İmam-Hatip liselerine kıyak
30 Ocak 2014 tarihli Cumhuriyet gazetesinde, Sinan Tartanoğlu imzasıyla yayınlanan haberi aynen aktarıyorum. Sonra AKP tarikatının yeminli programı uyarınca süslenip-püslenip pazarlanan İmam Hatip liselerine çekilen şeytani kıyağın yorumlamasını yapacağız.
***
"İmam hatip eğitimini özendirmek için seferber olan, öğrenci ve okul sayısını kat kat artıran MEB (Milli Eğitim Bakanlığı) imam hatip liselilere (İHL) bir hediye daha verdi. İHL'lerin ders saatleri Anadolu ve fen liseleri ile eşitlendi. 2014-2015 eğitim öğretim yılında başlayacak uygulamaya göre, 10. sınıf imam hatip lisesi öğrencilerine daha önce hiç verilmeyen matematik, fizik, kimya ve biyoloji dersleri anlatılacak. İmam hatip eğitiminde pozitif bilimlerin ağırlığını bu şekilde artıran MEB'in aynı kararla bütün liselerde seçmeli felsefe dersini kaldırması ise çok tartışılacak.
MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı (TTK), 27 Ocak'ta aldığı kararla, ortaöğretim kurumlarının haftalık ders çizelgelerini sil baştan değiştirdi.
TTK, haziran ayında aldığı bir kararla, Matematik ve Geometri derslerini birleştirmişti. Yani geometri dersi, ders çizelgelerinden tamamen kazınmıştı. 9. sınıflarda matematik dersi için ayrılan 4 saate 2 saat daha eklenmiş, haftada 6 saat matematik adı altında hem matematik hem de geometri dersinin verilmesi kararlaştırılmıştı. TTK, aldığı son kararla genel liselerin 10. sınıflarında da 6 saat matematik dersi verilmesi kararını aldı. 10. sınıflar için de 9. sınıflarda olduğu gibi 6 saat matematik-geometri dersinin verilmesi benimsendi. Genel liseler için ayrıca daha önce 10. sınıf çizelgesinde yer almayan fizik ve kimya için 2 ders saati, biyoloji için ise 3 ders saati eklendi. Böylece genel liselerin ders saatleri Anadolu ve fen liseleri ile denkleştirilmiş oldu.
Değişikliğin, bu lise türlerinin Anadolu liselerine dönüştürülmesi gerekçesiyle yapıldığı öğrenildi. Ancak aynı değişiklik imam hatip liselerinde de yapıldı. Genel liselerde yapılan Anadolu ve fen lisesi ayarının aynısı imam hatip liseleri için de yapıldı, imam hatip liselerinin 10. sınıflarına Anadolu ve fen liselerinde olduğu gibi 6 saat matematik dersi eklendi. Ayrıca 10. sınıftaki İHL'lilere ikişer saat fizik ve kimya, 3 saat de biyoloji dersi eklendi."
Bu kez de 'pozitif bilim dopingi'
"MEB'in İHL'lere yönelik tartışma yaratan uygulamalarının son halkasını oluşturan bu düzenleme ile İHL'ler daha da güçlü bir eğitim vermeye başlayacak. İHL'ler, diğer ortaöğretim kurumlarından daha iyi şartlarda okuyorlar. Katsayı düzenlemesinin kaldırılması ile üniversite tercihlerinde kısıtlama yapmıyorlar. Son TTK kararı ile 'pozitif bilim dopingi' alan İHL'lerin önü giderek açılıyor. İHL'ler için tüm bu kararlara imza atan MEB, aynı TTK kararı ile dikkat çeken bir değişiklik yaptı. 4+4+4 eğitim sisteminin işlemeye başlaması ile müfredata eklenen seçmeli derslerin bazıları kaldırıldı. 9 ve 12. sınıflarda haftada 1 veya 2 saat verilmesi öngörülen seçmeli felsefe dersi, seçmeli dersler listesinden çıkarıldı. Seçmeli Türkçe dersi de çıkarılanlar arasında yer aldı. 11. sınıflara sadece 2 saat zorunlu felsefe dersi kaldı."
***
Sinan Tartanoğlu'nun verdiği müjde (!) bu kadar. Memleketin bütün Cumhuriyet düşmanlarına, ikinci cumhuriyetçilerine, yetmez ama evetçilerine, naylon liberallerine, bobstil solcularına hayırlı olsun. Ve artık Cumhuriyet'in de başı sağ olsun. "Paralel liseler"in yani İHL'lerin diktatoryal çağı başlayacak pek yakında.
Aslına bakarsanız, İmam-Hatiplerin ders programına fen derslerinin konulması son derece önemli. 25 yıldır bu konuda yazdığım yazılarda hep bunu önermişimdir. İmam-Hatiplerin kuruluş amacına uygundur. Öğrencilere çok iyi Arapça ve Arapçanın yanında bir Batı dili öğretilmesinin bu okulların kuruluş amacına uygun olduğunu yazmışımdır. Böylece Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kadrolarında ve camilerde görev yapacak imam ve hatiplerin topluma gerçekten yararlı olacağını düşünmüşümdür. 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nu çıkartanların, yasa ile medreseleri, türbe ve zaviyeleri kapatanların ve öteki Devrim Yasalarını çıkartanların en büyük amaçlarından biriydi bu: İmam-Hatip okulları sayesinde, ulema ve ilmiye sınıfının toplum üzerindeki yıkıcı etkilerine son vermek.
Ama ne olduysa 1950'den sonra oldu ve "ulema ve ilmiye sınıfı"nın yeraltına inen kalıntıları bilinçsiz siyasetçileri etkileyerek cumhuriyetin en içten reformlarından biri olan İmam-Hatip projesini yozlaştırdılar ve geleceğine kibrit suyu döktüler. Böylece İmam-Hatipler gerici ve karşıdevrimci siyasetin arka bahçesi, bostanlığı oldular.
Bu gerici ve karşıdevrimci dönüşüm, Demokrat Parti'nin, Adalet Partisi'nin, askeri darbelerin ve öteki sağ partilerin eğitim-öğretim politikası haline geldi. CHP de, SDP de zaman zaman bu ihanete hizmet etti.
Şimdi artık, bu paralel (gayri meşru, yasadışı) eğitim-öğretim tezgâhının, Cumhuriyet'in laik okullarını yutma zamanı geldi.
***
12 Eylül rejiminin Cumhuriyet'e en büyük ihaneti, 1982 Anayasası'nın din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili 14. maddesine "Din ve ahlâk eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlâk öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır" fıkrasının sokuşturulması olmuştur.
Bu fıkra Anayasa'nın değiştirilmez 2. maddesi "laiklik ilkesi" ile çelişmektedir. Laik bir devlette, devlet vatandaşlarına, herhangi bir dini, bu dinin mezheplerinden birinin ilke ve uygulamalarını zorla öğretemez.
Anayasa'yı yapanları sorgulasanız, size, din eğitimini gerici tarikatların eline bırakmamak için bu fıkrayı 14. maddeye ektediklerini söylerler. Oysa, bu fıkra Anayasa'ya girdiği zaman cumhuriyet karşıtı bütün kadrolar keyiflerinden şıkır şıkır göbek atmıştır. Neden mi? Kendi yetiştirdikleri gayri meşru, gayri resmi fanatik robotlar artık devlet eliyle yetiştirilecek ve bürokrasi kadrolarını ele geçirecektir.
***
Yapılacak çok iş var:
1. Yeni anayasada bu fıkra kesinlikle yer almamalıdır.
2. İmam-Hatip okulları Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nda belirtilen amaç sınırlarına çekilmeli, sayıları gerekli personel sayısıyla orantılı hale getirilmelidir.