18 Ekim 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İsrail, NATO, CHP ve Mavi Vatan

Fikret Akfırat

Fikret Akfırat

Gazete Yazarı

A+ A-

Abdullah Gül’ün yakın çalışma arkadaşı CHP’li Namık Tan’ın Meclis kürsüsünden Mavi Vatan’ı “masal” diye nitelemesiyle başlayan tartışma hayırlı oldu. Bu sayede, bugünkü CHP yönetiminin Türkiye’nin milli çıkarları açısından hangi noktada durduğu ortaya çıktı. CHP içinden Namık Tan’ın tersi yönde yapılan tek tük açıklamalar ise bu partiye dair umudunu sürdüren iyi niyetli yurttaşlar için ne yazık ki züğürt tesellisi olmaktan öteye gidemiyor.

CHP Sözcüsü’nün tartışmalar üzerine Namık Tan’a sahip çıkması, bu partiyi yöneten ekibin siyasal çizgisinin açık ilanıdır. Namık Tan’dan önce de şimdi de CHP’de dış politika danışmanlığı yapan kişilerin benzer görüşleri savunduğu biliniyor. Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Ünal Çeviköz Mavi Vatan’ı “yayılmacı”, Özgür Özel’in dış politika kurmaylarından İlhan Uzgel, “içi boş, derinliği olmayan hamaset” diye nitelemişti.

Üstelik Namık Tan, sadece Mavi Vatan’a değil, Türkiye’nin kendi ulusal güvenliği için düzenlediği sınır ötesi harekatlarına da karşı çıkıyor. Tabii ki bu da şaşırtıcı değil. Özgür Özel’in grup başkanı, Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olduğu dönemde, CHP Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki sınır ötesi operasyon tezkerelerine hayır oyu vermişti. Yani bu siyaset, CHP yönetimine Atlantik ötesinden atamayla gelen NATO/Washington memurlarının şahsi görüşlerinin değil CHP’nin kurumsal olarak benimsediği çizginin sonucudur.

İSRAİL: EN BÜYÜK TEHDİT TÜRKİYE

İsrail Dışişleri Bakanı Katz’ın sosyal medya hesabından, Erdoğan’ın şahsında Türkiye’ye hakaretler savururken CHP’nin müstakbel cumhurbaşkanı olarak pazarlanan İmamoğlu’nu etiketleyerek selam göndermesi de manidardır. CHP yönetiminin benimsediği program, sadece ABD ile değil aynı zamanda İsrail ile de uyumludur.

Aylardır Filistinlilerin tepesine bomba yağdıran İsrail, Türkiye’nin Mavi Vatan uygulamalarını güvenliğine engel olarak görmektedir. 2022 yılında iki yazımızda atıf yaptığımız, Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü (Jerusalem Institute for Strategy and Security) Başkanı Efraim İnbar’ın “ABD’nin Doğu Akdeniz’deki gündemi nedir” başlıklı yazısındaki görüşleri bu bakımdan ışık tutucu. İnbar şöyle diyor:

“Biden yönetiminin yaklaşımını bölgeye odaklaması gerekiyor. ABD anlaşılır nedenlerle dikkatini Çin’e çevirdikçe, Doğu Akdeniz bölgesi Amerika’nın daha da az ilgisini çekecek. Ancak artan enerji fiyatları, Amerika’nın daha geniş Ortadoğu’dan çıkışını yavaşlatabilir. ABD’nin Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail’in üçlü ittifakının değerini daha iyi anlamasını sağlamak için bu dönemden yararlanılmalıdır” (JSIS, 7 Temmuz 2022).

İsrailli uzman, ABD-İsrail-Yunanistan ittifakını, Doğu Akdeniz’de ve Batı Asya’da savaşa hazırlanmaya çağırıyor.

Aynı kuruluş 16 Eylül 2020’de Türkiye’nin Mavi Vatan’daki hak ve menfaatlerini savunma eylemlerine ve Irak ve Suriye’de ulusal güvenliği için yaptığı askeri harekatlarına gönderme yaparak “21. yüzyılda İsrail için en büyük tehdit Türkiye” başlıklı bir rapor yayınladı.

Benzer değerlendirmelerin ABD’de sıklıkla yapıldığı görülüyor. Bu değerlendirmeler ışığında ABD’de yönetim eliti içinde kilit noktaları tutan neocon/siyonistler ve İsrail için öncelikli Batı Asya politikalarını özetle şöyle sıralamak mümkün:

- Türkiye’nin kendi menfaatlerini savunması ve bölgesel bir oyuncu olması engellenmeli.
- Mavi Vatan’a karşı ABD-İsrail-Yunanistan-Güney Kıbrıs ittifakı pekiştirilmeli.
- ABD’nin Batı Asya’daki askeri ağırlığını artırması sağlanmalı.
- Bunun için bölgesel düzeyde her türlü tertip hayata geçirilmeli.
- ABD-İsrail-Yunanistan-Güney Kıbrıs ekseni savaşa hazırlanmalı.

NATO’NUN SAVUNMA PLANLARINDA DOĞU AKDENİZ VE KARADENİZ

Öte yandan Mavi Vatan’ın Karadeniz boyutunu da gözden kaçırmamak gerekiyor. NATO’nun Soğuk Savaş’tan sonra ilk kez yapıldığı belirtilen kapsamlı “savunma planları”ndan biri Akdeniz ve Karadeniz’i kapsayan bölgesel plan. NATO Askeri Komite Başkanı Amiral Rob Bauer, Vilnius Zirvesi öncesinde onaylanacak üç bölgesel plan bulunduğunu belirtmiş ve bunları şöyle anlatmıştı: “Bunlardan biri Yüksek Kuzey ve Atlantik'te. Bu plan ABD’deki Norfolk Müşterek Kuvvet Komutanlığı tarafından yönetilmektedir. Ardından Hollanda'daki Brunssum'dan komuta edilen ve temelde Baltık'tan Alplere kadar olan Orta Bölge Planı var. Bir de Napoli'den komuta edilen ve Akdeniz ile Karadeniz'i kapsayan Güneydoğu Bölgesel Planı var.” (AA, 4 Temmuz 2023)

NATO'nun bu planlarının toplam olarak Türkiye'nin ulusal çıkarlarıyla çatıştığı görüşündeyiz. Özellikle Akdeniz ve Karadeniz'i kapsayan ve Napoli'den komuta edileceği belirtilen Güneydoğu Bölgesel Planı, Türkiye'nin Mavi Vatan'daki hak ve menfaatleriyle çelişmektedir.

Sonuç olarak; Namık Tan’ın başlattığı tartışma sadece CHP yönetiminin, Atlantik’e bağlanmış olduğunu bir kez daha ilan ettiğini göstermekle kalmayıp, aynı zamanda şunu da açıkça ortaya koymaktadır: Türkiye’nin, içinde olup ondan kaynaklanan tehditlerle boğuştuğu NATO ve NATO/Atlantik sisteminin bölgesel ayağı İsrail, Mavi Vatan’ın en büyük düşmanıdır.

Namık Tan Mavi Vatan İsrail NATO CHP