22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İki saldırının ortak hedefi: Türkiye’nin kararlılığını kırmak!

Ercan Dolapçı

Ercan Dolapçı

Site Yazarı

A+ A-

Türkiye, 24 Temmuz 2015 tarihinden buyana ABD destekli terör örgütlerine karşı büyük bir mücadele veriyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın açıklamasına göre 2015 yılından bugüne kadar 34 bin terörist etkisiz hale getirildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamasına göre ise içeride kalan terörist sayısı 120 civarında. Örgüte yıllık katılım ise 100’ün altına düştü. Her iki ismin de kararlılıkla söylediği: “Son terörist kalana kadar mücadele sürecek!” İşte bu kararlılıkla süren süreçte Emniyet güçlerimizin bütün çabalarına rağmen önlenemeyen saldırılar da meydana geliyor. Bakan Soylu’nun yaptığı açıklamaya göre sadece bu yıl 200 saldırı da önlendi. Terörle mücadelede en önemli husus ise15 Temmuz Darbe Girişiminin bastırılmasından sonra Gladyo’nun dağıtılmasıyla terör saldırılarının azalması ve yapılan eylemlerden sonra saldırganların kısa sürede yakalanması... Bunun nedeni de örgütün yurt içinde Gladyo eliyle korunmaması! Artık koruyup kollayan, saklayan, yanıltan, yol veren yok...

Türkiye’nin kararlılığını kırma ve Bakan Soylu’nun nezdinde güvenlik güçlerimizin gece gündüz, dağ bayır demeden yaptığı mücadeleyi yıldırma amaçlı saldırıların son ikisi dikkat çekici. Mersin Mezitli ve İstanbul İstiklal Caddesi saldırıları siyasi mesaj da taşıyor. Bunların meydana geldiği günlerde Türkiye’nin ABD baskılarına karşı dik duruşu ve yeni dünya düzeninde kendine yeni yer arayışı da hedef alınmış durumda. Terör uzmanlarının bu konuda uzun yıllardır dile getirdiği husus ise “Patlayan her bomba siyasi bir hedefe yöneliktir. Ona hizmet eder!” şeklinde. Her iki olayı da bu çerçevede ele aldık ve öncesi olayların ve anlamlı açıklamaların istesini çıkardık.

İki saldırının ortak hedefi: Türkiye’nin kararlılığını kırmak! - Resim : 1

MERSİN SALDIRISI

Mersin merkez Mezitli ilçesi Tece Mahallesi’nde bulunan Polisevine 26 Eylül 2022 günü gecesi iki kadın terörist tarafından saldırı düzenlendi. Polis ile teröristler arasında çıkan çatışmada bir polis şehit oldu, bir polis de yaralandı. Saldırı sırasında PKK/KCK mensubu olduğu açıklanan iki terörist de öldürüldü. Saldırganlar sırt çantalarındaki bombaları da patlattılar. Olayla ilgili olarak 6 kişi gözaltına alındı. Yapılan incelemede saldırganların Münbiç’ten geldikleri tespit edildi.

SALDIRI NEYİ HEDEFLEDİ

Bu olayın meydana geldiği günlerde neler olmuştu? Bu soruya verilecek yanıt, saldırının zamanlama ve verdiği mesaj açısından önemli. İşte saldırı öncesi gündemdeki konular:

1- Türkiye 2023 seçim sürecine girdi. Muhalefetin seçim hareketliliği arttı.

2- Türkiye’nin sınır içi ve sınır ötesi operasyonları sürüyor.

3- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yine hedefteydi. Bakanın sık sık istifası istendi. Bakan da sık sık ABD’yi hedef alan açıklamalar yaptı. Bir açıklamasında “ABD’nin tezgahını görüyoruz” dedi. Gençlere seslenen Soylu, “Geleceğimiz ABD’de değil Anadolu’da” dedi. Terörle mücadelenin kararlılıkla süreceğini açıkladı. TÜGŞAV'ın Gaziler Günü anma programında konuşan Soylu, "Biz sadece terör örgütünü yenmiyoruz, Amerika ve Avrupa'yı mağlup ediyoruz" dedi.

4- 15-16 Eylül 2022’de Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi Özbekistan’ın Semerkant kentinde toplandı. Zirveye Cumhurbaşkanı Erdoğan da katıldı. Erdoğan’ın liderlerle verdiği samimi sohbet fotoğrafı dikkat çekti. “Hedef ŞİÖ’ye üyelik” dedi. Zirvede teröre karşı ortak hareket etme ve “Barış Misyonu” ortak askeri tatbikatlarının yapılmasının önemi vurgulandı. İran’da Mahsa Emini isimli kadının gözaltı sırasında ölmesiyle başlayan olaylar hızla yayıldı ve ülkede günlerce süren yıkıcı gösterilerde İran’ın bütünlüğü hedef alındı. ABD eylemcileri destekledi. Yıkıcı eylemlere karşı birlik yürüyüşleri yapıldı. İran-Rusya ve Türkiye birliği hedefe konuldu.

5- Türkiye, Ukrayna ile Rusya arasında giriştiği temaslarla, Tahıl Koridorunun açılmasını sağladı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Erdoğan’a teşekkür etti. Türkiye bu krizde bir kez daha yapıcı tutum aldı.

6- Türkiye, Yunan adalarına yığınak yapan ABD’ye nota verdi.

7- ABD, Rusya yaptırımlarına Türkiye’nin de katılması konusunda baskı yapmaya başladı. ABD’li yetkililer, iş insanlarıyla yaptıkları toplantılarda tehditler savurdu. Baskıya Ukrayna da katıldı.

8- ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Erik Kurilla, Suriye’nin kuzeyine giderek PYD’li “Mazlum Abdi” ile görüştü. Terör örgütünün arkasında olduklarının mesajını verdiler.

9- Suriye ile temaslar hızlandı. Dışişleri Bakanı Çavusoğlu, “Terör rejim için de tehdit” dedi. MİT Başkanı Hakan Fidan’ın Şam’da Suriye İstihbarat Başkanı Ali Memlük ile görüştüğü açıklandı.

10- ABD, 17 Eylül günü Güney Kıbrıs Rum yönetimine yönelik 35 yıllık silah ambargosunu kaldırdı.

11- Muhalefet, Mersin saldırısından sonra yine Hükümete ve İçişleri Bakanı Soylu’ya yüklendi. Saldırıyı yapan bir eylemcinin, CHP raporunda “gazeteci” ilan edildiği ortaya çıktı.

İki saldırının ortak hedefi: Türkiye’nin kararlılığını kırmak! - Resim : 2

İSTİKLAL CADDESİ SALDIRISI

13 Kasım 2022 günü İstanbul İstiklal Caddesinde meydana gelen bombalı saldırıda 6 vatandaşımız şehit olurken, 81 vatandaşımız da yaralandı. Bu saldırıda da başrolde bir kadın militan vardı. Bu da PKK/PYD tarafından organize edilmiş ve Münbiç’ten yönlendirilmişti. Kanlı eylemden sonra polis hızlı şekilde harekete geçerek saldırının ilişki ağını çözdü. Faili de yakaladı. Bombayı koyan Ahlam Albashir’in Türkiye’ye temmuz ayında kaçak yollardan giriş yaptığı saptandı. Albashir’in bu tarihten önce ise ABD’nin kontrolündeki Münbiç’te 1-1.5 yıl süreyle PKK-PYD tarafından özel istihbarat biriminde yetiştirildiği tespit edildi. Ahlam Albashir’in Münbiç’te bir kafeteryada çalıştığına dair görüntülere ulaşıldı.

SALDIRININ HEDEFİ

Bu olayın meydana geldiği günde de önemli gelişmeler meydana gelmişti. İşte saldırı öncesi yaşananlar:

1- TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 20 Ekim günü PKK’ya yakın bir yayın organında yaptığı açıklamada, “TSK, PKK’ya karşı kimyasal silah kullanıyor” dedi. Fincancı açıklamalarından dolayı 27 Ekim günü tutuklandı. Açıklamalar büyük tepki çekti. Türkiye’nin terörle mücadelesini yıpratma amaçlı olarak değerlendirildi.

2- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin cari açığını uyuşturucu parasıyla kapattığını” iddia etti. Açıklama büyük tepki çekti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Kılıçdaroğlu’nun, Amerika’da hamburgercide aldığı siparişler yavaş yavaş ortaya çıkıyor” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da İngiltere’ye giden Kılıçdaroğlu için “İngiltere’nin hamburgerleri ABD’den iyi mi?” diye sordu. Bakan Soylu 3 Kasım günü yaptığı açıklamada, “Kılıçdaroğlu’nun FETÖ dosyası açılacak” dedi. Soylu ekledi: “ABD, Afganistan'ı işgal etti, 17 bin hektar eroin üretiliyordu (afyon) Amerika orayı terk ettiğinde ise 300 bin hektar üretiliyordu.”

Erdoğan 8 Kasım günü yaptığı açıklamada ise,”Türkiye 5. kol elemanlarından çok çekmiştir. Ama bu defa açık ve net konuşuyorum; başaramayacaklar. Milletimiz bu oyunları bozacak ferasete ve dirayete sahip olduğunu sayısız örnekle göstermiştir. Bunlar DEAŞ’ı, PKK’nın, 15 Temmuz’da FETÖ’nün, Suriye harekatlarında cümle emperyalistlerin, Avrupa’nın, Karabağ’ın işgaline karşı gardaşlarımızın yürüttüğü vatan muhaberesinde Ermenilerin, faiz lobilerinin ağzıyla konuşuyorlardı. Kendilerine verilen görev buydu. Diyet borcu bunu gerektiriyordu. İnşallah aynı kirli oyunu bir kez daha bozacağız.” dedi.

3- 8 Kasım 2022: İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya alınması için Türkiye’ye yönelik “ikna” turları sürüyor... Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'ye ziyarette bulunan İsveç Başbakanı Kristersson ile ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, "İsveç kendi güvenliği için NATO üyeliğini istiyor, biz de güvenlik kaygılarımızı gideren bir İsveç görmek istiyoruz." dedi. PKK'yı bir terör örgütü olarak gördüklerini söyleyen İsveç Başbakanı ise "İsveç, Türkiye'ye tüm taahhütlerini yerine getirecek." diye konuştu.

4- 11 Kasım 2022 günü Özbekistan’ın Semerkant şehrinde Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) 9’uncu Zirvesi yapıldı. Burada alınan önemli karar, KKTC’nin gözlemci ülke olarak kabul edilmesi oldu. ABD’nin Yunanistan ve GKRY kışkırtmalarına da anlamlı yanıt oldu.

5- Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Kasım günü yaptığı açıklamada “Ve bu adamı Amerika saklıyor. Kim saklıyor? Biden saklıyor. Kendilerine Pensilvanya'da devasa bir kaşane verdiler, orada bu adam yaşıyor. Bana terörün merkezi neresi diye sorarsanız; işte ben size şu anda bunu söylerim.” sözleriyle ilk kez ABD Başkanını hedef aldı.

6- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu saldırı sonrası yaptığı açıklama çok şeyi anlattı: “Amerikan Büyükelçiliği'nin taziye dilemesini kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Kobani’yi terör bölgelerini besleyen, oradan Türkiye’nin huzurunu bozmaya çalışan bu anlayışa kendi senatolarından para gönderen bir devletle biz müttefikliğimiz elbette ki tartışılmalıdır. Biz kimsenin düşmanı değiliz kimsenin topraklarında gözümüz yok. Kimseye kalleşlik yapmıyoruz. Bu kalleşliklere elbetteki tahammül edecek gücümüzün kalmadığını ifade etmek istiyorum.”

ABD CHP Hulusi Akar Mersin PKK