İki önemli sinema kitabı
Sinema seyircisinin önemli bir ölçüde kan kaybedip, sinema dergilerinin matbu olarak basılmasının neredeyse olanak dışı bir eylem olarak görüldüğü kısır bir ortamda, sinemamızın geçmiş dönemleriyle geleceğine ilişkin olgu, olay ve durumları irdeleyen, araştıran giderek bilimsel yöntem ve biçimle inceleyen iki önemli kaynak kitabın yayınlanması, her şeyden önce sinema literatürümüzü zenginleştirmesi açısından da sevindirici bir olay olarak tanımlanmalıdır.
Barış Saydam’ın doktora çalışmasının bir ürünü olup Doruk Yayınları tarafından yayınlanan “Türkiye’de Sanat Sineması” ile Ali Özuyar’ın daha önce Yapı Kredi Yayınları tarafından çıkan “Sessiz Dönem Türk Sinema Tarihi (1895-1922)” çalışmasının bir açıdan devamı niteliğinde olup yine aynı yayınevi tarafından yayınlanan “Sessiz Dönem Türk Sinema Tarihi-2 (1923-1931)” adlı kitapların tek ortak yanları ise; her ikisinin de kaynak kitap olup, sinemamızın dönemsel pazılındaki önemli bir boşluğu doldurmalarından gelmektedir. Özuyar; bilinen geleneksel tarih yazımının sınır ve yöntemlerini önemli ölçüde zorlayan ayrıntılı çalışmasıyla sinema tarihimizdeki boşlukları büyük ölçüde tamamlarken, Saydam ise “sanat sineması” olgusundan yola çıkarak, daha çok, bu türün postyeşilçam (ya da Bağımsız sinema) döneminden sonraki sürecini ele alıp incelemektedir.
Barış Saydam sözü edilen çalışmasında önce; “Sanat sineması” ya da sinema literatüründeki daha yaygın ve de evrensel tanımıyla “Avangard” sinemayı, modern sanat akımlarının ortaya çıkışına koşut olarak, batı sinemasından (Fransa, Almanya, Rusya) örnekler vererek oluşum ve gelişim sürecini irdeliyor. Sonra da bu olgunun Türkiye’deki oluşum ve gelişimini yine tarihsel bir süreç içinde dönemleştirerek “Dünya Savaşı Sırasında Sanat Osmanlı Döneminde Sinema -1896-1945”, “Erken Cumhuriyet Döneminde Sinema -(1923-1945”, İkinci Sinemasının Kurumlaşma Süreci” başlıkları adı altında anlatıp, sonrasında ilk örneklerini verdiği 60’lı yıllardan günümüze değin getiriyor. Kitabın üçüncü bölümünde ise “2010-2020 yılları arasında Türkiye’deki sanat sineması anlatısının oluşumu” üzerinde duruyor. Saydam bu çalışmasının temelini; “günümüzde yaygın bir dil kullanımı olan sanat sineması anlatısının nasıl başladığını ortaya koymak ve sonra uluslararası süreçle ulusal sürecin kesiştiği noktaların hangileri olduğunu belirtmektir” diye özetliyor.
Özuyar ise sessiz dönem Türk sinema tarihinin ikinci kitabına, ilkinin sonlandığı 1923’ten başlayarak, ilk sesli Türk filminin çekim tarihi olan 1931 tarihine kadarki süreci anlatıyor. Doğal olarak bu süreç, sinema literatürümüzde “Tiyatrocular ya da Muhsin Ertuğrul Dönemi” olarak tanımlanan 1922 ila 1838 yılları arasındaki döneminin büyük bir kısmını da içeriyor. Özuyar, sessiz sinemanın tarihini içeren bu çalışmasında bir yandan klasik sinema tarihi yazımına sadık kalarak, kronolojik bir sıra ile dönemin olay ve olgularını işlerken, öbür yandan da, bu klasik anlatımın sınırlarını oldukça genişletip zorlarken, sinema sektörünün diğer yanlarını da (sinema sektörü, yapımcılar, film ithali ve dağıtımı, tanıtım, gösterim, kent sinemaları, sansür vs.) şaşırtıcı bir zenginlik/çeşitlilik içinde noksansız bir şekilde ortaya koyuyor. Çalışma; ayrıntılı bir şekilde ele alınan dipnotlarıyla da adeta iki kitap bir arada okunuyormuşçasına bir duygunun oluşmasına da neden oluyor.
Her iki kitap da, çoğu sinema kitapları gibi bir çırpıda okunan, kendini hemen ele veren çalışmalar değil. Ancak; okurundan belirli bir sabır ve dikkat talep eden, sayfalarını çevirdikçe okurunu geniş yapraklı tropik bitkiler gibi hemen içine alarak sindirip özümseyen, sinemaya ilişkin tüm tadları/bilgi ve yorumları dozunda verip, mutlaka ama mutlaka her daim elinizin altında bir başvuru kitabı olduğunu hissettiren doyuruculuğa ve de zamana karşı bir kalıcılığa sahip.
Sinemaya ilgi duyanların, bu iki genç yazarın (ve de iki güçlü tarihçinin) yapıtlarına kayıtsız kalmayacaklarını, bundan böyle de yalnızca bu çalışmalarını değil, bundan sonraki çalışmalarını da sabırsızlıkla bekleyeceklerini umut ederim...
Şimdi; sinemayı okuyarak izleme zamanı...
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.