın harcama sınırı da eklenince yedek akçeler fazlalaştı. Kullanılmayacak paranın ihracatçıdan kesilmesi rahatsızlık yarattı. Çünkü birçok KOBİ niteliğindeki ihracatçı dalgalı seyreden döviz ve emtia fiyatları yüzünden bütçe yüzdürmekte zorlanıyor.
ELEKTRONİK BAŞARDI DEMİR DIŞINA İZİN ÇIKMADI
Elektrik ve Elektronik İhracatçıları Birliği'ne kayıtlı bir ihracatçıdan on binde 2 nispi aidat kesilirken İstanbul Maden İhracatçıları Birliği'ne kayıtlı ihracatçıdan binde 1 kesiliyor. Mesela Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği 2021 yılındaki genel kurulunda on binde 5 olan nispi aidatları on binde 4'e çekti. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metallar İhracatçıları Birliği de önceki dönem onbinde 5'lik oranı on binde 4'e çekmiş fakat on binde 3 için Ticaret Bakanlığı olur vermemişti. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ise daha önce on binde 5 olan nispi aidatı on binde 4'e çekti. 600'den fazla delegenin geçen yılki seçimli genel kurula ilettiği talep doğrultusunda önümüzdeki günlerde yapılacak mali genel kurulda da on binde 2'ye bu oranı çekmek istiyor. Yukarıda aktardık Elektrik ve Elektronik İhracatçıları Birliği'nde de bu oran önceden on binde 5 düzeyindeydi ama alınan kararla on binde 2'ye çekildi.
Hatta birliğin Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Güven Uçkan bu konuyu üyelerine şu şekilde sundu: “Yönetim Kurulu olarak görevde bulunduğumuz son 4 sene içerisinde ihracatın artırılması ve sektör sorunlarımızın çözümü amacıyla gerçekleştirdiğimiz pek çok faaliyetin yanı sıra, firmalarımıza finansal açıdan destek olmak amacıyla diğer sektörlerin çoğunda onbinde 5 oranında ödenmeye devam edilen nispi aidat oranını onbinde 2’ye düşürdük.”
BU KADAR BİRLİĞE NE GEREK VAR
Yasal düzenlemeye göre, “Aynı ürün için tahsil edilen nispi ödeme farklı oranlarda olamaz. Bu konuda birlikler arasında yeknesaklığın sağlanmasını teminen nispi ödeme oranının eşitlenmesine, ilgili sektör kurulunun görüşü alınarak TİM’in teklifi üzerine Ticaret Bakanlığı yetkili.”
Sektöründe tek olan birlikler bu konuda daha kolay karar alabiliyor ama birden fazla birliğin olduğu sektörlerde sektör kurulunda anlaşmazlık yaşanabiliyor. Esasen TİM bünyesinde bölgesel birliklerin olması ve bunların kendi bölgelerinde adeta dükalıklar oluşturmaları da tartışmaya açılması gereken bir durum. Sektör adına beş yerden ayrı sesin çıktığı birlikler var mesela. Bunun yerine her sektörün tek bir birliğinin olması ve yönetimlerinin her bir bölgenin ihracat tutarına göre ağırlıklandırılması halihazırda Ticaret Bakanlığı bünyesinde de tartışılan bir mesele.
HİZMET SEKTÖRÜ NİYE ÖDEMİYOR?
27 Mart 2018 Tarihli ve 30373 sayılı (2. mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Vergi Kanunları İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 79 uncu maddesi uyarınca, 5910 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinin üçüncü fıkrasına eklendiği üzere, "Hizmet ihracatında nispi ödeme tahsil edilmez.... Hizmet sektörü için giriş aidatı ve yıllık aidat, onaltı yaşından büyükler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarı ile bu tutarın beş katı arasında belirlenen tutarda tahsil edilir. Giriş aidatının alındığı yıl ayrıca yıllık aidat alınmaz.” Esasen mal ihracatı yapan sektörlerden nispi aidat alınırken kayıt dışılığın fazla olduğu hizmetten bunun alınmaması da ihracatçılar arasında tartışmaya neden olan bir durum. Çünkü Hizmet İhracatçıları Birliği'nin doğru düzgün bütçesi oluşmadığından TİM'den buraya bütçe aktarımı gündeme geliyor.
İTHAL GİRDİ AĞIRLIKLI SEKTÖRLER RAHATSIZ
Türkiye yıllardan beri dilinden ihracatı düşürmüyor ama ülkede ihracatçı olmak o kadar da kolay değil. Bir defa hangi sektörde iseniz o birliği kayıtlı olmak zorunlu. Sonra yaptığınız her ihracat başına kayıtlı olduğunuz birliğe göre on binde 2'den on binde 5'e kadar hatta bazı birliklerde binde bire kadar çıkıyor. Bazı birliklerde bu oranın yüksek olmasının nedeni o birliklerin genel ihracat tutarının diğerlerine göre az kalmasından kaynaklı. Çünkü birlik bütçeleri faaliyetlerin devamlılığı için gereken asgari tutarı karşılamak zorunda. İhracat işlemleri sırasında ihracatçı birlikleri onayı aşamasında alınan nispi aidat ihracat bedelinin FOB (gemide navlun) değeri üzerinden alınıyor. Bunun yanında giriş aidatı, yıllık aidat ve ek nispi ödemeler de var. Bazı birlikler bu yıllık aidatları kaldırdılar. Çünkü zaten beyanname başına kesilen nispi aidatlar bütçeleri kurtarıyor.
İhracatçılar bir de malum yapılan düzenlemelerle dövizlerinin yüzde 40'ını Merkez Bankası'na satmak zorundalar. Yerli girdinin yüksek olduğu yaş sebze meyve, hububat, fındık, maden ve zeytinyağı gibi sektörlerde bu yüzde 40 pek sorun olmasa da özellikle dalgalı seyreden emtia fiyatları yüzünden kimya ve çelik gibi sektörlere finansal anlamda yük bindiriyor.
Yine 2018 tarihli düzenlemeye göre 5910 sayılı Kanun'un 18'inci maddesinin üçüncü fıkrasında "Nispi ödeme, ihracat işlemleri üzerinden FOB bedelin binde birine kadar tahsil edilir.” deniliyor. Yani azami nispi aidat binde biri geçemiyor. Harcanmayan kaynaklar ise Bakanlık eliyle İGE'ye aktarılıyor. Nispi aidat oranlarındaki eşitsizlik daha çok tartışılacağa benziyor.