İnsanın iyisi ve kötüsü

SAYIN Aydınlık Gazetesi okurları... Asrın felaketi, hem güzel ülkemizin on şehrini hem de kalbimizin orta yerini vurdu. Art arda yaşanan iki büyük deprem, tüm ülkemizi üzüntüye boğdu, yas tutuyoruz. Annesini ve kardeşini bir daha göremeyecek 18 aylık bebeğin kurtarma ekipleri tarafından göçük altından çıkartılarak yaşama dokunması bize ne kadar umut veriyorsa da daha birçok insanımızın uzun bir süre daha yardıma ihtiyacı olacak.

MUTLULUK VERENLER CANIMIZI SIKANLAR

Yıkılmış binaların altında kalan insanlarımızı kurtarmaya çalışan ekiplerin çabaları ile bir anlık dahi olsa mutluluk duyarken, araçları ya da çadırları içerisinde acı ve korku ile bekleyen vatandaşlarımızın arasında dolaşarak yağmacılık yapan kötü niyetliler canımızı sıkıyor. Hırsızlığı meslek edinmiş, insan denemeyecek kadar kötü, hatta kötüden de beter bir grup dolanıyor, çığlıklarla ağlayan insanımızın arasında.

Öte yandan, binaların inşaatları esnasında sahtekarlık yapan şirketlerin var olduğu da konuşuluyor güzel Türkiyemizde. İnşaatı ucuza getirmek için pek çok yapı malzemesinden kısılması geçmişte çok büyük zarara yol açmıştı, bugün de depremden önce "depreme dayanıklı" reklamıyla satılan binaların yıkıldığına şahit olduk maalesef. Bu durum insanımızı düşündürüyor muhakkak...

1999 öncesi ve sonrasında yapılan binalarda kimbilir daha ne kadar büyük sahtekarlıklarla karşılaşacak Türk insanı...

ASRIN FELAKETİ SPORU DA VURDU

Sayın okurlarım, tam anlamı ile rakam verebilmem mümkün değil ama sizler gibi ben de devletimizin sunduğu verilerden takip ediyorum, anladığım kadarıyla birçok sporcumuzu kaybettik maalesef.

Ülkemizde ve yurt dışında profesyonel olarak oynayan ve milyonlar kazanan futbolcularımızdan ricam, kazandıkları paradan 10 bin dolar ya da avroyu depremzedelere bağışlamaları... Şu anda güzel ülkemize hem maddi hem manevi açıdan büyük bir destek olur diye düşünüyorum.

TEDBİRİ ELDEN BIRAKMAMALIYIZ

Sayın Aydınlık Gazetesi okurları, sevgili kardeşlerim... Bugüne kadar her seferinde kol kola girerek, omuz omuza vererek düştüğümüz yerden kalktık, yine kalkarız. Böyle düşünmek gayet yerinde. Ancak şunu da unutmamalıyız: Bundan sonraki süreçte depremle ilgili yönetmeliklere uyulmalı, bilimsel veriler es geçilmemeli, önlemler sıkı tutulmalı. Yani depreme karşı her adım bilinçle atılmalı. Güvenle yaşamalıyız.

Aramızdan ayrılan kardeşlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı dilerim.

Kalın sağlıcakla...