IŞID, ABD ordusu ve Rasmus Paludan
İsveç’te Rasmus Paludan adlı şahıs Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği’nin önünde, polis gözetiminde Kuran-ı Kerim’i yaktı.
İsveç hükümeti, yaşananları ifade özgürlüğünün bir tezahürü olarak tanımladı.
HEDEF: MEDENİYETLER ÇATIŞMASI
IŞİD, Irak ve Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’nun pek çok yerinde Hristiyanlara ait evleri, dükkanları ve kiliseleri, cihat adı altında ateşe verdi. Binlerce insanı katletti.
Amerikan ordusu Irak ve Afganistan’ı işgal etti, şehirlere saldırdı, kadınların ırzına geçti ve tarihi mirası yağmaladı. Amerikalı yetkililer, yapılanları “demokrasi getirmek” olarak açıkladılar.
Genel bir perspektifle bakıldığında IŞİD, Amerikan ordusu ve Paludan’ın aynı amaca, Samuel Huntington’un meşhur tezi Medeniyetler Çatışması’na hizmet ettikleri net bir biçimde görülüyor.
İnsanlığın bir arada yaşama kültürüne ait ne varsa sistematik bir biçimde dünyanın dört bir köşesinde ısrarla hedef alınıyor.
ABD ve desteklediği cihatçıların, Ortadoğu’da binlerce yıllık medeniyet şehirlerini, Müslümanların ve Hristiyanların ortak yaşama kültürlerinin geliştiği mekanları yakıp yıkmasının altında da aynı hedef yatıyor.
O dönemdeki adıyla Konstantinopolis’e giren Haçlıları andırıyorlar…
Yerine dayattıkları ise köksüzleşmiş ve kişiliğini kaybetmiş bireylerden oluşan “küresel bir köy.”

BATI’DA YENİ ORTA ÇAĞ
ABD’nin Ukrayna savaşı üzerinden Rusya-Avrupa arasındaki bağları kopartmaya çalışması da bu planın bir parçası olarak değerlendirilebilir.
Jeopolitik tarafını bir yana bırakırsak, sosyokültürel olarak amaçlananın Avrupa ve Asya, Batı ve Doğu arasındaki kesişim noktalarını kaosa sürüklemek, insanlığı birbirine bağlayan köprüleri havaya uçurmak olduğunu görüyoruz.
Bu yolla izole ve geri toplumlar yaratılmak isteniyor.
Bugün Batı’da yaşanan tam olarak budur.
Gittikçe içine kapanan Batı başkentlerinde bir yandan Rus yazarlar tarafından kaleme alınan kitaplar yasaklanırken diğer yandan Kuran’ı Kerim ifade özgürlüğü adı altında yakılıyor.
Yeni Orta Çağ’ın içindeki Batı, rasyonel düşünceyi bir kenara bırakmış ve fanatizmle hareket etmektedir.
Müslümanlarla karşı verilen tepkinin benzeri Ruslara karşı da verilmektedir.
Batı için kendinden olmayan her şey düşman haline gelmiştir.
Böylesi bir toplumda bilim, sanat ve aklın ilerlemesi mümkün değil.
Batılı halklar yönetici sınıflarına isyan etmedikleri müddetçe, gerici gidişin derinleşmesi olası gözüküyor.
ASYA’DA RÖNESANS
Avrasya her şeye rağmen Batı ve Doğu arasında köprü olmaya devam etmektedir.
Bu minvalde Türkiye’nin konumu stratejiktir. Ve bu değerli konumundan dolayı ısrarla Batı ve Doğu’daki fanatikler tarafından hedef alınmaktadır.
Paludan’ın Türk Büyükelçiliği’nin önünü seçmesi ve IŞİD/PKK benzeri yapıların ısrarla Türk topraklarını hedef almasının altında bu gerçek yatmaktadır.
Öte yanda Asya’nın merkezinde bir Rönesans yaşanmaktadır.
Çin’in Kuşak Yol Projesi, Batı ve Doğu, Kuzey ve Güney arasında var olan köprülere yenilerini katmayı amaçlamaktadır.
Sadece Avrupa ve Asya değil, Afrika ve hatta Latin Amerika da bu projenin parçaları olarak değerlendirilmektedir.
Başladığımız yere dönersek…
Bugün Avrasya insanlığın, yeni Orta Çağ’ı dünyaya dayatmaya çalışan Batı’ya direndiği bir noktadır.
Tarihin de işaret ettiği üzere kitap yakanlar mutlaka kaybedecekler…
NOT: Güzaltan’ın bu makalesi İngilizce olarak United World International’de analiz sitesinde yayınlanmıştır.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.