22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İstanbulspor'un başarı öyküsü

Atilla Özalp

Atilla Özalp

Gazete Yazarı

A+ A-

Nerelisin sorusuna hiçbir Oflu Trabzonluyum diye cevap vermez. Ofluyum der. “Of nereye bağlı?” diye sorarsanız “Direk Allah'a bağluyuk!” diye yanıtlar. Hatta, “Amerika bile Of'a bağlı. İnanmıyorsan doların arkasında yazana bak.” diye de muziplik yapar; United States OF America..
Genel olarak Oflular çok çalışkan, tutucu, zeki ve savaşçı insanlar. Sarıalioğlu'lar da Oflu. 1874 yılından günümüze kadar aralıksız olarak Of'ta belediye başkanlığını kimseye bırakmamışlar. Benim öykümün kahramanı da onlardan biri...

İstanbulspor'un başarı öyküsü - Resim : 1
İstanbulspor'un şampiyonluk kupası, evinde, İstanbul Lisesi'nde...

DİPTEN ZİRVEYE

1944 yılında Of'ta dünyaya geldi. Henüz 15 yaşında beş parasız gelip hamallık, ayakkabı boyacılığı, şoförlük gibi çeşitli işler yaptığı İstanbul'da, azmi ve çalışkanlığı sayesinde ilerleyen yıllarda uluslararası çapta bir nakliyat şirketi ve hatırı sayılır bir servetin sahibi oldu. Yaptığı bir söyleşide dile getirdiği gibi, onun yerinde bir başkası olsa dilenci olurdu. Ama o yılmadı ve sadece para kazanmakla yetinmeyip adını spor tarihine yazdıracak bir öykünün mimarı da oldu... Ömer Sarıalioğlu, örnek bir başarının temelini attı.
15 yaşında beş parasız İstanbul'a gelen çocuğun yaşam savaşı içinde olması yüzünden oynayamadığı futbola tutkusu, belki de ülke futboluna faydaya dönüşmüştü. Futbol sevdası tipik bir Karadeniz insanının sıradan bir tutkusu olarak kalabilirdi. Ancak Ömer Sarıalioğlu'nun Bakırköyspor Kulübü'ne yönetici olarak adım atması adeta İstanbulspor'un kurtuluşu oldu.

KULÜBÜN KADERİNİ DEĞİŞTİRDİ

Ömer Sarıalioğlu Bakırköyspor'a yönetici olarak girdi ve daha sonra kulübün başkanı da oldu. 2008 yılında, İstanbul Lisesi ve İstanbulspor tarihine büyük saygı duyduğu için Bakırköyspor gibi köklü bir camianın başkanlığını bırakıp, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) devrolan İstanbulspor A.Ş.'yi hiç düşünmeden satın alarak başarıya giden yolu inşa etti. Tepecik'te aldığı 35 dönüm arazi üzerine çağdaş tesisler ve futbol sahaları yaparak 1926 yılında kurulduğundan beri göçebe hayatı yaşayan İstanbulspor'u ilk defa tesis sahibi yaptı.
Önceleri 1'inci Lig'de Bakırköyspor'da futbol oynayan yeğeni Furkan Sarıalioğlu'na krampon hediye ederken, Hakk'ın rahmetine kavuşmasıyla, kardeşi Sabahattin ile yeğenleri Furkan ve Ecmel Faik Sarıalioğlu'na İstanbulspor'u hediye olarak bıraktı. Onlar da amcaları Ömer Sarıalioğlu'nun emanetine sahip çıkarak 2015 yılından bu yana her sene adım adım İstanbulspor'u Süper Lig'e taşıdılar.
Sonu emek sarf edenler için mutlulukla bitse de bir yönüyle hazin bir hayat öyküsü... Ömer Başkan, İstanbulspor'un başarıya ulaşan tohumlarını ekti ama ne yazık ki 2015 yılında takımının final maçından üç gün önce kalp krizi geçirerek hayata veda etti ve takımı İstanbulspor'un şampiyon olduğunu göremedi.

İstanbulspor'un başarı öyküsü - Resim : 2
Kulüp başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, kupa ile birlikte Ömer Sarıalioğlu'nun kabrinde.

YÖNETİCİLİK ANLAYIŞI İLE ÖRNEK OLDULAR

Ömer Sarıalioğlu hiç futbol oynamadı. Hatta bildiğim kadarıyla kardeşi Sabahattin ve İstanbulspor Başkanı olan yeğeni Ecmel Sarıalioğlu da hiç futbol oynamadı. İçlerinde futbolun tozunu yutan sadece Ecmel Sarıalioğlu'nun abisi Furkan'dı. Buna rağmen, yıllardır ülke futbolunun içinde olanlara, bir kulüp nasıl yönetilir ve başarılı nasıl olunur dersi verdiler.
Altyapıya önem verdiler ve olduğundan çok daha fazla bedeller karşılığında saçma sapan transferler yapmak yerine, doğru hamleler yaparak bir takımı küllerinden doğurup ayağa kaldırdılar. İstanbulspor'u 7 senede Süper Lig'e taşıdılar. Demem o ki espriler gerçek galiba... Bu Oflular gerçekten direk Allah'a bağlılar.
Tebrikler İstanbulspor, Süper Lig'e hoş geldiniz. Umarım başarılarınız daim ve ülke futboluna örnek olur...

TMSF