İnönü’den ders almak-(TAMAMI)

İsmet Paşa’nın hemen herkesin kabul ettiği bir özelliği vardı:

“Dinin siyasete asla karıştırılmaması, kullanılmaması ve laiklik ilkesinden asla ödün verilmemesi.”

İsmet Paşa- CHP’nin tarihi lideri- bu duyarlı tutumu siyasi hayattaki deneyimlerinden ders alarak öğrenmişti. İsmet İnönü ailesine çok yakın olduğum için bilirim ki; Pembe Köşk’te Ramazan’da 30 gün oruç tutulur, kimsenin hissetmediği gösterişsiz dini inançlara saygıyla dolu bir hava koklanırdı. Ramazan boyunca hem İsmet Paşa, hem de Hanımefendisi Mevhibe İnönü’nün konukları olurdu ve onlara hurmalar ikram edilir, iftar yemekleri hazırlanırdı.

1965 seçimlerine gidilirken Ankara il başkanı rahmetli Rauf Kandemir Köşk’ün camlı odasından Paşa’ya:

- “Paşam seçime gidiyoruz. Karşımızdakiler alabildiğine dini siyasete alet ediyorlar ve biz buna karşılık veremiyoruz. Sizden ricam; hiç değilse bir miting alanında “Allah’tan bahsedin ya da bırakın biz yapalım” demişti.

Paşa hiç tartışmadan bu isteğe şu yanıtı vermişti:

“- Koca Başkan! Ben bir defa Allah dedim mi sizinkiler cemaatin önüne geçer ve namaza dururlar. Ben bunu yapmam.”

Bu anıyı bana aktaran rahmetli Rauf Abiye :

“- Peki; sonra ne oldu?” diye sormuştum.

Anlattı. Paşa koltuğundan kalkmış “Hadi artık çıkalım” dedikten sonra Pembe Köşk’ün kapısının önünde bekleyen eski model Chevrolet markalı arabasına binerken otomobilin camından Rauf Kandemir’e şapkasını sallamış ve şöyle demiş:

“Allahaısmarladık başkan. İşte dediğini yaptım!..”

İsmet Paşa sadece CHP’lilere örnek olsun diye mi bu hareketi yaptı? Bilemem. Ama bildiğim Paşa’nın, 1950 seçimlerinden önce partisi içersinden gelen değişik seslere kulak tıkamadığı ve Reşat Şemsettin Sirer’in ve CHP’nin sağ kanadından Milli Eğitim Bakanlığı da yapmış Tahsin Banguoğlu’nun önerilerine uyduğu ve bazı dersler çıkararak uyguladığı için suçlanmıştır. Önerilen dine karşı siyaset açısından hiç değilse ılımlı, daha hoşgörülü bir tavrı takınmasıydı. O tavrın bedelini çok acı deneyimlerle ödemiştir. CHP o seçim için Cağaloğlu’ndaki bir caminin içinde Kuran kursu açılamasına göz yummuştu. O kadarla kalsa iyi. 1952’de İsmet Paşa’nın kendi elleriyle kurduğu Köy Enstitüleri’nin kapanmasına büyük gürültü çıkarmamasının hanesine kötü bir not olarak kaydedildiğini de biliriz.

CHP o günden başlayarak Atatürk’ün laiklik ilkesine alabildiğince sadık kalmış, o kadar ki; İsmet Paşa 1965 seçimleri öncesinde AP Genel Başkanı’na en sert laiklik uyarılarını belki de bu nedenle yapmıştı.

YCHP’de yeni politika

2 gün önce partiler grup toplantılarını yaptı. AKP aklın alamayacağı bir fütursuzlukla, Anayasa’nın asla kabul edemeyeceği bir şekilde dini siyasete alet ederken adeta KIlıçdaroğlu’na meydan okudu ve demek istedi ki: “ Dur bakalım sen dinden imandan söz etme zira buna ehil değilsin.” Aslında CHP’yi bu duruma getiren aymazlığın temelinde ne YCHP’nin “Değişim ve dönüşüm’ politikası vardır ne de bu yolla oy kazanma hevesinde olması...

Neden?

Çünkü hiç kimse “Aslı olanı varken onu bırakıp zorlama olanı taklit edemez ve olumlu sonuç alamaz”

Bay Kılıçdaroğlu’nun İsmet Paşa’nın iyi yanlarını uygulayıp hatalı yanlarından ders almak yerine tıpkı Ecevit’in son yıllarında Fethullah Hoca’nın elinden ödül alması gibi, halka dindar CHP imajını vermeye çalışması kahkahalarla gülünecek-İsmet Paşa’nın sevdiği deyimle- maskaralıktan başka hiçbir anlam taşımıyor. Tersine AKP’nin değirmenine su taşıyan bir SOROS’çunun işgüzarlıktan öte, kıymeti harbiyesi olamayan bir reddi miras operasyonunun işaretidir.

Anketlere bakın, CHP oyları yükseliyor mu, yoksa beklenenin altına doğru kaymakta mı?

CHP Atatürk ve İnönü’nün partisi olarak bilinir.

Ne Atatürk ne İsmet Paşa hatta ne Celal Bayar hiçbir zaman itilafçı olmadılar. Onlar zafer alanlarının ve kurşunların vızıl, vızıl üzerlerinden geçtiği başlarını taçlandıran Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı kaldılar. YCHP ne yapıyor?

Açın internet sayfalarını, sosyal iletişim sitelerini bakın bakalım YCHP hakkında neler yazılıyor?

Ya Bay Kemal Kılıçdaroğlu ne yapıyor?

Konforu ve gösterişi tarihi CHP’nin ilkelerini alt üst ederek marifet yaptığını sanıyor.

Yazıklar olsun hiç değilse namuslu bir adamdı