19 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İngiliz oyunu

Hüseyin Vodinalı

Hüseyin Vodinalı

Eski Yazar

A+ A-

Fakir Baykurt’un aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan Yılanların Öcü filminin bir sahnesinde Haceli rolündeki Erol Taş, Karabayram rolündeki Fikret Hakan’a çemkirir: “Karabayraam Karabayram, bana İngiliz siyaseti gütme, ananı (Irazca rolünde Aliye Rona) üstüme salma” der.

1962 yapımı film köy yerinde geçmektedir ve sıradan bir Anadolu köylüsü bile İngiliz siyasetinin ne olduğunu çok iyi bilmektedir.

İngiliz siyaseti, Hintli, Avustralyalı, Yeni Zelandalı gençleri Türklerin üzerine sürmek, başarısız olunca bu kez Yunanlıları Anadolu’ya çıkarmaktır.

Hem Çanakkale’de, hem İstiklal savaşında mağlup olduktan sonra bu kez de Kürt din ve aşiret şeyhlerini silahlandırıp genç Cumhuriyet’in üstüne göndermektir.

Ondan öncesinde de Arapları kışkırtıp koca Osmanlı’yı zavallı bir hale düşürdüklerini de unutmayalım.

İngiliz siyaseti elin taşıyla elin kuşunu vurmak üzerinedir.

Çünkü artık üzerinde güneş batmayan imparatorluk değil sadece gelişmiş bir ada devleti boyutunda.

Çanakkale’de eline alıp Rusya’da devrime engel olamadığı için hep büyük bir sızı çeker Londra’daki elitler.

Lenin ve Mustafa Kemal dostluğu, aynı zamanda ortak düşman İngiltere’ye karşı bir dayanışmadır.

Düşük İngiliz sonrasında Amerikalı kuzenlerine sarılmış, onların gücüyle Ortadoğu ve diğer gelişmekte olan dünyaya nizam vermeye çalışmıştır.

Yani İngiliz siyaseti bugün de ruhunu fazlasıyla koruyor.

Son dönemdeki İngiliz-Rus çekişmesini, daha doğrusu İngiliz hükümetinin kudurmuş gibi Rusya ve Türkiye’ye saldırmasını da böyle yorumluyorum.

ABD’deki Neocon kudurmuşluğunun faşist John Bolton ile taçlanmasının ardından iyice fiştekçiliğe başladı Theresa abla ile yardakçısı Ali Kemal’in torunu Boris efendi.

BBC gibi oturaklı bir yayın kuruluşu aynen FETÖ dönemindeki TRT gibi zıvanadan çıktı. Ağzından köpük saçarak Rusya ve Türkiye düşmanlığı pompalıyor.

Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Putin’i Hitler’e bile benzetti.

Trump’ın Çin ile başlattığı ticaret savaşından karlı çıkıp, ABD’yi Rusların üzerine salma hesaplarını yapan İngiltere bunu şunun için yapıyor:

Gizli hakimi ve minarı olduğu Ortadoğu’da Türk-Rus-İran işbirliğinin giderek gelişmesiyle buradaki etkisini kaybetmemek için.

Afrin’den sonra Tel Rıfat’ta da işbirliği yapan Türkiye ve Rusya, Suriye ve Irak’ta da potansiyel geliştiriyor.

Türkiye’nin Irak hükümetiyle işbirliği içinde Sincar ve Kandil ile diğer bölgelerdeki PKK varlığını yok etme kararlılığından çok rahatsız Londra.

Ama dayanamadığı en büyük gelişme Rusya’nın Batı Asya’da belirleyici aktör olması.

Putin’den nefretin esası burada yatıyor.

Bizim de Putin ile birlikte Batı sömürgeliğinden kurtuluş çabamıza hasta oluyorlar.

ABD ve İngiltere’de Rus diplomasisine yönelik aşırı tepkileri Türkiye’ye karşı da görmeye hazır olalım. Edelman geçenlerde Türkiye’nin Los Angeles Konsolosluğu’nu kapatmayı önerdi.

Tıpkı Rusya’nın Seattle Başkonsolosluğu’nu kapatma kararı gibi.

İngilizler bizim bölgemizde köklü bir imparatorluk geçmişine sahip.

Gerici ve bölücü unsurlar üzerinde de önemli bir kontrol güçleri var ki bunları ABD hizmetine de verdiler, veriyorlar.

Şu ateşten günlerde İngiliz oyunlarına dikkat etmek lazım!