Irak’a tazminat kararı sırada Suriye mi var?
Malumunuz 25 Mart’ta Paris Uluslararası Tahkim Mahkemesi Irak hükümetinin açtığı tahkim davasında bir nihai karar verdi. Bu karara binaen, Kuzey Irak Kürt Yönetimi ve Türkiye, 2014-2018 yılları arasında, Irak petrolünü Bağdat’tan izinsiz ve Bağdat ile anlaşmadan satmaktan suçlu bulundu. Türkiye 1,5 milyar dolar artı faiz ödemeye mahkûm edildi. Erdoğan hükümeti ve Enerji Bakanlığı kararı kabul etti ve Irak’a bu ödemeyi yapmayı taahhüt etti. Medyamızda ve klavye başında konu hakkında bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar çok büyük sayıda. Deve misali her tarafları eğri. Nerelerini düzeltelim! Yüksek hoş görüşünüze sığınarak bunların hatalarını bir anlamlı fıkrayla paylaşayım:
DEVE MİSALİ HER TARAFLARI EĞRİ
Kadim zamanda bir ülkenin istihbaratı camide olup biteni rapor etmek, cemaat ile haşır neşir olmak için imamın yanına bir yardımcı verirler. İmama adamımıza nakiplik, namaz, hutbe nasıl okunur öğret, yetiştir, derler. İmam “la havla” çeker ama elinden geleni yapmaya çalışır. Henüz birkaç gün geçmiştir ki istihbaratçı, "Artık hazırım. Bu Cuma hutbesini ben okumak istiyorum." diye ısrar eder. İmam, “Olmaz hazır değilsin. Biraz daha sabret.” demesine rağmen ikna edemez. Cuma olur. İmam yardımcısı kılıklı istihbaratçı minbere çıkar. Hutbeyi Hitler edası ve hitabesiyle anlatır. Kalabalık cemaat vurgulu, etkili, sel gibi coşturan hutbeyi büyük bir şevkle dinlemektedir. Hutbesi biter minberden aşağı iner. İmamın yanına yerleşir. "İmam efendi! Hutbemi nasıl buldun?" diye sorar. İmam biraz ürkek, tereddütlü ama cevap verir: “Evladım! İyi idin de ufak birkaç hata ettin der: Her şeyden önce Hz. Musa firavunu helak etti, anasını avradını düzmedi. Hz. Yusuf Züleyha’yı kendisine haram olduğu için kabul etmedi, yaşlı ve çirkin olduğu için değil. Hz. İsa'yı çarmıha gerdiler, kazığa oturtmadılar. Son bir ufak hatan da minberden inerken merdivenden inilir, tırabzan üzerinden popo üstünde kayarak değil.”
ULUSLARARASI TAHKİM MAHKEMESİ
Avrupa devletleri ve kıtalar arasında ticaret yapan Fransız ve Avrupalı tüccarlar 1919’da uluslararası ticarette taraflar arasında ortaya çıkan ihtilafları nihai karar bağlamak amacıyla Paris’te Uluslararası Ticaret Odasını (International Chamber of Commerce-ICC) kurar. Uluslararası ticaret kurallarını tanzim etmiştir. Kurumun 100 devletten 45 milyon üyesi var. Birleşmiş Milletler (BM) Ekonomi ve Sosyal Meclisinin danıştığı, çalışmalarına davet ettiği ilk Hükümet Dışı Kuruluş’tur. Aynı kurum, uluslararası ticarette ortaya çıkan ihtilafları çözmek için de 1923’te Uluslararası Tahkim Mahkemesini (International Court of Arbitration) kurmuştur. Hakemlerin kararları bağlayıcıdır ve içerik yönünden temyize kapalıdır. Hiçbir mahkeme kararların doğruluğunu inceleyemez. Ancak usul yönünden iptal kararı için tahkimin gerçekleştiği ülkede dava açılabilir. İptal davası için sınırlı şartlar var: Tahkim müddetinin sona ermesinden sonra ve talep edilmemiş bir konu hakkında karar verilmiş olması ve toplantı için zamanında gerekli tebligatın yapılmaması durumunda iptal davası açılabilir.
KARARLARI BAĞLAYICI
Ancak bu mahkemenin tahkim müddetini geçmiş ve zamanında gerekli tebligatı yapmamış davalar hakkında karar verdiği not edilmemiştir. Taraflar en başta uzlaştıkları tahkim sözleşmesinde hakemlerin verecekleri karara uymayı taahhüt ederler ve taraflar açısından hakemlerin verecekleri karar kesinlikle bağlayıcıdır. Ancak gerektiğinde ihtilafı çözen hakem kararının uygulanabilmesi ve devlet mahkemeleriyle eş kuvvette görülmesi için tenfiz edilir. Tenfiz (hükmün yerine getirilmesi), hakem kararının icra edileceği ülke mahkemelerinde gerçekleşir. Hükmün yerine getirilmesi, 1958 tarihli Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki Birleşmiş Milletler (BM) New York Sözleşmesi esas alınarak ülkelerin iç hukukuna göre yürütülür. Türkiye dâhil 159 ülke bu sözleşmeye taraftır. Dolayısıyla hakem kararları son derece bağlayıcıdır ve gerektiğinde icraya konu olabilir.
SUÇUN FATURASINI ÇALANLAR ÖDESİN
Başka bir egemen ülkenin petrolünü izinsiz kullanmak, çalmak, satmak suçtur. İzinsiz satılan, çalınan bir malı satın almak hırsızlığı teşvik etmek ve ona ortak olmakla eşdeğerdedir. Bu malı satan kadar satın alanlar, kullananlar ve başka ülkelere satanlar, aracılık edenler ağır maddi külfetle cezalandırılır. Bağdat, Irak hükümetinin başkentidir. Siyasi yapısının federal, otonom, yerinden yönetim, Kuzey Irak Kürdistan Yerel Yönetimi olması, yasalar aksini emretmiyorsa, Irak merkezi yönetimini ülkenin yerüstü ve yeraltı kaynaklarına karşı sorumluluğunu eksiltmez, sınırlamaz. Ülkenin içinde bulunduğu, iç savaş, toplumsal krizler veya baka afetler sebebiyle hiçbir kuvvet Bağdat’tan resmi onay almadan özellikle ülkenin petrolünü, doğalgazını ve madenlerini satamaz. Türkiye gibi Kuzey Irak Kürt yönetimi de 1,5 milyar dolar artı faiz izinsiz kullandığı (çaldığı) petrolün cezasını Bağdat’a ödeyecek. Bu petrol ticaretinde hangi şirketler ve şahısların yer aldığı kararda açıkça yazılı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu cezayı milletimize değil bu kanunsuz petrol ticaretinden illegal kazanç elde eden şirketlere ve şahıslara kesmelidir. Karardan sonra Bağdat Kuzey Irak’a ham petrol sevkiyatını durdurdu.
KARAR EMSAL OLSA DA ÇÖZÜM DOSTLAR ARASINDA
Uluslararası Tahkim Mahkemesi birçok ülke için emsal teşkil edecek bir kararın altına imza attı. Bu karar Suriye, Şam hükümetinin yakın takibinde. ABD, YPG/PKK, Kuzey Irak Kürt Yönetimi ve Türkiye menşeli şirket ve şahıslar hakkında ‘Suriye petrolünü, madenlerini, tarım ürünlerini, stratejik ürünler buğday ve pamuğu, sanayi makinelerini, tarihi eserlerini izinsiz kullanmak, yağmalamak, çalmak, satmak, satılmasına aracılık etmek ve satın almakla’ suçlamış ve BM’ye resmi şikâyette bulunmuştu. Paris Uluslararası Tahkim Mahkemesine gidilmesi halinde onlarca milyar dolar ceza ABD, YPG/PKK, Kuzey Irak Kürt Yönetimi ve Türkiye menşeli şirketler ve şahısları beklemektedir. Türkiye, Irak ile konuşup meseleyi dost masasında halletmeye çalıştığı gibi, önümüzdeki hafta Moskova’da gerçekleşmesi beklenen Rusya, İran, Türkiye ve Suriye Dışişleri bakan yardımcılarının toplantısı Ankara-Şam arasında birçok meseleyi çözeceği gibi petrol hırsızlığında pay sahibi olanların da mahkemelere gerek kalmadan cezalandırılmasına vesile olacaktır.