22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İran-Türkiye ilişkilerine sabotaj faaliyetine dikkat!

Fikret Akfırat

Fikret Akfırat

Gazete Yazarı

A+ A-

10 Kasım 2020’de Karabağ’daki 30 yıllık işgalin sona erdirilmesi, Kafkaslarda yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Bu savaş ve zafer her şeyden önce şunu ortaya koymuştu: Bölge ülkeleri, ABD-Fransa eksenli savaş ve istikrarsızlık doğuran sözde “barış süreci” inisiyatifinin sonunu getirip, bölge dışı güçleri devredışı bırakmıştı. Ama tabii her şey güllük gülistanlık değildi. Bölge ortaklıklarıyla, ABD’yi devre dışı bırakan inisiyatif Türkiye ile Rusya arasında Suriye’de başlamıştı. Bu ortaklık, İran’ın da katılımıyla Astana ortaklığına dönüşmüştü. Karabağ’ın kurtarılmasında kilidi açan, Türkiye-Rusya ekseninin Atlantik’i alt eden işbirliğiydi. Bu eksene, İran’ın sınır komşusu olan bölgede Tahran’ın katılımını sağlama sınavı Türkiye ve Rusya için bu aşamadan itibaren başladı. Çünkü Tahran, Karabağ zaferi ve arkasında gelen Türk Devletleri Teşkilatı’nın oluşturulmasından kaygıya kapılmıştı. Tahran’ın tedirginliğinin temelinde ülkenin kuzeyindeki İran Azerbaycanında yıllardır kaşınan ABD/İsrail destekli ayrılıkçılık hareketlerinin bu yeni gelişmeler üzerine canlanması yatıyor.

MOSSAD’IN İRAN KARŞITI KAMPANYASI

İşte tam bu aşamada Türkiye’de ve Azerbaycan’da İran karşıtı bir kampanyanın düğmesine basıldı.   Öncelikli hedef, İran-Türkiye ilişkilerini bozmak. İsrail bu kampanyanın tam göbeğinde yer alıyor. İsrail merkezli sosyal medya hesaplarında doğrudan İran Azerbaycanında ayrılıkçılığı kışkırtma amaçlı, ne zaman nerede çekildiği belli olmayan görseller ve videolar yayınlanıyor. Bunlar, sözde “Güney Azerbaycan”ın bağımsızlığını savunan kesimlerce dağıtılıyor, kendini milliyetçi olarak tanımlayan çevreler bunların üzerine atlıyor. Bir yandan da mezhepçi bir kesim, Şii karşıtlığı propagandasıyla bu kampanyaya katılıyor.

Eş zamanlı olarak, 2006 yılından beri Türkiye’ye girişi yasak olan ve ABD’de yaşayan Güney Azerbaycan Milli Uyanış Hareketi’nin (GAMOH) lideri Mahmudali Çöhreganlı’nın Türk televizyonlarında ve Azerbaycan’da sosyal medya üzerinden yayın yapan internet televizyonlarında boy gösterdiği görülüyor. Türkiye’de İran karşıtı propagandada, arkasında Azerbaycan devlet petrol şirketi SOCAR’ın bulunduğu Haber Global başı çekiyor. Bu televizyon kanalının sahibi olan şirket Azerbaycan’da Baku TV adlı internet televizyonunu da işletiyor. Çöhreganlı son dönemde birkaç defa Baku TV’de yayınlara konuk edildi. Aynı zamanda, Türkiye’de uzman sıfatıyla yayınlara konuk edilen bazı kişilerin, “ellerine tutuşturulan metinlere” dayanarak İran’ı hedef alan açıklamalar yapması dikkat çekiyor.

İRAN’IN BİRLİĞİ, TÜRKİYE’NİN BİRLİĞİ

Arkasında CIA-MOSSAD’ın bulunduğu bu kampanya, Azerbaycan’da ve Türkiye’deki bağlantılar aracılığıyla sürdürülüyor. Azerbaycan’da ciddi bir İsrail nüfuzu/etkisi var. Azerbaycan devleti içine de yansıyan bağlantılar söz konusu. Türkiye’de de ne yazık ki aynı hedefe odaklanan benzer kesimlerin devlet içinde belli bir etkisi var.

Şunun altını bir kez daha çizelim: İran ile Azerbaycan ve Türkiye arasındaki gerginlik, bir tek ABD ve İsrail’in işine yarar. İran’ın parçalanmasının Türk dünyasına getireceği bir kazanç yok. Eğer İran parçalanırsa, ABD’nin “Büyük Kürdistan”ı, yani İkinci İsrail kurulur. Türkiye ve Azerbaycan’ın düşmanları ile İran’ın düşmanları aynıdır. 

Türkiye ve Azerbaycan’ın Rusya ile işbirliğini İran’ı dahil ederek geliştirmesi, ABD ve İsrail’in planlarını bozmak için yegane yoldur. Bunun için, geçmişten kalan bölge ülkeleri arasındaki dar rekabetçi politikaları terk edip, ortak düşmana karşı güç birliğini esas alan politikalar uygulanmalıdır.