11 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İngiliz belgeleriyle Yabancıların Türkiye'ye bakışı-(TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-

Mondros Limanında İngilizlere ait Agememnon zırhlısında imzalanan ateş kesin adı Mondros Mütarekesi. Tarihi de 30 Ekim1918’dir. Gazi Mustafa Kemal Paşa Mondros’un imzalandığını Ahmet İzzet Paşanın tüm ordu komutanlarına çekilen bir telgrafla öğrenmişti. Karargahını toplamış ve Sadrazamın "Meclis-i Mebussan’ın onayı ve emriyle yorumlamıştı: Gazini andlaşmayı okuduktan sonra yorumu şu olmuştu:

“- Bu Mütareke içeriğini içime sindiremedim.”Fahrettin Altay Paşa sormuş:

“-Peki. Şimdi ne yapacaksınız Paşam?” Yanıt tek cümleydi:

“- Gerekeni yapacağım” Ayni sıralarda Rauf Orbay’ın mütarekeye yorumu da şu olmuştu:

“- İmzaladığımız mütareke sonucunda devletimizin bağımsızlığı ve saltanatımızın hukuku korunmuştur…(Porf. Ş. Turan- Mustafa Kemal Atatürk- s:162)

Gazinin yabancıların kendi aralarında memleketimizi bölme planına karşı yapacağı gereken neydi? Gazi onu 19 Mayıs 1919’ a dek kimseye açmadı. Aradan geçen altı ay içinde neler oldu neler? Onun öyküsü başlı başına bir gizemli bir tarih sayfası.

Hep düşünmüşümdür: Gaziye bu ciddi ve cessur kararı altı ay içinde neler aldırmıştır? İki neden olabilir:

Vatanı kurtarmak arzusu.

Batı dünyasında çok bilgi sahibi olması. İşte o kararlılık Tanzimat’la başlayan Gazinin Batıya olan hayranlığını tersine çevirmiş, batı konusunda fikir değiştirerek kafasında kopan fırtınayı sakin bir limanda kontrol’a almak olamaz mı? İşte o nedenle İngiliz belgelerini incelemek zorunludur. Hele benzer olayların tekrarlandığı şu günlerde.

Aşağıdaki belgelerden alınmış notlar acaba size tanıdık gelecek mi? Acaba sizlere Balta Limanını( 1838), Tanzimat Fermanını(1839) ya da günün AB sini, Türkiye’ye dayatılan Mastrich koşullarını, Füze rampalarını, komşularımızla dişe diş bir mücadele dönemini. AB kapısından umut kesip bu kez Lozan’a hiç ısınmayan ABD kapısını, Kürt Sorunu Açılımlarını, PKK terörüyle uzlaşma arayışlarını, Meclisin bir yana itilmesini, TSK’ nın devre dışı kalmasındaki aferizm ve oportünizmi anımsatacak mı? O halde İngiliz belgelerinden seçilmiş iki demeti siz sunmaya başlayalım. Çünkü tarihin aynasındaki gelgitleri bilmeye halkımızın çok ihtiyacı var.

BELGELER VE ÖZETLER
* (sayfa 34) (1906-1907) ( Albay C. Surtees tarafından rapor)

“…Türk askeri birçok kez malzemesiz, yiyeceksiz, ayakkabısız, barınaksız yaşamış, yürümüş ve savaşmıştır.”

“…Türk Maliyesi: Türk bütçesi hiçbir zaman kesin olarak bilinmemektedir. Fakat 20 milyon Sterlin civarında olduğu sanılmaktadır… Türk borçları 88 milyon tutmaktadır. Bu borçlar belli şirketlerin kontrolündedir. Bu borçlar tuz, tütün, pul, ipek, içkiler, balıkçılık vb. kaynaklar ile garanti altına alınmıştır. Ruslara olan harp borçları 27 milyondur. Böylelikle borç toplamı 130 milyon olacaktır….(yazarın notu: Mustafa Kemalin dış borcun fazlası bağımsızlığı götürür demesinin anlamı nasıl da belli oluyor)

“… Fransa ve Almanya bu memleketteki malî kudretini gittikçe arttırmakta ve ipi hergün biraz daha germektedir… Her iki tarafta Türk Hükümetine yüksek faizli yeni borçlar teklif etmekte, işe yaramaz âtıl kapitâli arttırarak Türk Hükümetini ellerinde tutmaktadırlar… Türkler harcamalarını kontrol etmezlerse bu iflâsa kadar gidecektir, böylece bu iki devlet bekledikleri fırsatı elde edeceklerdir….

“… Osmanlı İmp.luğunun akılsızca borçlanması ve korkunç israfı yüzünden Türk Devleti mahvolmakta.”

*- Sayfa No: 180 -Belge No: 161- 30.Temmuz.1910

“… Aslında Fransız mâliyecileri, Türkiye’nin hayat kanını emmektedirler.”

*Cilt X- Sayfa No: 50- Belge No: 59 – 29. Ekim.1913 (Sir A. Nicholsen’den Sir G. Hardinge’ye

“… İmroz ve Bozcaadaları hariç bütün adaların Yunanlılara bırakılmasını sağlayalım.”

( Politik Yeni Cumhuriyet Sayfa : 268- 12. Kasım 1924)”

Prof. John Dewey: “ Halkın nefret ettiği yabancı kuvvetler, bu memleketlerden elde ettikleri kukla hükümetleri öyle haince kullandılar ki, işte emperyalizm.

……Türkiye’de Amerikan Protestan misyonerleri…Misyonerler bütün çalışmalarını Rum ve Ermenilere yönelttiler.Amerikan misyonerlerinin en büyük başarısı kolejler vasıtası ile oldu.İstanbul’daki kolej 1840’da Robert kolej adını aldı.İlk talebelerin hemen hepsi Ermeni gençlerindendi.Bu koleji bitirenler,zamanla birçok milletin lideri durumuna geldiler. Buradan çıkan Bulgar öğrencileri, Bulgaristan’daki milli hareketin başına geçtiler….Amerikan Protestanlarına göre Müslümanlar kafirdir,bu yüzden onların aleyhine propaganda yapıp,insan kasabı oldukları efsanesini yayıyorlardı….Misyonerler Ermenileri Müslümanlara(Türkler) karşı hazırladılar,dinamit yapmasını öğrettiler ve her fırsatta onları İslâm’a karşı kullandılar.”

İNGİLİZ DIŞ POLİTİKA BELGELERİ: 1919-1939

*-Sayfa 86 – “12. Temmuz. 1919 Yunanlılar Aydında boş yere kan döktüler.”

*-Sayfa 95 – “ ….Türkler sadece Yunanlıların istilâsına uğradıklarını sanıyorlar ve onlarla savaşmaya hazırlanıyorlar, ancak Yunanlılar müttefik plânının bir parçasıdır.

*-Sayfa 106-132 – “… Türkleri rahatsız etmeyelim ve Türklere harbin bittiği izlenimini verelim…. Yunanlılarla İtalyanlar aralarında anlaşıp nereleri işgâl Edeceklerine karar veriyorlar…. Türklere bu işlerin duracağı hissini vermeliyiz.”

Meraklı bi öykü değil mi ?

Yarın devam edeceğiz. Bizi izlemeye devam edin!