A+
A-
İslamcılara soru: Erdoğan niçin Gannuşi'den farklı?
Yayınlanma:
Bağlantıyı Kopyala
Raşid Gannuşi: Tunuslu bir İslamcı.
En Nahda Hareketi'nin lideri.
Mısır kökenli İhvan'la aynı meşrebtendi.
* * *
Tayyip Erdoğan: Türkiye'nin İslamcısı.
AKP kurucusu. Lideri.
Bugün: Her şeyi.
İçinden çıktığı Milli Görüş de İhvan meşrebti.
Erdoğan'ın zihin dünyası İhvan literatürüyle şekillendi.
En çok okudukları isim Seyid Kutup'tu.
* * *
Seyid Kutup: İhvan'ın önde gelen teorisyeni.
Nasır döneminde idam edildi.
İlginçtir: Kutup'un ilk kitabını MİT çevirtti Türkçeye.
Emri veren: MİT Müsteşarı general Fuat Doğu'ydu.
* * *
Gannuşi: 1980'de yurt dışına çıkmak zorunda kaldı.
Londra'da sürgün hayatı yaşadı.
Hareketini adım adım dönüştürdü.
İhvan çizgisiyle ayrıştırdı.
Yeni bir yol tuttu.
* * *
Nahda'nın "değişim"i lafta kalmadı.
Gannuşi teorik gerekçelerini de koydu ortaya.
Konferanslarla, makalelerle, kitaplarla.
Dediği:
Bir: Tunus toplumunda güçlü laik kuvvetler var.
İki: Laik kuvvetlerle kavga etmek değil uzlaşmak lazım.
* * *
Erdoğan: Necmettin Erbakan'cı Milli Görüş'ten ayrıldığını söyledi.
Bir tek cümle sarfetti: "Eski gömleği çıkardık."
Niçin farklıydı? Nasıl farklıydı? Anlatma ihtiyacı duymadı.
Değil kitap, bir tek makale bile yazmadı.
Pek de sorgulanmadı zaten.
* * *
2002'de % 34'le iktidara geldi.
Önce hükümet oldu partisi.
2007'de oylarını yüzde 47'ye çıkardı.
Cumhurbaşkanlığını devraldı hemen.
* * *
Tunus: 17 Aralık 2010.
Bir genç. Muhammed Buazizi adlı seyyar satıcı. Kendini yaktı. Protesto için.
Böylece: "Arap Baharı"nın fitilini ateşledi.
Cumhurbaşkanı Zeynelabidin bin Ali kaçtı.
* * *
Yeni bir dönem başladı Tunus'ta.
Yasaklı liderler geri döndü. Nahda lideri Gannuşi de.
Partiler kuruldu.
Sonuç: Beklenen oldu ilk seçimde.
Nahda % 40'la meclise birinci parti olarak girdi.
* * *
Fakat Gannuşi şaşırttı.
Bir: Milletvekilliğine aday bile olmadı.
İki: Seçimden sonra başbakanlığı istemedi.
Koalisyon hükümeti kuruldu.
* * *
Sonrası daha da ilginç.
Gannuşi üç tercih yaptı.
Bir: Cumhurbaşkanlığına adaylığı geri çevirdi.
Yaygın görüş: Kazanabilirdi.
İki: Anayasada tarihi bir farklılığa evet dedi.
"Şeiat, yasaların temel kaynağıdır" hükmü anayasa konulmadı.
Üç: Partisine temel bir prensibi kabul ettirdi. "Dinle siyaset birbirinden ayrılmalı."
* * *
Gannuşi'nin liderliği için bir özetleme yapalım..
Belki: "Arap Baharı" kendiliğinden patladı.
Fakat: Kısa zamanda Batının denetimine geçti.
Mesela: Mısır'da, Suriye'de kaosa kaldıraç yapıldı.
Bir tek Tunus'ta ciddi yıkım yaşanmadı.
Bunda: Raşid Gannuşi'nin hakkını teslim etmek lazım. Maceraya girmedi.
Çünkü: Gerçekçiydi. Uzak görüşlüydü. Dünyayı biliyordu.
* * *
Aynı dönemde Erdoğan ne yaptı?
"Devletin fethedilmesini" derinleştirdi.
Anayasayı değiştirdi (2010).
Blok atamalar yaptı. Yargıtay ve Danıştay'ı devraldı bütünüyle.
(Aslında: Öyle zannetti. Cemaat'e teslim etti gerçekte.)
* * *
Erdoğan'ın "tam iktidar" yürüyüşü bilenen aşamalardan geçti.
Hükümet: Tamam.
Polis: Tamam.
Cumhurbaşkanlığı: Tamam.
Yüksek bürokrasi: Tamam.
İstihbarat: Tamam.
Yargı: Tamam.
Ordu: Ergenekon ve Balyoz operasyonlarıyla etkisizleştirildi.
* * *
Erdoğan sonradan farketti ki.
Bazı iktidar "kale"leri Cemaat'in elindeydi.
15 Temmuz, daha da ürküttü onu.
Devrilme tehdidi altındaydı.
"Siyasi aklın" yolu birdi: İktidarın tabanını genişletmek. Mümkün en geniş cepheyi kurmak.
Erdoğan tersini tercih etti: Bütün iktidar kendisinde toplamak istiyor.
* * *
Şimdi: Haklı olarak "Sevr şartlarındayız" diyor.
Diğer taraftan da: Kendi partisini bile işlevsiz bırakma yolunda.
* * *
Bir Tunus'a bakalım. Bir de Türkiye'ye.
Türkiye, Tunus'tan daha mı geri?
Sınıflar, tabakalar, siyasi tercihler, toplumsal farklılıklar...
Daha az mı çeşitli? Daha az mı gelişmiş?
İki önemli soru daha:
Bir: Türkiye'nin laik ve Kemalist güçleri çok mu güçsüz?
İki: Kemalistler olmadan bölünme tehdidine karşı direnmek mümkün mü?
* * *
Bir de hatırlatma:
AKP'nin hakkını teslim edelim: Fırat Kalkanı Harekatı'na karar verdi. Doğru. Gerekli. Kararlı bir adım.
TSK da ölümüne bir savaşta. Amerika'nın bölme hamlesine karşı.
Siyasi önderlik: İç ve dış politikada haklı bir sicile, başarıya dayanmalı.
Mehmetçik "tek kişinin iktidarı" için mi şehit oluyor?
Bu: Sürdürülebilir bir durum değil.
* * *
Mısır'da İhvan tecrübesine gelince.
Fazla girmek istemiyorum. Yanlış anlaşılır diye.
İhvan liderliği Gannuşi'den farklı bir yol izledi.
Bütün iktidarı kendi elinde toplamak istedi. AKP liderliğinin de telkin ve teşvikleriyle.
Sonuç: Malum.
* * *
Akla hemen "darbe tehdidi" gelmesin.
Hiç orada durmuyoruz.
15 Temmuz'da olduğu gibi önce bizler karşı çıkarız.
Cümle alem biliyor: Darbe sopası bugün ABD'nin elinde.
Renkli ya da renksiz: Fırsat kolluyor.
"Siyasi akıl", meydan vermemektir.
Vazgeçilmesi gereken: Hükümet değil, tek kişi iktidarı.