İstanbul’u Kesici alabilir
İstanbul 24 yıldır Tayyip Erdoğan’ın elinde. Bu aziz şehrin her yanını inşaatçılar yağmaladı. Yan yolların üstüne, kavşaklara bile gökdelenler dikildi. 1 metrekare yeşil alan yaratmadılar ama köprülere astıkları afişlere “Yeşil alanları 6 kat artırdık!” diye yazdılar.
Yalandan kim ölmüş ki?...
Trafik içinden çıkılmaz hale geldi. AKP’nin elindeki ilçe belediyelerinde pislikten geçilmiyor. Şehrin bu bölgeleri Afganistan’a çevrildi. Bu manzaraya bir de Suriyeliler eklendi; rezalete tüy dikildi.
Bu kutsal kenti artık AKP’nin elinden almak ve insaflı bir yönetime teslim etmek zamanı geldi. Bu kez CHP’nin bir şansı olabilir. Ama karşı mahalleden de oy alabilecek isimle... Bu konuda, hitabetiyle de bilgisiyle de çevresiyle de öne çıkan isim İlhan Kesici’dir. CHP eğer belediye başkanlığını kazanmak istiyorsa İstanbul’da onu aday yapmalıdır. Sayın Kesici, taban olarak Muharrem İnce’den daha geniş bir tabana hitap edebilecektir çünkü...
ATATÜRK DÜŞMANLARINA TEŞEKKÜR!
Sağ olun ey Amerikan hizmetkârı gerici yazarlar, sahtekâr hocalar, sözde akademisyenler! Sizler, FETÖ tarafından yetiştirildiniz; AKP çevresinde toplanıp koruma kalkanı edindiniz. Sonra yobaz Said-i Nursi ve onun hain öğrencisi Fethullah Gülen gibi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e atıp tuttunuz. Cumhuriyet’e saldırdınız.
Ve bu millet sizin AKP ile el ele vererek oluşturduğunuz yıkım cephesini görünce laik cumhuriyete, onu kuran Gazi Paşa’sına sahip çıktı. Bunun giderek yükselen bir sahiplenme olduğunu bu cumhuriyet bayramı bir kez daha gösterdi.
Sağ olan CIA çocukları; var olun Vehhabi parasıyla beslenen ve dinini dünya malına satan malum hocalar... Siz saldırmasanız belki bu millet bu kadar kararlı biçimde sahiplenemeyecekti onları.
Var olun AKP’liler! Sizler havaalanlarının, spor sahalarının Atatürk’lü adlarını değiştirdikçe milletin onurlu bölümü o ismi kalbine yazıyor...
Devam edin küfrünüze, küfürde boğulursunuz bu gidişle...
HAKKIMI BU DİYANETE HELAL ETMİYORUM
Diyanet İşlari Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş acaba ahirete inanıyor mu? Yani öldükten sonraki hayatında Allah’a hesap vereceğine...
Eğer inanıyorsa işi zor. Çünkü yediği paranın içinde benim param da var.
Ben, işte o parayı haram ediyorum.
İki elim ahirette yakasında olacak...
Niye mi?
Farklı İslam anlayışımızdan dolayı değil... Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Cumhuriyet Bayramı’nın yıldönümünde devletimizin temeli olan bu günü görmezden geldi. Bayram öncesindeki cuma hutbesinde “ailede şefkat ve dil” konusu var ama cumhuriyet bayramı yok. Bu yok sayma tavrıyla Diyanet Reisi, nimetini yediği bu rejime ihanet etmiştir.
İşte o yüzden diyorum ki: Benim kazancımdan kesilen vergilerden sana maaş ödeniyor. Haram olsun...
GÖKÇEK’İ REZİL EDERKEN DÜŞÜNECEKTİN
Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’i bağırta bağırta istifa ettirdiler.
Bunu da AKP lideri Erdoğan yaptı.
Şimdi çıkmış diyor ki: “Melih Bey benim 1994’ten beri yol ve dava arkadaşım. Bundan sonra da beraber gideceğimizi zannediyorum.”
Niye kıymate bindi Gökçek?
Ankara’dan MHP adayı olarak belediye başkanlığı seçimine girebilir ya... Girerse AKP kesinlikle kaybeder.
İşte o yüzden Sayın Erdoğan birden bire Melih Bey’in yol ve dava arkadaşı olduğunu hatırladı.
İyi de onun yerine getirdiğiniz belediye başkanı bile Gökçek’in yaptıklarını yıkmakla ün kazanmadı mı?
Bütün bunlara karşın Gökçek seçime giremez. Çünkü tehdit edilmiştir ta başkanlık zamanında...
Yaşasın bizim tehdit ve rüşvet demokrasimiz...
EREN ERDEM, ALİ FUAT YILMAZER’DEN AKIL MI ALDI?
FETÖ ile mücadele adına eski CHP milletvekili Eren Erdem tutuklandı ve yargılanıyor. Eren Erdem’in bir ara yayın yönetmenliğini yaptığı Karşı Gazetesi AKP’ye karşı yayın yapmış ya... Suçu bu...
Peki Eren Erdem ne yaptı? Örneğin, FETÖ’nün en önemli polis şefi olan ve bugün Hrant Dink cinayetinden yargılanan Ali Fuat Yılmazer’i arayarak ondan akıl ve taktik mi aldı?
İşte bunu yapan özel gazeteciye bizim yargı tek soru bile soramıyor ama AKP’ye karşı olan Eren Erdem’e FETÖ’cü suçlaması yükleyip tutuklu yargılıyor.
Yapmayın ey savcılar, ey yargıçlar yapmayın! Adalete olan güvenimizi zedelemeyin.