İktidar işçinin, çiftçinin sesine kulak vermeli, yoksa…

Yaşanan ekonomik kriz…
Halkın geçim koşulları giderek zorlaşıyor.
Açıklanan enflasyon rakamları…
Vatandaşın yaşadıklarıyla uyuşmuyor.
“Enflasyon düşüyor” söylemleri…
Kimseyi tatmin etmiyor.
Bugünkü fiyatlara yetişemeyenler…
Hedeflenen yüzde 42 artışa nasıl yetişsinler.

İKTİDAR DERS ALMADI

31 Mart seçimleri…
Sonuçta ekonomi etkili oldu.
AK Parti’den yapılan açıklamalar.
“Mesajı aldık” demişlerdi.
Ama pek öyle görünmüyor.
Ekonomiyi neoliberallere teslim etti.
Sıcak para ile günü kurtarma çabasında.
Uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşları…
Sıkışmışlığın farkında.
Bu nedenle dayatmalarda bulunuyor.
İzlenen politikaların doğal sonucu…
Yabancılar büyük paralar kazanıyor.
ABD’de 3-4 yılda kazanacaklarını Türkiye’de 3-5 ayda elde ettiler.
Onların kazancı, bizim kaybımız.

TEPKİLER YÜKSELİYOR

Aylardır uyarıyorduk.
Dinlemediler.
Ama süreç ilerliyor.
Türkiye kitlesel tepkiler dönemine girdi.
Dalga dalga yayılıyor.
İşçiler “zordayız, geçinemiyoruz” diye meydanlarda.
Tabandan yükselen basınç giderek artıyor.

TÜRK-İŞ EYLEMLERİ

Türk-İş’te hareketlilik var.
Kitlesel basın toplantıları…
Gebze, Zonguldak mitingleri…
Salı günü 81 ilde 1 saatlik iş bırakma.
Verilen mesajlar özetle şöyle:
“Açıklanan resmi enflasyon…
Buna göre belirlenen ücret zammı…
İşçiyi daha da yoksullaştırıyor.
İşçi enflasyonun sebebi değildir.
Enflasyonun mağdurudur.
Fedakârlığı kazancını artıranlar yapmalı.
Vergide adalet sağlanmalı.
Az kazanandan az, çok kazanandan çok alınmalı.
Emekli aylıklarındaki bozuk düzen…
Acilen giderilmeli.
Kıdem tazminatında sıkıntılar artıyor.
Sorun hızla giderilmeli.
Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz.”

‘SABRIMIZI TAŞIRMASINLAR’

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay.
Salı günü eylemleri konuştuk.
“İşçi sorununa sahip çıkıyor.
Katılımlar yüksek” dedi.
Sonra da şunları ilave etti:
“Alım gücümüz yerle bir oldu.
Ülkeyi yönetenlerle konuştum.
Hem müzakere hem mücadele yapıyoruz.
Üst düzeydeki yöneticilerle iki toplantı yaptık.
Taleplerimizi ilettik.
Ama cevap vermediler.
İş durdurmaktan mutlu değiliz.
İşçinin sabrını taşırmasınlar.”

BATAN GEMİNİN LÜKS KAMARASI OLMAZ

İşçinin haklı talebine kulak vermek lazım.
Ücret dengesizliği var.
Meclis’te yasal düzenleme yapılmalı.
Batan geminin lüks kamerası olmaz.
Taşın altına el koysunlar.
Biz vücudumuzu koyduk.
Dayanamıyoruz!
Çözüm şart.”

KULAK VERİN

İşçinin öfkesi kabarıyor.
Aynı durum çiftçiler için de geçerli.
Tarlalarını ekmekte zorlanıyorlar.
Ürünlerin alım fiyatları geçen yılın altında.
Bu da yetmezmiş gibi…
Çiftçi tüccarın eline düşürüldü
Ama ilaç, gübre, tohum, mazot…
Artışlar yüzde yüzün üstünde.
Bu nedenle hepsi burnundan soluyor.
İşçiler, çiftçiler…
Bu ülkenin üreten kesimleri…
Geçmişte örnekleri çoktur.
Bunların sesine kulak vermeyen iktidarlar…
Hiçbiri ayakta kalamadı.
31 Mart seçimleri uyarıydı.
Bozulan ekonominin yükünü emekçilere yıkarsanız sonuç kaçınılmazdır.
Uyarması bizden.
Uluslararası derecelendirme kuruluşlarının notları hiç önemli değil.
Önemli olan halkın vereceği not.