25 Eylül 2024 Çarşamba
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İngiliz Kraliçesinin deniz köpekleri

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

İngiliz savaş gemileri Akdeniz’i okyanusa bağlayan Cebelitarık Boğazı’ndan geçen petrol yüklü bir İran Şilebini rehin alıyor. Gerekçesi bu şilebin Suriye’ye Akdeniz kenti olan Banyas Petrol Rafinesine petrol taşımakta olduğu şüphesiymiş. Suriye’ye ambargo varmış ve İngiltere bu ambargo kararına binaen İran gemisine müdahale etmişmiş. Bu ambargo yıllardır yürürlükte. Hangi İngilizin başına taş düştü de bugün müdahale etti? İngiltere, BM kararına binaen mi davrandı? Böyle bir yetkilendirme mi varmış? İngiltere BM’nin ‘Deniz Köpekleri’ midir? İngiltere Uluslararası karasularında uluslararası hukuku uygulamaya yetkili mi kılınmış? Kim kılmış?
Dr. Tülin Uygur’un 20 Nisan 2017’de Aydınlık gazetesinde yayımlanan ‘Avrupa’da Bir İngiliz Sömürgesi Cebeli Tarık’ (Tarık Dağı) yazısını okuyunuz. Aşağıdaki genel bilgiler bu yazıdan iktibas edildi; “Cebelitarık 6.5 kilometrekare büyüklüğünde bir yarımada. En yüksek tepesi 426 metre. Atlas Okyanusu’yla Akdeniz’i birbirine bağlayan ve aynı adı taşıyan boğaza hakim. 1704 yılında Habsburg hanedanı adına İspanya taht savaşına müdahale eden İngiliz-Hollanda birlikleri tarafından işgal edilmiş ve o günden beri de kraliçeye bağlı ‘denizaşırı’ bir İngiliz sömürgesi. Londra-Cebelitarık arası, havadan 1757 km, karadan 2380 km. 1713 yılında imzalanan ve Cebelitarık’ı ‘sonsuza kadar’ Büyük Britanya’ya bırakan Utrecht Anlaşması’nı sorgulayan İspanya’nın tüm çabalarına rağmen İngiltere bu yarımadayı bırakmak niyetinde değil.

BIRAKMAYA NİYETİ YOK
Hatta son haftalarda İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma kararının (Brexit) ardından alevlenen yeni tartışmalarda İngiltere tarafı ‘Falkland Savaşı’nı örnek gösterdi. ‘Cebelitarık’ın egemenliği değişmedi ve değişmeyecek’ diyerek ‘Cebelitarık ve Birleşik Krallık halklarının açık onayı olmadan bu durumun değişmeyeceğini’ açıkça belirtti. Yani İngiltere’nin bu stratejik sömürgesini bırakmaya hiç niyeti yok! AB ise İngiltere’nin birlikten ayrılmasından sonra Cebelitarık üzerinde İspanya’nın söz sahibi olması gerektiğini savunuyor.”
Kıssadan Hisse burayı asli sahiplerine bırakmamak için İngiltere, ‘İspanya’ya Arjantin’e saldırdığım gibi sana da saldırırım’ mesajı veriyor. Peki, saldırır mı? Saldırır. Bu bölge İngiltere için Kıbrıs kadar hayatidir. Kıbrıs’tan çıkmamak için önce adada barış ve huzur içinde yaşayan iki toplumu düşman etti ve savaştırdı. Ardından verdiği tüm sözleri yaladı. Bunun için adayı ikiye böldü. Tüm bunları adada mevcut olan üslerini korumak için yaptı. Cebelitarık’taki üssünü bugün düşman bellediği İran’a karşı korsanlık için kullanan İngiliz ‘Deniz Köpekleri’ yarın Kıbrıs’taki üslerini Türkiye’ye karşı kullanacaktır.

BARBAR, BAŞIBOZUK...
Britanya adasını 1500 küsur sene önce istila eden Kuzey Avrupa kıtasından büyük bir bölümü Cermen (Almanya) topraklarından kopup gelen genelde Anglus, Anglik veya Anglizlerin, Saksonlar ve Jütler İngiliz Kraliyetini kuran bedevi aşiretlerdir. Barbardır, tüketicidir ve başıbozuktur. Yerleşik medeniyetleri yağmalayarak yoluna devam eder. Geçtikleri mekânları çekirge sürüleri gibi kurutur. Bereketsiz ve hayırsızdır. En büyük özelliği harami, yalancı ve gaddar olmasıdır. İngilizler köpeklerini karada besleyecek yeterli imkânlara sahip değildi. 8’inci Henri seks manyağıydı. Ensest ilişkileri vardı. Dengesiz ve sapıktı. İspanya, Portekiz, Hollanda, Fransa gibi zenginleşmek ve büyümek istiyordu.
Bunu ölümünden sonra kızı 1’inci Elizabeth başardı. Bu Kraliçe, İngiliz sineması, edebiyatı ve medyasında Meryem Ana gibi sunulur. Külliyen palavradır. Hayalini başarmak için köpeklerini denize saldı. İşleri korsanlık yapmaktı. Bunlar denizde yaşar ancak zahiren insan görünümlü gerçekte vahşi köpekler gibiydi. Kendilerine Sea Dogs (Deniz Köpekleri) ismini İngiliz Kraliyet Hanedanlığı vermiş. Bu köpekler dobermanlardan daha yırtıcı ve vahşidir. Söz konusu yabancı gemiler, ada sakinleri veya zengin liman şehirleri olduğunda zincirini koparmış yamyam yabaniler gibi saldırır. Çalar, tecavüz eder, yakar, yıkar, köle ve cariye olarak alır, ama en çok da öldürmekten keyif duyardı.

HIRSIZLARIN UNVANLARI
Amerika kıtasının altın ve gümüşlerini, ürünlerini çalan İspanya ve Portekiz gemilerini pusuya düşürür, talan eder ve çaldıklarını İngiliz Kraliyet ailesine sunar. Buna karşılık ödüllendirilirdi. Bazıları Sir unvanı aldı, bir koloniye Vali atanır, talan edilecek yeni dünyalara gönderilen askerlerin başına komutan ve amiral olurdu. Bütün bu işleri İngiliz Kraliyet hanedanlığının emri ile yerine getirir. Zira bu köpeklerin sahibi de tasmalarını elinde tutan da Kraliçe Elizabeth’tir. Barbar İngiliz hanedanlığın denizlerdeki ulvi menfaatlerini korumak asli görevidir. Hanedanlığın mülkü ve çıkarlarına göz dikene havlar, saldırır ve korkunç dişlerini geçirir. Onu koruyan, kollayan ve besleyen efendilerine karşı uysal ve itaatkârdır. İngiliz deniz aşırı ticareti, talanı, işgali, köleliği ve yayılmayı sağlayan bir nevi İngiltere İmparatorluğunu kuran en önemli unsurlardan birisidir.

DÜN VE BUGÜN...
1’inci Elizabeth’in bir diğer başarısı hapishanelerdeki mahkumları, katilleri, tecavüzleri, haramileri işgal etmek istediği yeni dünyalara sürgün etmekti. Kraliçeye yedi sene hizmet edene babasının mülküymüş gibi başkalarının topraklarını dağıtırdı. Şimdi bu tarihi onların torunlarının bugünü ile kıyaslayın. Değişen bir şey yok. Paralı askerlerinin, katil sürülerinin, deniz köpeklerinin, AKUT kurucusu Nasuh Mahruki’nin eğittiği Beyaz Miğferlilerin, işgal, talan, yalan, vicdan değil cüzdan için her şey mubah barbarlığı devam ediyor. Ve dünyamız zamane barbarları tarafından demokrasi, özgürlük, eşitlik, din, ticaret örtüsüyle iğdiş ediliyor.
Sömürü, talan, işgal ve yalan üzerine kurulu modern dünyanın temelleri İngiliz Deniz Köpekleri tarafından atıldı. Biz onlara deniz korsanları dedik. Ama onlar iftiharla kendilerine ‘Sea Dogs’ (Deniz Köpekleri) dediler. Köpek olmaktan, tasmalarının İngiliz Hanedanlığın elinde olmasından gurur duydular. Ve bu köpekler bizatihi İngiliz Kraliyet ailesi tarafından beslendi, korundu ve yaygın hale getirildi. İlginçtir İngiliz ticaret burjuvazisi ve kolonileri bu köpekler sayesinde inşa edildi.

KORSANLIĞIN GELİŞMİŞ TEKNOLOJİSİ
Eskiden Deniz Köpekleri ve yelkenli gemileriyle, kılıçlarıyla, bir zaman sonra topları vasıtasıyla korsanlık yapan İngiliz Hanedanlığı artık korsanlığı daha şaşalı çelikten olma, füzelerle, torpidolarla, radarlarla, saldırı helikopterleri, uçaklar taşıyan, uçaksavar makineler ve kurşunlarla donatılmış savaş gemileri ile yapıyor. Bu Deniz Köpekleri daha besili, daha donanımlı ama en nihayet yine de ataları gibi barbar ve yamyam.