İslami işbirlikler

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın son zirvesi İstanbul’da yapıldı. İslâm dünyasında yaşanan kanlı olaylara ve herkesin birbirinin gözünü oyduğuna bakıldığında bu zirvelerin ve örgütlerin aslında birer tiyatro sahnesinden ibaret olduğunu söylemek çok da yanlış olmaz.

DEMOKRASİ-İSLÂM
İslâm İşbirliği Teşkilatı dini birliktelik amacıyla 21 Ağustos 1969’da kurulmuş. Türkiye’nin de yer aldığı 57 üye ülkesi var. Bu ülkeler içinde demokratik rejimle yönetilen iki ülkeden biri,Türkiye,diğeri Sürinam. Diğer ülkelerin tümü krallar ve diktatörlerle yönetiliyor. Gerçi ülkemizin de demokrasiden diktatörlüğe gidiş bandında olduğunu düşünürsek İslâm Âleminin demokratik anlayışla yönetilemediğini söyleyebiliriz.
Üye ülkeler: Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Bahreyn, Bangladeş, Benin, Birleşik Arap Emirlikleri, Brunei, Burkina Faso, Cezayir, Cibuti, Çad, Endonezya, Fas, Fildişi Sahilleri, Filistin, Gabon, Gambiya, Gine, Bissau, Guyanai, Irak, İran, Kamerun, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, Komorlar, Kuveyt, Libya, Lübna, Malezya, Maldivler. Mali, Mısır, Moritanya, Mozambik, Nijer, Nijerya, Özbekistan, Pakistan, Senegal, Sierra Leone, Somali, Sudan, Surinam, Suriye (Askıya alınmış), Suudi Arabistan, Tacikistan, Türkiye.

ZİRVELER
Son Zirve’de konuşulanlar ve sonuç bildirgesi İslâm ülkelerinin önce kendi durumlarını bir gözden geçirmeleri, kendi halklarının sorunlarını çözmeleri, kendi ülkesinde yapılan uygulamaların örnek oluşturabilmesine çalışmaları gerektiğini gösteriyor. Her İslâm ülkesi lideri önce aynaya bakmalı ve şu sorulara yanıt vermelidir:
| Ben İslâm dünyasında birliktelik kurduğum kardeş ülkelerin iç işlerine karışıyor muyum?
| Mezhepçilik yapıyor muyum? Bir mezhebi üstün kılmak için elimden geleni ardına koyuyor muyum? Başka mezheplere hoşgörülü müyüm?
| Benim ülkemde demokrasi nerede?
| Kadın benim toplumumda hangi haklara sahip? Kadın benim için değerli bir varlık mı?
| Benim ülkemin üniversitelerinden ve bilim adamlarından dünyayı sarsacak hangi bilimsel çalışmalar var? Bilimsel yayında ülkem hangi sırada?
| Benim ülkemde insana insan olarak mı bakıyorum, yoksa benim mezhebimden mi, değil mi ona mı bakıyorum?
Bizim liderimiz dâhil hiçbir İslâm ülkesi lideri ve yöneticileri bu sorulara olumlu yanıt veremez.
İslâm İşbirliği Teşkilatı’nın sonuç bildirgesinde bile birliktelik yok.

İSLÂM KALKINMA BANKASI
7 Aralık 1973’te, tamamı İslam Konferansı Örgütü’ne üye 7 ülke tarafından, geri kalmış İslam ülkelerini kalkındırmak amacıyla İslâm Kalkınma Bankası kuruldu. 56 üyesi var. Türkiye de kurucu üye. Amacı, üye ülkelerdeki kuruluşlara veya verimli projelere sermaye iştirakinde bulunmak, üye ülkelerdeki kamu ve özel sektör projelerine kredi sağlamak, üye ülkeler arasındaki ticaretin geliştirilmesine yardımcı olmak ve bu amaçla gerekli çalışmaları yapmak, üye ülkeler arası teknik işbirliğine yardımcı olmak ve teknik yardım sağlamak, üye ülkelerde kalkınma faaliyetlerine katkıda bulunan personele eğitim imkânları sağlamak, Müslüman ülkelerdeki ekonomik, mali ve bankacılık faaliyetlerinin İslami kurallara uygun şekilde yürütülmesi yönünde araştırmalar yapmak olan bu bankanın üyelerinin gelişmiş ekonomi olmasına ciddi katkıda bulunduğu söylenemez.

KALKINMA NEREDE?
İslam Teşkilatı Örgütü zirvesi barış, güvenlik, Filistin ve Kudüs meselesi, yoksullukla mücadele, terör ve aşırıcılıkla mücadele, yatırım ve finans, bilim ve teknoloji, iklim değişikliği ve sürdürebilirlik, dini topluluklar arası ilişkiler, ortak İslami insani eylem, iyi yönetişim ve insan hakları konularında değerlendirmelerin yapıldığı bir zirve oldu. Ama bu söylenenlerin bir tanesi bile 2 milyara yakın Müslümanın yaşadığı dünyada gerçekleşmiyor, gerçekleşmesi için ciddi bir çaba harcanmıyor. Çünkü sistem kapalı...
Ekonomik kalkınmalarına (zenginliklerine değil) baktığımızda ise biraz daha önde olan Türkiye, Mısır, İran’ı çıkardığımızda hangi ülkenin kalkınmakta olan bir ekonomi olduğunu söyleyebiliriz?
İslam ülkeleri arasında işbirliğini gerçek anlamda başarmak için İslam dairesinin kalın sınırını inceltmek gerekiyor!