İngiltere’nin fare medeniyeti

İblis ölümcül planını zerk ederken zehrini 9 doğru ile servis edermiş. Karanlık, barbar bir tarihin zürriyetinden gelen Anglosaksonlar muazzam bir medeniyet inşa etmeyi başardı. Bu çapulcu, talancı, harami, işgalci, kibirli, kendisini tanrının seçkin milleti olarak takdim eden acımasız katil zürriyet devasa bir zenginlik inşa etti. Bu zenginliğe erişmek, korumak, geliştirmek ve savunmak için ilime ve bilime muazzam yatırım yaptı. En ileri teknolojiyi, silahı, mimariyi ve daha fazlasını üretti. Bir Yahudi (Benyamin Deisraili), Osmanlı (Boris Johnson) ve Hintli (Rishi Sunak) başbakan oldu. İngiltere’yi demokrasi beşiği ve adalet timsali olarak propaganda ediyorlar. Biz ise bir tunç yasası olarak tespit ettiğimiz “her şey aslına döner” kanununa istinaden barbarlık zürriyetinin eseri ve ürünü olan tekelci kapitalizm (emperyalizm) zihniyeti ve sistemi yıkılmadan İngiltere ve benzeri Avrupa devletlerinin insan merkezli bir medeniyeti yaşayamayacaklarını ve yaşatmayacaklarını tespit ediyoruz. Bu zalim zürriyet tohumunun yetiştiği toprakların medeniyeti kraliçenin masasında yaşayan, eğitimli, kibar kedinin bir fare gördüğünde ortaya koyduğu görüntüdür. Züccaciye dükkânına girmiş huysuz fil misali oturduğu masayı ve her tarafı dağıtan kedinin aslına uygun olmayan sahte medeniyetine benzer. Tekelci kapitalist sistem zarar görmeye, kar kaybına uğramaya başladığında medeniyetsizliğin korkunç yüzünü, savaşlarını, yağmalarını, her kötülüğün müsebbibi olarak yabancıları işaret eden çirkin parmaklarını, şaşalı “bir arada yaşama kültürü” söylemlerinin kofluğu ve sahtekârlığına şahit olacaksınız. 

LGBT’YE KARŞI GELİRSENİZ HAYATINIZ BİTER

Bakın İngiltere bankaları bu hafta hangi kararları uygulamaya koydu; Batının en popüler bayrakları arasında yer alan eşcinseller ile PKK’nın flamaları Avrupa sokaklarını süslüyor. Başta Londra ve Avrupa başkentleri sokaklarında bankaların, beynelmilel holding ofislerin ve bunlara hizmet eden şaşalı kafelerin yer aldığı sokaklar, LGBT yani alafranga tabirle “eşcinsellerin” Anadolu tanımlaması ile “ib*elerin” mor, yeşil, sarı ve turuncu bayrakları ile donatıldı. Olabilir. Varsayalım ki, demokrasi ve özgürlükler yurdundayız. Ancak bunun doğru olmadığını da görüyoruz. Zira İngiltere’de eşcinselleri hiçbir şekilde eleştiremezsiniz. Kanunen size karşı şimdilik bir hukuki yaptırım yok. Ancak hayatınızı zehir ederler. Nasıl mı? İngiltere’nin anlı şanlı bankaları İngiliz meclisinde, Avrupa Birliği parlamentosunda, medyada, üniversitelerde, hastanelerde ve hayatın her alanında LGBT’ye karşı yorum yapan, yazı yazan, paylaşımda bulunan, siyasi beyanatta bulunan, tıbbi açıklama ile uyarılar yapanların özel ve iş hesaplarını kapatıyor.

Sadece bunların değil aile efradının da şahsi ve şirket hesaplarını kapatıyor. Başka bankalarda hesap açmaya gittiğinizde nazikçe reddediliyorsunuz. Zaten bankaların tümü üç dört büyük banka sermayesinin mülkü veya rahmeti altındadır. Daha önce Yahudi soykırımı ile ilgili, Ermeni ve soykırım meselesinde aykırı görüş beyan edenlere karşı yaptırım uygulandı. İsrail’i eleştirmek, Yahudi tarihi Musevi tarihi değildir demek sami ırkından olsanız bile sizin antisemit olmanız için yeterliydi. Soros’u “insan değildir” deyip eleştiren Elon Musk’ı bile Yahudi düşmanı ilan ettiler. Ukrayna’ya, Zelenskiy’e karşı tweet atanların, Rusya’yı haklı görenleri, batının Rusya karşı ilan ettiği ambargo, abluka, cezalandırma kararlarına uymayanları, Batının NATO’nun savaşını alenen desteklemeyenleri nasıl çarmıha gerdiklerine şahit olduk.

Şimdi çıtayı yükselttiler. LGBT karşıtlığının cezalandırılması için şimdilik etkili bankalar devreye sokuldu. Yarın paranıza, aşınıza, evinize ve hatta çocuklarınıza el konulacaktır. Şimdilik Almanya’da banka hesabı açmak ve kapamak mahkeme kararına bağılı. Ancak “siyasetin ve gücün köpeği” olarak adlandırılan hukukun nasıl işleyeceğini tahmin bile edemezsiniz. Paranızla, sevdiklerinizle, aşınızla, yaşamınızla sizi tehdit ediyorlar. Mesaj açık: Tekelci kapitalist sistemimiz, tanrılarını, ibadetini, sana seçtiği hayat tarzını, ahlaksızlığı, haşhaşçılığı, alkolizmi, ib*eliği kabul et ya da sana en büyük ib*eliği yaparız diyorlar.        

Tekelci Kapitalist sistemin ekonomisini, eğitim sistemini, ahlakını sorgulayan ve ona meydan okuyan emareler ortaya çıktığı andan itibaren Batı devletlerini kontrol eden zürriyet ve zihniyetin medeniyetsizliği aşikâr olur. Fransa sokakları ve polis şiddeti ayan beyan ortadadır. Bazı muhbir siyasilerin, Türkçü olduklarını iddia eden, Türk yurdunu ve Türk milletine sümük olmuş, Türklük ve Türk töresi ile hiçbir bağı olmayan kripto Türklerin, dili Türkçe kalbi, eli, beyni, ruhu yabancı Batı devletlerin ve İsrail’in hizmetinde olanların iddia ettiği gibi Fransa sokaklarındaki görüntülerin daha korkuncu Türkiye sokaklarında değil Batı başkentleri ve sokaklarında yaşanacak.

SİLAHIMIZ MEDENİYETİMİZDİR

Bu olayları ülkemizde engelleyecek olan silahımız insan merkezli medeniyetimizdir. Ortaya koyulan yoğun provokasyonlara, sosyal medyada tedavüle sokulan yalan haberlere, kin, nefret söylemlerine, ekilen nifak tohumlarına, harcanan paralara, istihbarat operasyonlarına ve kışkırtmalarına, ülkemizdeki kripto Türkçü, kripto Müslüman, etnik, din ve mezhep bölücülerine rağmen Türk ve Arabi milletini karşı karşıya getiremeyeceksiniz. Zira mesele Arabi sermayenin ülkemizi istila etmesi ise ona karşı ekonomik ve finans bağımsızlığımız için mücadele verilir. 80 senedir ülkemizi istila eden İngiliz, İsrail, Amerikan, Alman, İtalyan ve İskandinav sermayesine dilsiz şeytan olanların Arabi sermayesi üzerinden Türkçülük yapmaları sahtekârlıktır. Arap sermayesi karşıtlığı üzerinden Arabi düşmanlığı fitnesi çıkarmaları ise suç ve ihanet mesabesindedir. Bu konuyu ve bir yerli ihanet projesi olarak Arabi ve yabancı düşmanlığı meselesini, “SAHİ SURİYE GÜLİSTANLIK NİYE DÖNMÜYORSUNUZ?” başlığı altında irdeleyeceğiz.