İlahi Tayyip bey
Tayyip Erdoğan, 22. Muhtarlar toplantısında herkesi şaşırtan “Ben gidersem devlet yıkılır” cümlesini sarfetmiş. Tayyip beyin narsis bir tarafı var ve bu çok açık görülüyordu, ama işin bir megolamani düzeyinde olduğunu hiç düşünmemiştim.
Nedir Megolamani?
Megolamani, büyüklük hezeyanı ya da diğer bir deyişle büyüklük kuruntusu, kişinin kendisine gerçekle uyuşmayan üstün nitelikler yakıştırmasıdır. Megolamani kendi başına bir hastalık değilse de oldukça şaşırtıcı bir psikolojik bir durumdur. Büyüklük hezeyanları kişinin yetenekleri, nitelikleri ve yaşantısı hakkındaki mantıksız inançlara dayanır.
Türkiye Cumhuriyeti tarihine bakıyorum, Atatürk, İsmet Paşa, Celal Bayar ve daha onlarca Cumhurbaşkanı, başbakanlar geçti, bunların içinde karizması çok güçlü olanlar da vardı, ama hiçbirisi böyle bir söz sarf etmedi.
Üç yüz, dört yüz yılda bir Dünya’ya gelen, kendisinin değil, yabancı rakiplerinin bile “çağın en büyük devlet adamı” diye nitelediği Atatürk dahi böyle bir cümle sarf etmedi. Tam aksine, insanların fani olduğunu devletin ebedi olduğunu, “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, ama, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır” diyerek, şiirsel bir şekilde anlatmıştır.
Tayyip bey cümleniz, bir büyüklük hezeyanın dışa vurumu da olsa, rakiplerinizden vaz geçtim, en azından kendi siyaset arkadaşlarınıza saygısızlıktır.
Bu söylediğiniz söz, bana “çam ağacının altında ot bitmez” sözünü hatırlattı.
Bu cümlenizle siz,gerek kurucusu ve fiilen başında olduğunuz partinizde ve gerekse de Türk siyasi hayatında benden başka adam yok diyorsunuz.
Allah uzun versin, size bir gün emri hak vaki olursa ne yapacağız, maazallah devlet biter öylemi?
Tayyip bey, dünya, çok önemli, önemli olmanın ötesinde, çok büyük devlet adamları gördü, her insan gibi onlar doğal ömürlerini tamamlayıp öbür dünyaya göçüp gittiler, hiç birisinin başında bulunduğu devlet yok olmadı.
Bu devletin temelleri çok sağlamdır, onun için hiç üzülme sen, senden sonrada bu devlet yaşayacak, hem de gelişerek, özgürleşerek yaşayacak.
Sen zannediyor musun ki, Türk siyasi yaşamı bu kadar sığ adamların elinde sür git kalacak, bu millet en sıkıntılı günlerinde büyük devlet adamları çıkartır.
Bak, Boğazın hasta adamının enkazı üstüne bu cumhuriyeti kuran dehalar da, bu toplumun içinden çıktılar.
Öyle bir Cumhuriyet kurdular ki, senin gibi kent varoşlarından gelen bir adamın Cumhurbaşkanı olmasının önün açtılar.
Bu, senin yeteneklerinden öte Cumhuriyetin ne güçlü temeller üstüne oturduğunu gösteriyor.
Acaba ben kötü niyetlimi düşünüyorum? Başkanlığı istemenin altında yatan, Türkiye’yi uçuracağın falan olmayıp da, Türk tipi başkanlık sistemi diyerek, kendinden sonra da devletin başına geçecek insanı da tespit ve tayin etmek istiyor olmayasın.
Türk milleti sana yüzde elliler civarında oy verir, hatta bu kadar kifayetsiz muhalefet sayesinde daha çok bile oy alabilirsin ama, sana Türk tipi başkanlığı vermezler.
Hele bu sarf ettiğin “Ben gidersem devlet yıkılır” cümlesinden sonra artık hiç şansın kalmadı gibi geliyor bana.
Bunca önemli görevlerde bulunmuşsun ama vaz geçilmez insan olmadığını öğrenememişsin; ilahi Tayyip Bey, mezarlıklar kendini vaz geçilmez zannedenlerle doludur.