Yandex
16 Mart 2025 Pazar
İstanbul 17°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İntihar Eden 2 Yazarın Hayali Buluşması: Hiçbir Yerde

Bahri Doğukan Şahin

Bahri Doğukan Şahin

Site Yazarı

A+ A-

İntihar Eden 2 Yazarın Hayali Buluşması: Hiçbir Yerde - Resim : 1

“Bir kuzey ülkesinin tropikal bir meyvenin tohumunu içinde taşıması gibi, bir yürek taşıyıp duruyorum içimde. Yeşerdikçe yeşeriyor ama bir türlü olgunlaşamıyor.” -Heinrich Von Kleist

1. Yazar Hakkında:

1929 doğumlu yazar Christa Wolf bugün Polonya sınırları içinde kalan Landsberg an der Warthe kentinde doğdu. Alman Dili ve Edebiyatı bölümünü okuyan yazarın eserlerini kaleme aldığı dil de Almanca oldu. Lektör, redaktör, editör, deneme yazarı gibi birçok farklı alanda çalışan ve üreten Wolf, öykü ve roman konusunda da kendisini kanıtladı. Birçok edebiyat antolojisi hazırlayan yazar aynı zamanda Berlin Alman Yazarlar Birliği’nde de bilimsel danışman olarak görev aldı. Alman Kitap Ödülü de dahil olmak üzere eserleriyle onlarca ödül kazandı ve kısa bir süre önce, 2011’de ise aramızdan ayrıldı.

2. Eserleri Hakkında Kısaca:

“…acaba bunca gülümseyen yüzün ardında toplumun ağır bir hastalığı mı gizliydi?”

Psikolojik yönü güçlü öyküler anlatan Wolf’un kitaplarında mitolojik öğelerden de sıkça beslendiğini görmekteyiz. Kassandra romanı ve Medea. Sesler isimli oyunu bu duruma örnektir. Antik Yunan tragedya yazarlarından Euripides’in Medea oyunu ve Antik Roma tragedya yazarlarından Seneca’nın yine Medea oyununda işlediği mitolojik öyküyü bir kez de Wolf işlemiştir. Eserler bu sırayla okunabilir.

Yazarın Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın Modern Klasikler dizisi kapsamında yayımlanan Hiçbir Yerde isimli bu romanında ise intihar etmiş olan 2 yazar kurgu karakterler olarak çıkıyor karşımıza: Heinrich Von Kleist ve Karoline von Günderrode.

3. Romanda Anlatılan 2 Yazara Dair:

“Boş laflar. Bütün ağızlar bir anda sussa da düşüncelerin sesi yükselse.”

Heinrich Von Kleist : Klasik Alman edebiyatının usta yazarlarından biri olan ve modern Alman edebiyatına bir köprü görevi üstlenen Heinrich von Kleist, 1777’de doğdu. 19. yüzyılın en bütük tiyatro yazarlarından biri olarak anılan Kleist aynı zamanda öykücü, romancı ve şairdir. Aristophanes, Titus Maccius Plautus ve Molière gibi büyük komedya yazarlarına öykünerek yazdığı Amphitryon ve Michael Kohlhaas en önemli eserleri arasında gösterilir. Çağının ötesinde eserlere imza atmış olan yazarın hasta ve parasız bir şekildeyken yaşamına son vermesi şüphesiz dünya edebiyat tarihinin önemli anlarından biridir.

Karoline von Günderrode: 19.yüzyılda Romantik edebiyatın Sappho’su olarak anılan Günderrode’nin ne yazık ki ülkemiz sınırları içinde herhangi bir eseri basılmış değil. 1780-1806 yılların arasında çok kısa bir süre dünyaya misafir olan yazar, Fransız İhtilali’nden de etkilenerek edebiyatı kendisine sığınak olarak seçti. Sıkıcı, bunaltıcı, baskıcı hayatından kaçmak için şiir yazdı ve sevgi, esaret, özgürlük gibi kavramları işledi. Novalis, Friedrich Schlegel, Friedrich Schelling gibi şairlerden esinlendi ve oyunlarında toplumsal cinsiyet gibi konulara odaklanarak, kadına biçilen rolleri masaya yatırdı. Melankolik şair, kendisini Ren Nehri’nin sularına bıraktığında henüz 26 yaşındaydı.

4. Kitap Hakkında:

“Yaşamın dinmeyen yaralarına merhemdir şiirler.”

Yukarıda adı geçen 2 yazar etrafında şekilleniyor Hiçbir Yerde’nin öyküsü. Fakat başı sonu olan, mekânlar içinde geçen bildiğimiz klasik anlatılardan değil. Diyaloğa dayalı olsa da, belli bir tema çerçevesinde ilerlemeyen ilginç bir kurguya sahip. Yer yer monologlarla da şekillenen anlatıda Kleist ve Günderrode’nin hayali karşılaşması bekliyor okuru. Yaşamlarında birbirlerini dahi göremeyen bu ikiliyi bir araya getirme fikri ilk etapta kulağa ilginç gelse de, ortaya çıkan sonuç tatmin edici.

1979’da kaleme aldığı eserinde Wolf, Alman edebiyatı için son derece önemli olan bu 2 melankolik yazarı 1804 yılında bir araya getiriyor. Winkel’de bir toplantıda sohbet etmeye başlayan ikili birbirlerine karşı bir yakınlık hisseder. 27 yaşında olan Kleist’ın karşısında 24 yaşındaki Günderrode vardır ve her ikisinin zihni de birçok açıdan aynı çalışmaktadır. Dünyanın ağırlığına katlanamayan ikili, ruhsal yönden adeta birbirlerine bağlanırlar.

Dönemin siyasi ve sosyal atmosferinden birçok olay da yine bu sohbetin ana temalarından biri olur. Sanatçının toplum içindeki rolü, kadın ve erkeğin toplumsal cinsiyet rolleri, şiirin insanlar için önemi, aşk, insan ilişkileri, sevgi, dostluk, doğa ve hayat gibi konular sık sık karşımıza çıkar ve ikili birbirleriyle entelektüel bir sohbet gerçekleştirir. Onların sıkılmadan yaptıkları bu sohbeti okumak her okura aynı tadı sağlamayacaktır elbette fakat şiir, felsefe, müzik ve psikoloji gibi farklı dallarda okumalar yapmaktan hoşlanan kişilerin sıkılmadan okuyabileceği harikulade bir eser Hiçbir Yerde.

Karakterlerin iç dünyalarının da oldukça başarılı bir şekilde yansıtıldığını söylemek mümkün. Birbirlerine sordukları sorularla gerek yaşadıkları döneme gerekse de dünyadaki birçok probleme dikkat çeken Klesit ve Günderrode ikilisi, biz okurları düşünmeye teşvik ediyor ve bu durum da haliyle kitabı bir çırpıda okumamızı engelliyor. Yavaş yavaş, özümseyerek, kendimize bir şeyler katarak okumak gerekiyor.

Johann Wolfgang Von Goethe, Immanuel Kant, Jean-Jacques Rousseau, Friedrich Hölderlin ve William Shakespeare gibi yazar ve düşünürler de zaman zaman fikirleri ve eserleriyle karşımıza çıkıyor ve bu uzun sohbete eşlik ediyorlar; bu durum da haliyle kitabı daha da güçlendiren etmenlerin başında geliyor.

5. Son Söz:

“İnsanlık, Vaat Edilmiş Topraklar’a ulaşabilmek için bu ıssızlıktan geçmek zorunda mı? İnanamıyorum buna.”

Eserin geneline yayılan aforizma sayılabilecek cümleler, yazarların düşünce yapılarını ortaya çıkarıyor. Her iki yazarın da hayatlarına ve eserlerine hakim olmak bu sebeple daha da önem teşkil ediyor. Hiçbir şey bilmeden okumak da elbette okurun tercihidir zira bu durum da bahsi geçen yazarları araştırmaya ve okumaya itecektir.

Belki yazarla tanışma kitabı olarak tercih edilmeyebilir fakat günlük, biyografi gibi kitaplar okumayı seven okurların da ayrıca ilgisini çekeceğini düşündüğüm Hiçbir Yerde, şans verilmesi gereken eserlerden biri. Modern dünya edebiyatının güçlü simalarından Christa Wolf’u tanımak gerek.

Keyifli okumalar dilerim.

“Dünya en kolay olanı seçmiş: Susuyor.”
Kitap Kitap İncelemesi Edebiyat Alman
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız