Irak’ta neler oluyor? Yabancılar anayasa yaparsa…

1991 1. Körfez Savaşı.

Sonrasında alınan kararlar…

Irak ordusuna getirilen 36. paralel üstü yasağı.

Bu bölgede ABD denetimi.

PKK’ya alan açılması.

Barzani ve Talabani yönetimleri.

Çekiç Güç tarafından korunması.

Irak’ın fiilen bölünmesi.

2003 İŞGALİ

1991 Körfez Savaşı,

2003’de fiili işgalle tamamlandı.

1 milyon Müslüman Iraklı öldürüldü.

Yüz bin kadına tecavüz edildi.

Sonrasında yaşananlar herkese ders niteliğinde.

Aydınlık yazarı Fikret Akfırat dün süreci aktardı.

ABD bir anayasa dayattı.

Sözüm ona “demokrasi” (!) getirdi.

20 yıl geçti.

Ne ekonomi düzeldi, ne güvenlik var.

Halk Saddam dönemini arar hale geldi.

İŞGAL ÖNCESİ

İşgal öncesine ilişkin birkaç not aktarayım.

Katı bir ambargo uygulanıyordu.

Güvenlik sorunu yoktu.

Temel gıda maddeleri ücretsiz dağıtılırdı.

Kadınlar hayatın her alanındaydı.

Yüzlerce resim galerisi açıktı.

Güzel Sanatlar Akademisinde,

Türkiye’de olmayan bölümler vardı.

Bir Arap atasözü,

“Kitap Mısır’da yazılır,

Beyrut’ta basılır,

Bağdat’ta okunur” der.

Bu atasözü geçerliydi.

Babil vurulduğunda müze müdürünün ağlayışı…

Hala gözümün önünde.

ABD bir ülkeyi mahvetti…

IRAK ANAYASASI

Saddam dönemi için neler söylendi.

Oysa ki ciddi bir danışma mekanizması vardı.

Irak Meclisi…

Bakanlar Kurulu…

Başkanlık Konseyi…

Düzenli toplanan Aşiretler Meclisi…

BAAS iktidardaydı.

Birçok konuda Türkiye’yi örnek almışlardı.

İşgalciler Irak’a yeni anayasa yaptı.

İstikrar değil, istikrarsızlık hedeflendi.

Irak’ın toprak bütünlüğü değil, bölünmesi amaçlandı.

Yüzlerce parti, yüzlerce grup…

Son seçimde 167 siyasi partiden isimler yarıştı.

Seçim yapılıyor, hükümet kurulamıyor.

Kriz çıkınca da ABD’ye gün doğuyor.

Bugün yaşananlar da o!

İHALELER

Irak petrol denizi üzerinde.

Ama elektrik yok.

ABD sorunları çözmeyi vadetmişti.

Tam tersi oldu.

Irak’ın kaynakları yağmalandı.

Hâlâ da yağmalanıyor.

Saddam döneminde ihale pazarlıklarını hatırlıyorum.

En ucuza bağlamak için uğraşırlardı.

Sabahlara kadar müzakere ederlerdi.

Rüşvet yok muydu? Vardı.

Ama yabancının kârından alırlardı.

Şimdi ihalelerde yüzde 50’ye dayanmış.

Rüşvet Irak kaynaklarından alınıyor.

Olan Irak halkına oluyor.

SURİYE

ABD’nin yeni hedefi Suriye.

2011’de düğmeye bastı.

Esad yönetimini devirmeye,

Suriye’yi bölmeye çalıştı.

Ama hesap tutmadı.

Türkiye yanlıştan önemli ölçüde döndü.

Astana Süreci devreye girdi.

ABD-İsrail Koridoru kesildi.

Ama her şey bitmiş değil.

ABD “kara gücü” PKK/PYD ile Fırat’ın doğusunda.

Tahran zirvesinde karar alındı.

ABD’ye “Suriye’den çık” dendi.

Bugün Erdoğan-Putin Soçi’de buluşuyor.

“Genel strateji”yi konuşacaklar.

Anlaşma sağlanırsa gerisi kolay.

SURİYE ANAYASASI

Suriye’ye de yeni anayasa dayatması var.

Türkiye de bu yanlışın içinde.

Irak’ta yaşananlar ortada.

Dışardan dayatılan anayasa huzur getirmiyor.

Tam tersine felakete yol açıyor.

Esad “dışarıdan anayasaya” soğuk.

Seçim zaferini kutlarken,

“Anayasa baskılarını boşa çıkardıklarını” söylemişti.

Suriye yeni anayasa yapacaksa,

Suriye halkı karar vermeli.

Sınırımızın hemen ötesinde istikrarsızlık,

Türkiye’nin güvenlik sorunu.

ABD planlarına alet olunmamalı…