'Irak dosyası' açılmalı Bush, Blair yargılanmalı

2003 yılında,

ABD ve İngiltere önderliğinde,

Irak işgal edildi.

1 milyon Müslüman Iraklı öldürüldü.

On binlerce kadına tecavüz edildi.

Ebu Garip Hapishanesi.

İşkence fotoğrafları…

Amerikalı görevlilerin sapıklıkları…

Hapishanede tecavüze uğrayan kadınlar eşlerine mektup yazdı.

“Dışarı çıksak da yaşayamayız.

Hapishaneyi vurun” dediler.

İşgalde ve sonrasında çok acılar yaşandı.

19 YIL GEÇTİ

İşgalin üzerinden 19 yıl geçti.

Irak’ta iyiye giden tek bir olay yok.

Petrol, gaz denizi üzerinde yüzüyor.

Ama elektrik sıkıntısı bile çözülmüş değil.

Bir hafta önce Iraklılarla konuştum.

Saddam dönemini arıyorlar.

O günlerde ambargo ağırdı.

Ama kimse aç ve açıkta değildi.

Temel ihtiyaçlar ücretsiz karşılanıyordu.

Şimdi çok sayıda Iraklı ekmeğe muhtaç.

SORUMLULAR BELLİ

Bütün bunların sorumluları belli.

Ama “Irak dosyası” henüz açılmadı.

Dünya bu konuyu gündemine almalı.

Bugüne kadar hep ABD’nin istediği oldu.

Uluslararası mahkemelerde,

ABD’ye direnenler yargılandı.

Artık dünyada dengeler değişiyor.

ABD’nin dönemi kapanıyor.

Gerçek suçluların yargılanma zamanı geldi.

BABA, OĞUL BUSH, BLAIR, …

ABD Başkanları Bush, İngiltere Başbakanı Tony Blair, …

Elleri kanlı…

Ama ortalıkta serbestçe dolaşıyorlar.

Bu da yetmezmiş gibi,

İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth,

Tony Blair'a en kıdemli şövalye nişanı “Jartiyer Nişanı” verdi.

Iraklılar da İngilizler de tepkili.

Yüzbinlerce imza topladılar.

Blair'ın “savaş suçundan” yargılanmasını istiyorlar.

Iraklılar AA’ya konuşmuşlar.

Bağdatlı Cevdet Kazım, Blair için,

“Yaşadıklarımızın sorumlusu” diyor.

Meysanlı 26 yaşındaki Muhammed,

“Blair Irak'ı harabeye çevirdi” ifadesini kullanmış.

Iraklılar gerçek suçluları iyi tanıyor.

Acıyı yaşayanlar öfkeli…

YALANLAR, YALANLAR

Blair gündeme gelince o günleri anımsadım.

İşgal öncesi Irak’ı.

Dünya kamuoyunu ikna etmek için nasıl da yalana sarılmışlardı.

Blair, İngiliz Parlamentosunu yanlış yönlendirdi.

Irak’ı görmesem ben bile inanabilirdim.

Öyle bir Saddam yarattılar ki…

Kitle imha silahları olduğunu söylediler.

Ankara’yı vuracak füzelerden söz ettiler.

Diktatör, diktatör deyip durdular.

Bu aralar çok tanıdık geliyor değil mi?

Amerika’ya karşı çıktın mı sonuç aynı…

O GÜNLER

İşgalden kısa süre önce Bağdat’taydık.

Saddam’la son görüşen devlet adamı,

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’di.

Görüşmeyi Bağdat’ta El Reşid Oteli’nde dünya ve Türk basınına aktaran da bendim.

Saddam-Tüzmen görüşme fotoğraflarını da Türkiye’ye dönerken uçakta dağıtmıştım.

Saddam özetle şunları söylemişti:

“Bizde kimyasal silah yok.

Kitle imha silahı bulunmuyor.

Bunu en iyi Amerika bilir.

Amerika’yı iyi tanıyorum.

O kararını vermiş.

Ben ne yaparsam yapayım Irak’ı vuracak.”

Elbette görüşmede basına yansımayanlar da var.

Tüzmen “Benimle mezara gidecek” demişti.

DEDİĞİ GİBİ OLDU

Saddam’ın dedikleri doğru çıktı.

ABD Irak’ı vurdu.

On binlerce ton bomba yağdırdı.

Ama savaşa gerekçe gösterilen kimyasal silahlar yoktu.

Bir gram bile bulamadılar.

Irak harap olduktan sonra,

ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell,

“CIA bizi yanılttı” deyip geçti.

CHİLCOT RAPORU

2016'da açıklanan Chilcot Raporu.

Her şey ortaya çıktı.

Blair ABD Başkanı Bush'a baştan güvence vermiş.

İngiltere ABD’yi 30 bin askerle destekledi.

BLAIR YETMEZ

Blair suçlu, ama yetmez.

Asıl suçlular Washington’da.

Aralarında ölenler var.

Olsun, yine de yargılanmalı.

Tarihe not düşülmeli.

Gelecek kuşaklara ders olmalı.