Issız Trump'ın detone savaş trampetleri
ABD Başkanı Trump’ın 12 Mayıs'ta beklenen İran anlaşmasından tek taraflı çekilme takvimi belli ki bir aceleden (Lübnan’da seçimi Hizbullah’ın kazanması?) öne alındı.
Denklem şöyle…
Neocon sistem tarafından yıkılmamak için, Trump bir yıkım ekibi kurdu.
Trump’ın Bolton-Pompeo yönetimindeki yıkım ekibi ise Neocon sistemin patronu İsrail tarafından yönetiliyor.
Yani Trump ya da bir başkası fark etmez, Amerikan emperyalizmi denen şey her neyse, işte o, artık bölgesel bir savaş peşinde koşuyor.
Zaten 1990’ların ortalarından beri ABD’nin İran’a saldırma planları var.
Yahut da bölgesel bir savaş tehdidiyle, küresel ve bölgesel rakiplerini baskılamayı hedefliyor.
Suriye olayı tamamen bununla ilgiliydi.
Şimdi Lübnan’da seçimleri Hizbullah’ın kazanmasıyla, İsrail harekete geçti ve savaş tetikçiliğine hız verdi.
İsrail bir süredir zaten Suriye’deki İran güçlerine açıktan saldırıyor.
ABD de açıkça bir savaş hazırlığı içinde.
BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Lübnan, Suriye ve elbette İran hedefte.
İsrail, ABD’yi yedeğine almanın rahatlığıyla her tür provokasyonu yapabilir, yapıyor zaten.
Mesele şu ki, Avrupa bu işe katılmıyor.
Suriye’de rol almaya tamam diyen Macron, koca Fransa’yı İran’a karşı harekete geçiremez.
Zaten İran ile özel ilişkileri de var.
İran ile yapılan 5 + 1 nükleer anlaşmasının tarafları olan Rusya, Çin zaten ABD’ye toptan karşı.
İngiltere, Fransa ve Almanya da Trump’ı kararında İsrail ve Suudi Arabistan ile başbaşa bıraktılar.
AB ve BM de net tavır alarak Trump’ı açıkça ve sert bir dille kınadı.
Yani ABD’nin Avrupa ve küresel ayağı eksik artık.
Dolayısıyla NATO’yu da devreye sokma planları müşkülde.
Türkiye de Avrupa ve Avrasya direnişiyle rahatladı.
İran’a yaptırımlar artık tek taraflı ABD inisiyatifinde.
Netanyahu’nun “İran’ın yalanları” adı altındaki şovu pek işe yaramadı.
Çin ve Rusya’nın yalnız kalması hesaplanırken ABD giderek yalnızlaşmaya başladı.
TRUMP'IN 'DEĞERLİ YALNIZLIĞI'
Bir ara bizde de revaçta olan “Değerli Yalnızlık” edebiyatına Trump da “Lonesome Cowboy” türküsüyle eşlik edebilir.
Bunun nedeni de Trump’ın çekildiği uluslararası anlaşmaların listesinin kabarmasında yatıyor olabilir.
Trump bugüne kadar, Paris İklim Anlaşması, UNESCO, Trans Pasifik Ortaklığı ve son olarak da İran nükleer anlaşmasından çekildi.
İşini bir türlü gördüremediği BM’den de çekilmesi mümkün bu gidişle!
Oyunbozan bir çakma kabadayı görüntüsü pekişti.
Ancak giderek sıkışan ve bunalan ABD’nin iç siyasetinde yükselen basınç, tüm dünyada bir tehlike yaratıyor.
Bugün tüm dünyada gizlisi saklısı kalmadan olan şey tüm ülkelerin olası bir savaşa hazırlık içinde olmasıdır.
Ancak savaşın çıkması o kadar da kolay değil.
ABD, İsrail ve Suudiler dışında yalnızdır.
Türkiye, içinde bulunduğu Atlantik krizinden çıkmak için yeni bir fırsat elde etmiş olabilir.
Belki de bundan sonraki krizlerde gözümüz borsa ve dolarda olmayacak.
Çünkü ABD’nin krizi, aslında dünyayı bedavadan sömüren kurşun atmadan teslim alan doların krizidir.
Türkiye Kemalist Devrimi tamamlama yolunda ilerlemeye devam edecektir.
24 Haziran’da kim kazanırsa kazansın, gidişat böyledir.