İşgücü İstatistikleri 2024 ve DEF (WEF) İşlerin Geleceği Raporu 2025
TÜİK’in yayınladığı ‘İşgücü İstatistikleri 2024’ raporu yayınlandı. Önce ona bakalım, sonra da geleceğe bakarız.
OLEY: GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİKTE REKOR!
Son yıllarda uluslararası çalışma ekonomisi yazınında ve istatistiklerinde çok önemli bir veri durumuna gelen geniş tanımlı işsizlik oranı (TÜİK’in verilerine bakarsak) 2014’ten bu yana yayımlanan bu sonuçların en yüksek değerine ulaşmış: yüzde 26,7! Hatta Ocak 2025’de de yüzde 28,1 olmuş! Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) geniş tanımlı işsizliği zamana bağlı eksik istihdam edilenleri (kısa zamanlı çalışanları, mevsimlik çalışanları), standart işsizleri ve potansiyel işgücünü (halen çalışmayıp iş bulursa çalışmak isteyenleri) işsizliğe dâhil edip (atıl işgücü oranı olarak) hesaplamaktadır.
YA NENİ ORADA DA MI NİNNİ?
Bu arada ‘fırsat penceresi’nin de (genç nüfusun da) boşta gezdiği anlaşılıyor. Ne eğitimde ne işte (NENİ) olan 15-24 yaş arası olan gençlerin oranı yüzde 16,3 ve de kadınlarda bu oran yüzde 22,3 iyi mi!
BAKGEÇ YAPMA BAKGÖR: ÖNEMLİ OLAN İŞGÜCÜNE KATILIM ORANI!
Rakamlarda astronomik rakamlar gözükmediğine aldanmak safdillik olur. Çalışmak isteyeni az olan toplumun işsizliği de çok yüksek çıkmaz! Başka bir göstergeye bakalım: İşgücüne katılım oranı! TÜİK verilerine bakarsak 2015-2024 döneminde (10 yılda) işgücüne katılım oranı ortalama yüzde 52,2 olmuş. Son veri de yüzde 54; ama ne astronomik artış, gülsek mi ağlasak mı? Kadınlarda ise bu oranlar: yüzde 32,9 ve 36,8! Tam bir ağlatısal manzara!
Tüketici güven endeksinde
YA SEKTÖREL VERİLER: NE TARIM NE SANAYİ İLLE DE HİZMET!
İstihdam edilenlerin sektörel dağılımı ise şu şekilde olmuş: Tarım (yüzde 14,8), Sanayi (yüzde 20,7), İnşaat (yüzde 6,6), Hizmet (yüzde 57,9). Tarımsal üretimde sorunlar (maliyet, nüfus azalması ve yaşlanması vb.) diz boyu tabii ki düşük olur! TMMOB raporları ve iş insanlarının demeçlerine göre Türkiye ekonomisinde yıllardır izlenmekte olan AKP dönemi ekonomi politikalarında imalat sanayii geri plana atılırken döviz üretme kapasitesi zayıf İstanbul rantı odaklı inşaat-emlak sektörü (İnşaat ya Resulullah!), perakendecilik, hizmet sektörleri özendirilmiş olduğundan ‘sanayisizleşerek’ büyüme (doğrusu yabancıları büyütme!) söz konusu olmaktadır!
İŞ BULANLARIN ÜCRETLERİ DE MAFİŞ
Katma değerden çalışanların aldıkları payın (ücret ve maaşlar) ülkemizdeki oranı yıllardır OECD ortalamasının altında seyretmektedir. Gerek OECD, TÜİK, TEPAV gibi kurumların çalışmaları gerekse de bireysel çalışmalarda bu ortaya çıkmaktadır. Örneğin verilen şekile bakınız. Yani çalış çalış hep bir karış!
İŞLİ YA DA İŞSİZ MUTLU MU PEKİ?
Maalesef! TÜİK’in son Yaşam Memnuniyeti raporuna göre bireylerin ortalama yaşam memnuniyeti düzeyi 10 üzerinden 5,7 ve toplumun yüzde 50’sinden fazlası mutsuz! Peki bu mutsuz kişiler kimler? TÜİK nedense bunu ekonomik kategorilere göre raporlamıyor! Herhalde işçiler ve köylüler olsa gerek değil mi?
TÜRKİYE ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ (2025-2028): EKSİK YAPMAYIN BE YA!
Geçtiğimiz günlerde Türkiye Ulusal İstihdam Stratejisi (2025-2028) adlı hükümet belgesinde işsizlik oranının yüzde 7,5’a düşürülmesi, kadınların işgücüne katılım oranının da yüzde 40,1’e çıkarılması gibi hedefler konduruluvermiş! Gelgör ki, ülkemizin rekabet gücünü artırmak için stratejik öneme sahip olan teknoloji, bilişim ve yazılım gibi sektörler bu belgede yeterince ele alınmamış. Örneğin, genel bir ‘bilişimde kadın iş gücü’ eylemi var fakat ya program içerikleri, destekler, hedef sayılar? Onları ara ki bulasın!
DEF (WEF) İŞLERİN GELECEĞİ 2025 RAPORU
Bu rapordan bir iyi bir de kötü haber verelim: 2030 yılına dek küresel iş piyasasında 170 milyon yeni iş yaratılacakmış ama 92 milyon mevcut iş kaybolacakmış!
Raporda bu dönüşümü etkileyen beş unsur şöyle belirlenmiş:
a) Teknolojik gelişmeler (Otomasyon, büyük veri, yapay zeka vb. birçok sektörde çalışma biçiminde köktenci değişimlere yol açacak)
b) Yeşil dönüşüm (Sürdürülebilirlik kimi sektörleri zayıflatır, kimilerini öne çıkarırken, kimi eski meslekler yok olurken, yeni mesleklerde yeni iş pozisyonları yaratabilecek)
c) Ekonomik dalgalanmalar (Ekonomik ve finansal dalgalanmalar istihdamda ciddi etkilere yol açacak)
d) Jeoekonomik değişimler (Küresel tedarik zincirlerindeki kısıtlar, kaymalar, kullanılan işgücünde yer değişimleri, göçmen yedek işçiler ve işsizler ordusu gündemi meşgul edecek)
e) Demografik dönüşümler (Kimi bölgelerde yaşlanma, yapay zekânın devreye girmesi vb. etkenlerle işgörenlerin yeteneklerindeki stratejilerde köktenci değişiklikler olacak).
İŞGÖRENLERDE HANGİ BECERİLER ÖN PLANA ÇIKACAK?
2030’a doğru hangi becerilerin ön plana çıkacağı konusunda raporda altı çizilen beceriler yazıdaki tabloda sunulmuştur.
HANGİ MESLEKLERE TALEP NEREYE?
2030’a dek talebin artacağı ve azalacağı beklenen meslekler yazıdaki tabloda sunulmuştur.
SONSÖZ
Geleceğin trendleri, ülkemiz işgücü piyasası için fırsatlar da içeriyor belki ama, durumumuz daha çok risklere (yetenek açığı, yetenekleri elden kaçırıp beyin ve/veya zihin göçüne vb.) dikkat çekiyor. Örnekse, TÜSİAD’ın yaptığı bir araştırmada, işverenlerin yüzde 74’ünün dijital becerilere sahip yetkin çalışan bulmakta zorlandığı belirtiliyor.
Türkiye’nin bu dönüşüme ayak uydurması için gerek hükümete, gerek şirket sahip ve yöneticilerine ve gerekse işçi sendikalarına görevler düştüğü gibi, iş piyasasında düzenleyici ve organizatör olarak yer alan kamusal ve özel kurum ve kuruluşların da sorumlulukları bulunmaktadır. Mevcut hükümetin gerek genel ekonomi programı, gerekse Türkiye Ulusal İstihdam Stratejisi (2025-2028) programı bu dönüşümü sağlayabilmeye yeterli olmadığı gibi uygun da değildir.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.